ويكيبيديا

    "uyandıran" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أيقظني
        
    • أيقظ
        
    • يثير
        
    • لتوقظني
        
    • أثارت
        
    • أيقظك
        
    • وشغلنا
        
    Size TV izlemek için aşağı indiğimi ve kanepede içimin geçtiğini söyledim beni uyandıran ev telefonuydu. Open Subtitles أخبرتك,نزلت للطابق السفلي لأشاهد التلفاز و غفوت على الأريكة ثم أيقظني رنين هاتف المنزل
    Tavan penceresinde bir kuş vardı. Beni uyandıran o oldu. Open Subtitles كان الطائر على فتحة السقف إنه الطائر الذي أيقظني.
    Oğlum kendisini uyandıran bu sesi... yıllar önce küçük bir çocukken bir kez daha duymuştu. Open Subtitles الصوت الذي أيقظ ابني كان صوت سمعه مرة واحدة فقط من قبل منذ عدة سنوات عندما كان صغيراً
    Otuz yıl önce prensesi öpücükle uyandıran adam olarak anılmak istemiyorum sadece. Open Subtitles لا أريد أنْ يذكروني فقط بأنّي الرجل الذي أيقظ الأميرة النائمة بقبلته قبل ثلاث سنوات
    Tamam, ev ödeviniz derinlemesineydi ve öfkenizi uyandıran şeyi yeniden keşfediyordu. Open Subtitles واجبكم كان ان تبحثوا عميقا و تعيدوا اكتشاف ما يثير عاطفتكم
    Bilimde yöneleceğiniz alanı seçerken, sizde derinden ilgi uyandıran yeterliliğiniz seviyesinde bir konu bularak, bu konuya odaklanmanız oldukça önemlidir. TED من المهم في اختيار اتجاه العلم لإيجاد الموضوع على مستواك من الكفاءة الذي يثير اهتمامك بعمق، والتركيز على ذلك.
    Marie'nin aklına giren ve onun merakını ve ilgisini uyandıran noktalardan biri radyumun dışarıya yaydığı inanılmaz miktardaki enerjiydi. Open Subtitles أحد الأشياء التي شغلت فكر ماري و أثارت فضولها و اهتمامها هي كمية الطاقة الكبيرة التي يطلقها الراديوم
    Seni güzelce uyandıran melekler ile... Open Subtitles هل كورال من الملائكة ، الذي أيقظك
    O gece beni uyandıran, Jarek dayımdı ve bana babamın öldürüldüğünü söyledi. Open Subtitles العم (جاريك) هو الذي أيقظني تلك الليلة ليخبرني أن والدي قد قتل
    Sence beni uyandıran o muydu? Open Subtitles هل تعتقد بأن هذا ما أيقظني ؟
    Beni uyandıran da onun ağlaması oldu. Open Subtitles وصراخها هو ما أيقظني.
    Sophia'nın Adam diye bağırdığını duydum, beni uyandıran da bu oldu. Open Subtitles (سمعت (صوفيا) تصرخ (آدم ذلك أيقظني
    Başkaları da var mıydı yoksa Tessa "ışık saçması" ile onun içerisinde bir şeyleri uyandıran ilk kişi miydi merak ediyorum. Open Subtitles أتساءل لو كانت هناك أخريات؟ أو أنّها كانت الأولى؟ لو أنّ "حضورها المُتوقد" قد أيقظ شيئاً في داخله.
    Zırh, Yaban Gülü'nü uyandıran Prens Richard tarafından dövüldü. Open Subtitles لقد صنع هذا الدرع الأمير (ريتشارد) الساحر الذي أيقظ الجميلة النائمة (براير روز)
    İşte bu! Makineyi uyandıran şey buydu. Open Subtitles هذا هو ما أيقظ الماكينة
    Işın silahına benzer bir şey bulamadı, ama merakını uyandıran başka bir şey buldu. Open Subtitles في الواقع هو لم يرا شي مثل شعاع البندقية, ولكنه وجد شيئا اخر يثير فضولة.
    Merakımı uyandıran obje değil çelişki. Open Subtitles ليس الغرض نفسه ما يثير فضولي بل تناقضاته
    Onlara göre, merak uyandıran bir nesneden ve bakılacak bir ucubeden farkınız yok. Open Subtitles بسببهم أنت لستم سوى شيء يثير الفضول مسوخ لديهم
    Valide şüphe uyandıran şey neydi? Open Subtitles ماهي المعلومات الجديدة التي أثارت شك الحاكم؟
    Söylesene, cancazım seni bu acınası hayattan uyandıran şey ne ola ki? Open Subtitles قل لي يا عزيزي... ما الذي أيقظك مِنْ حياتك الصغيرة البائسة في الأساس؟
    İnsanlığın doğuşundan beri ilgi uyandıran ve aklımızdan çıkmayan bazı büyük sorular vardır. Open Subtitles هناك العديد من الأسئلة الكبيرة التي فتنتنا وشغلنا بها منذ فجر الإنسانية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد