Merhaba, burası Usher'ların evi. | Open Subtitles | قام بالترجمة عمر فهمي شتات هاي لقد و صلت الى مكان اقامة أشر |
Bu Usher'ın ofisinden aldığım iz. | Open Subtitles | هذه هي البصمة التي أخذتها من مكتب أشر البارحة |
Duyduk ki albüm anlaşması yapmışsın çünkü Usher, Kelly Clarkson ya da Michael Jackson'ın babası 7/11 park yerinde albümünü satın almış. | Open Subtitles | اوه لقد سمعت بأنك حصلتي على عقد تسجيل لإنه إما أشر او ♥كيلي كلاركسون ♥ أو والد مايكل جاكسون |
Bana geldi ve dedi ki Bayan Booker,ben Usher ile konuşuyorum" | Open Subtitles | لقد اتى وقال "سيدة "بوكر" انا اتحدث مع اشر" |
Menajerliğini Usher ve Scooter Braun yapıyor. | Open Subtitles | إنه الآن يدار بواسطة اشر و سكوتر براون |
Hiç George Usher'ın ofisinde bulundunuz mu ? | Open Subtitles | هل كنت يوما في مكتب جورج أشر ؟ |
Bu ise Usher'ın ofisinden aldıkları parmak izi. | Open Subtitles | و هذه هي البصمات التي أخذت من مكتب أشر |
Usher'ın gözyaşlarını bile hissettiğini söyledi. | Open Subtitles | . و قد جلس في الصف الرابع . "و قد قال بأنه شعر بدموع "أشر |
- Mark Usher senin dostun, benim değil. - Kimsenin dostu değil. | Open Subtitles | ـ (مارك أشر) صديقك لا صديقي ـ لا أحد صديق (مارك أشر) |
George Usher'ı öldürdünüz mü ? | Open Subtitles | هل قتلت جورج أشر ؟ |
Roderick Usher kız kardeşini buluyor. | Open Subtitles | رودرك أشر وجد اخته توا محبطة |
Poe'nun Usher Evi'nin Çöküşü hikâyesinden Roderick Usher. | Open Subtitles | (رودريك أشر) شخصية من رواية "سقوط عائلة أشر" لـ(بو). |
Usher'ı istenmeyen kişi hâline getirme konusuna eğilmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد أن علينا بحث إمكانية تحويل (أشر) إلى شخص غير مرغوب فيه |
Elimizde siyasi sermaye... Usher'la dikkatlice başa çıkmalıyız. | Open Subtitles | ـ إنه الوقت الذي نملك فيه العاصمة ـ يجب التعامل مع (أشر) بحذر |
MARK Usher, BAŞKAN'IN ÖZEL DANIŞMANI OLARAK ATANDI | Open Subtitles | "تعيين (مارك أشر) مستشاراً خاصاً للرئيس" |
Usher'ın bizim için çalıştığı biliniyor. | Open Subtitles | يعرف الناس بأن (مارك أشر) يعمل لدينا بصفة ما |
Usher artık özel danışman olduğuna göre sen ne oluyorsun? | Open Subtitles | إذاً، بعدما أصبح (أشر) مستشاراً خاصاً هنا، ما دورك؟ |
Usher'da ona baktı onu benim küçük kuzenim sanmış. | Open Subtitles | اشر) نظر إليه وظن انه ) كان قريبي الصغير |
Pink, Avril Lavigne, Outkast, Usher ve bir sürü kişiydi. | Open Subtitles | (بينك) (افريل لافيجن) (اوتكاست) (اشر) واخرين كثيرين |
Bende bu harika ama Usher kim ben tanımıyorum dedim. | Open Subtitles | وقلت "عظيم "لكنني لا اعلم من (اشر) في الحقيقة |
"Usher için demedin "dedi. | Open Subtitles | "انت لم تقل شيئاً عن اشر" |