Senin Tara'n tehlikedeyken, ben de burada kalkmış uygarlıktan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنتِ محقة يا سكارليت ها أنا ذا أتحدث عن الحضارة |
uygarlıktan uzak olabiliriz ama medeniyetsiz davranmayacağız! | Open Subtitles | ربما نحن بعيدين عن الحضارة ولكننا لن نكون غير متحضرين |
uygarlıktan uzun süre uzak kalmış olabilirler belki ama onlar da insan. | Open Subtitles | إنفصلوا بعيداً جداً عن الحضارة من المحتمل ، ولكنهم رجال |
Şaşılacak şey, net CO2 salınımlarını ekonomiden sadece 20 yıl içinde elemek aslında oldukça kolay ve ucuzmuş, çok ucuz değil, ama çökmekte olan bir uygarlıktan daha ucuz olduğu kesin. | TED | ولدهشتي، إزالة انبعاث ثنائي أكسيد الكربون من الإقتصاد خلال 20 سنة فقط هو في الواقع بسيط للغاية ورخيص للغاية، ليس رخيصا جدا، لكنه بالتأكيد أقل من كلفة انهيار الحضارة. |
Sonuçta, Belcher adalarındaki bir yıllık kışın ardından, Moose kabilesinden bir melez olan kaptan ve kendim, fimler, haritalar ve notlarımla beraber uygarlıktan çıktık. | Open Subtitles | عدنا أنا و رجل هجين من منطقة "موظ فاكتوري" إلى الحضارة مصحوباً بـ ملاحظاتي، الخرائط، و الأفلام. |
Birisi uygarlıktan hoşlanmış gibi. Durma! Hoşçakal. | Open Subtitles | مهلاً، أنظر من أتى على طاري الحضارة! حظاً موفقاً، ياصغيري! |
Aslında uygarlıktan oldukça uzağız. | Open Subtitles | حسناً، نحن بعيدون جداً عن الحضارة |
uygarlıktan iyice uzaklaşıp ormanda birkaç gün geçirdiğinizde ve ateş ettiğiniz her şeyi ıskalayıp karnınız guruldadığında nişan alma kabiliyetimi diğer özelliklerimden çok daha fazla takdir edeceksiniz. | Open Subtitles | حالما نكون على بعد اميال من الحضارة وان نكون هناك لعدة ايام تفتقد لكل شيئ تتمتع به وبطنك تبدأ في التذمر سوف تقدرون هدفي اكثر من اي من مقتنياتي الاخرى |
İngiltere'den, uygarlıktan uzağa... | Open Subtitles | من (إنجلترا) ومن الحضارة |
İngiltere'den uygarlıktan. | Open Subtitles | من (إنجلترا) ومن الحضارة |