"uyandırıp" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أيقظتني
• توقظ
• توقظني
• أوقظ
• أيقظناه
• إيقاظ
• أيقظي
• نوقظ
• نوقظك
• يوقظه
• نوقظه
• أوقظتيني من

Aslında geçen hafta, yanılmıyorsam, beni çok güzel bir uykudan uyandırıp... vücudumu kullanmayı talep ettiğin Cuma dahil, sadece iki defaydı.
في الأسبوع الماضي مرتين من ضمنهم الجمعة عندما أيقظتني من نومي المتقلب واغتصبتني بالقوة

Kör olası devi uyandırıp sorsana madem.
لمَ لا توقظ العملاق اللعين، و تسأله بنفسك؟

Bütün gece dans edip, içki içiyoruz, sonra buraya geliyoruz, beni beceriyorsun şimdi de beni uyandırıp dışarı mı atıyorsun yani?
رقصنا طوال اليل وشربنا وانا الان عندك سحبته طوال الليل والان توقظني

Hiç karşılaşmadığım kardeşini uyandırıp ondan elbiselerini istediğimi mi söyleyeyim?
أترديننى أن أوقظ أخيك الذى لم أره من قبل و أطلب منه ملابس؟

Dün akşam görevliydi. Onu uyandırıp,
كان في العمل الليلة الماضية، لذا فإننا أيقظناه

Bunun için yolcunuzu uyandırıp, yolun ortasındaki büyük tümseğin ne olduğunu sormak zorunda kalabilirsiniz.
ولذلك، ستجد أنك ستضطر بالفعل إلى إيقاظ راكبيك وسؤالهم " ما هذه الكتلة التي تقبع في منتصف الطريق بحق الجحيم ؟"

Robin, sen Barney'yi uyandırıp gizli malzemeyi öğrenecek kadar ayık tut.
(روبـن) أيقظي (بارنـي) بما يكفي لمعرفة المكون السريّ

Belki Josh'u uyandırıp ona gezdirmesini söylemeliyiz.
ربما يجب أن نوقظ جوش ليأخد الكلب للتمشية

Seni yılda bir uyandırıp iğne batırıyoruz, bu hiç adil değil.
نوقظك مرة واحدة في العام ونغرز الإبر بجسدك ، هذا ليس عادلاً

Bana iyi geceler demek için beni uyandırıp, bana uzunca bir süre sarılmıştı.
أيقظتني لتقل لي تصبح على خير وضمتني لفترة طويلة

Beni uyandırıp buraya getirdin ve uyudun..kalk
أيقظتني و جعلتني آتي لهنا و ثم عدت للنوم انهض مرحباً

Gece yarısına doğru polis beni uyandırıp dükkânın soyulduğunu üç kişinin öldürüldüğünü söyledi.
مع حلول منتصف الليل، أيقظتني الشرطة قائلين أن المكان سُرِق

Kaybetmekten o kadar nefret ediyorsun ki evi uyandırıp ödümüzü patlatıyorsun öyle mi?
أنا أعني أنك تكره الخساره كثيرا لدرجة أنك مستعد لأن توقظ كل الجيران و تخيفهم جميعا حتى الموت ؟ كلا بالتأكيد لا!

Babamı uyandırıp beni cezalandırmasına neden olacaksın.
سوف توقظ والدي و ستجعلني اقع ارضاً.

Beni uyandırıp, evimden dışarı ne için sürükledin.
توقظني من نومي وتسحبني خارج بيتي، ولأجل ماذا؟

Bir Cumartesi sabahı beni uyandırıp, beş dakika içinde hazır ol dedin annem şehir dışında, bütün bakıcılar dolu ve köpek kulübeleri hakkındaki düşüncelerimi biliyorsun.
أنت توقظني في صباح السّبت، أخبرني لكي أكون مستعدّ في خمس دقائق، أمّي خارج البلدة، كلّ راعيات أطفال الكلب محجوزات، - وأنت تعرف كم أشعر حول بيوت الكلاب.

Bahsettiğin tesisin sahibinin hangi şirket olduğunu bilmiyorum. Devlet Başkanını uyandırıp sormamı ister misin?
أجهل عن أي شركة تتحدث أتريدني أن أوقظ الرئيس وأسأله؟

Karımı uyandırıp kızımızın kayıp olduğunu ona söyleyemiyorum bile.
لن أوقظ زوجتي لأخبرها أنّ ابنتنا مفقودة

Evet, çünkü burada... Onu uyandırıp sonra da bir kafese tıktık.
... نعم،لإنه بهذا المكان نحن أيقظناه ووضعناه فى قفص

Ağaçları uyandırıp, onlara konuşmayı öğretmeye.
إيقاظ الأشجار و تعليمهم الكلام

Anders'i uyandırıp hazırla.
أيقظي (أندريه)

Zehirli'yi uyandırıp Thumper adlı elemanı pençelerinin arasına salmaya ne dersin?
ما رأيكِ بأن نوقظ الأفعى، ونضعه... ؟ ثم نقوم بدفع الأرنب على صديقه؟

Bir kez anestezi verdiğimizde uyandırıp fikrini sormaya vaktimiz olmayacak.
لن نستطيع أن نوقظك و أن نسألك أي سؤال -.

Kurt adam dönüşümü onu uyandırıp iyileştirene kadar hayatta tutuyoruz onu.
ريثما يوقظه تحوُّل المذؤوب خاصّته ويداويه.

Onu her sabah uyandırıp kahvaltı hazırladık okula götürdük, onunla oyunlar oynadık ona her gece uyumadan masal anlattım.
كنا نوقظه كل صباح, ونجهّز له فطوره.. ونأخذه إلى المدرسة. ونلعب معه..

Beni uyandırıp sana o hikayeyi anlatmamı istediğin zamanı hatırlıyor musun?
... تذكرين عندما أوقظتيني من أجل أن أقص عليكِ تلك القصة؟