Kızılderili'lerin sonunu simgeliyordu, Bay Utter. | Open Subtitles | أشارت لمدى احتظار الهنود سيد أتر |
Bay Bullock aramıza döndü, Bay Utter da öyle. | Open Subtitles | عاد إلينا السيد (بولوك) وكذلك السيد (أتر) |
Charlie Utter nerede? | Open Subtitles | أين تشارلي أتر ؟ |
Utter, çocuğunu şimdi getirir. | Open Subtitles | إستدعي طفلتك " أوتر " سيعود معك في أي دقيقة |
Karanlıktı ve nerede olduğumu göremiyordum.Sonra kıyıdan uzaklaştım ve Charlie Utter'ın çirkin yüzünü gördüm. | Open Subtitles | كان مكان مظلم ولم أعلم أين أنا حتى أخليت البنك وجئت وجهاً لوجه مع وجه " تشارلي أوتر " القبيح |
Eğer Bill Hickok'u ya da o geri zekalı Charlie Utter'ı görürsen... hayvanlara göz kulak olduğumu söyler misin? | Open Subtitles | إن رأيت (بيل هيكوك) أو ذلك الوغد (تشارلي أتر) هلا أخبرته أني اهتممت بالمخزون! |
Baylar, ben E.B. Farnum. Bay Utter'ın odası hazır. | Open Subtitles | (إي بي فارنوم) أيها السيدان غرفة السيد (أتر) جاهزة |
Yani Bay Utter... en samimi ve en düzensiz kulübü kuralım. | Open Subtitles | أقصد يا سيد (أتر) أكثر الأندية غير الرسمية وغير المنظمة |
Her neyse, ben ve Sol, yardımlarınız için... size ve Bay Utter'a müteşekkiriz. | Open Subtitles | على أي حال، أنا و(سول) ممتنان لكما أنت والسيد (أتر) لمساعدتنا |
Bay Star ve Bay Utter'ın durumunun daha ciddi olmamasına sevindim. | Open Subtitles | لقد ارتحت لمعرفة أن السيد (ستار) والسيد (أتر) لم يصابا بجروح بليغة |
Charlie Utter, nakliyat binasında sana bir oda ayırdı. | Open Subtitles | فقد جهز لك (تشارلي أتر) غرفة في مبنى الشحن |
Bay Utter ile konuşmamız gereken bir kamp işi var. | Open Subtitles | أنا والسيد (أتر) عندنا بعض الأعمال في المعسكر علينا القيام بها |
Bay Utter, siz Hume'un öğrencisi misiniz? | Open Subtitles | يا سيد (أتر) هل أنت طالب في جامعة (هيوم)؟ |
Charlie Utter dün bir ibneyi dövmüş diye duydum. | Open Subtitles | سمعت أن (تشارلي أتر) ضرب أحد الأوغاد البارحة |
Bay Utter... neredeyse sizden ümidi kesecektim. | Open Subtitles | كدت أفقد الأمل بلقائك يا سيد (أتر) |
- Arsayı aldık Bay Utter. Sizin için sevindim. | Open Subtitles | - حصلنا على قطعة الأرض يا سيد (أتر) |
Bay Star ve Utter'ın bizim dükkâna götürülmeleri lazım. | Open Subtitles | يجب أخذ السيد (ستار) و(أتر) إلى متجرنا |
Lila, Bay Utter'a gidip bir araba ayarlamasını söyler misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تهرعي إلى السيد (أوتر) يا (لايلا) وقولي له أن يجهز عربة؟ |
Charlie Utter kan çıkacağını söylüyor. | Open Subtitles | "تشارلي أوتر " يظن الأمر سيصل إلى الدم |
Bullock, Star, Utter ve Trixie. | Open Subtitles | " إنه " بولوك " ستار " أوتر |