Uyandırdığım için çok üzgünüm. Bundan sonra daha dikkatli olacağım. | Open Subtitles | ، أنا شديد الأسف لإيقاظك . سأكون أكثر حذراً من الآن فصاعداً |
Seni Uyandırdığım için özür dilerim fakat haklı olduğunu sana söylemem gerekiyordu. | Open Subtitles | آسف لإيقاظك ولكن توجّب عليّ إخبارك بأنّك كنت مصيبة |
- Fedakâr yardımcınız hatta. - Selam. Uyandırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | هل مساعدتي المخلصة على الخط أنا آسفة لإيقاظك |
Uyandırdığım için üzgünüm, Aurora. | Open Subtitles | أنا آسفة يا "أورورا" على إيقاظك سأشرح لك لاحقا. |
Seni Uyandırdığım için üzgünüm ama burada bıraktığım birşeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | آسف على إيقاظك ولكني أريد ما تركته هنا |
Merhaba hayatim. Seni bu saatte Uyandırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | مرحبا يا عزيزتى, انا اسف لأيقاظك مبكرا هكذا, |
Sizi Uyandırdığım için üzgünüm. Ben zor durumdaki bir sosisim. | Open Subtitles | ، سيدي، متأسف لإيقاظك انا سجق مثلك، في كرب |
Seni Uyandırdığım için üzgünüm, ama yardım eder misin bana? | Open Subtitles | آسفة لإيقاظك ، لكن أيمكنك مساعدتي؟ |
Hey, dostum. Uyandırdığım için kusura bakma, ama bunu denemelisin. | Open Subtitles | آسف لإيقاظك لكنك يجب أن تجرب هذا |
Böyle Uyandırdığım için üzgünüm Mike, ama bazı şeyler oldu. | Open Subtitles | آسف لإيقاظك بهذه الطريقة, ميكي), لكن شيئاً قد ظهر. ) |
Bu kadar erken Uyandırdığım için üzgünüm. Henüz öğlen. | Open Subtitles | آسفة لإيقاظك توصلت إلى هنا بالكاد |
- Uyandırdığım için üzgünüm efendim. Teal'c döndü ve görünüşe göre bir sorunumuz var. | Open Subtitles | أسفه لإيقاظك سيدى عاد * تيلك * ويبدوا أنه لدينا مشكله |
Uyandırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لإيقاظك ، إنها التاسعة صباحاً |
Anladım. Sizi Uyandırdığım için üzgünüm. Hoşçakalın. | Open Subtitles | حسناً, أنا آسفة لإيقاظك إلى اللقاء |
O halde seni Uyandırdığım için bana teşekkür etmelisin. | Open Subtitles | إذاً ، ينبغي عليك شكري لإيقاظك |
Evet, bak, Uyandırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | نعم، اسمع، أنا متأسف على إيقاظك |
Efendim, sizi Uyandırdığım için özür dilerim ama bir şey oldu. | Open Subtitles | سيدي , آسف على إيقاظك , لكن طرأ شيء ما |
Öyle olmasa burada olmazdın. Uyandırdığım için kusura bakma. | Open Subtitles | وإلا، لما أتيتَ إلى هنا آسفة على إيقاظك |
Seni bu şekilde Uyandırdığım için üzgünüm ama zili çalamazdım. | Open Subtitles | أسف , لأيقاظك بهذه الطريقة |
Uyandırdığım için kusura bakmayın. | Open Subtitles | متأسفٌ لإيقاظكِ. |
Uyandırdığım için affedin beni. | Open Subtitles | أعذريني لأني أيقظتك إلى اللقاء |
Uyandırdığım için üzgünüm ama Maria çarşaflarını alabilir mi acaba? | Open Subtitles | المعذرة لأنني أيقظتك لكني كنت أتسائل أن تسمحي لماريا بأخذ شراشفك |
Uyandırdığım için bağışlayın. 400 Mongo mili doğuda bir devriye var. | Open Subtitles | معذرة لإيْقاظك فحصنا دوريةهوك مان 400 مونجوميلِ شرقِا |