Kanunları uygulamak önemlidir ve bunlar, ahlak çerçevesi dışına çıkmadan yapılmalıdır | Open Subtitles | والآهم يكون عن الإجراءات التصحيحية في تنفيذ سلطة الحكم الصحيح المؤكد |
Kanunları uygulamak önemlidir ve bunlar, ahlak çerçevesi dışına çıkmadan yapılmalıdır | Open Subtitles | والآهم يكون عن الإجراءات التصحيحية في تنفيذ سلطة الحكم الصحيح المؤكد |
Okulumda FGM'ye karşı politika uygulamak için özellike şefin yardımına ihtiyacım vardı. | TED | احتجت دعم الرئيس على وجه الخصوص ليساعدني على فرض سياسة منع الختان في مدرستي. |
Ayrica, benim seytani planimi uygulamak için yeterli özüt kalmis burada.. | Open Subtitles | إضافةً إلى أنّه لازال بحوزتي مايكفي من المسحوق لتنفيذ خطّة شاملة |
Ve bize düşen görev ise onun yüzünden başkası ölmesin diye onlara verilen bu cezayı uygulamak. | Open Subtitles | ومن واجبنا أن ننفذ تلك العقوبة قبل أن يموت آخرون بسببه |
Bunları inşa ederken karşılaşılan zorluklar ve bu teknolojiyi uygulamak için inanılmaz fırsatlar hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum. | TED | احب ان احدثكم قليلاً عن التحديات في بناءها وبعض الفرص الرائعه في تطبيق هذه التكنولوجيا. |
Bu ekonomik politikaları uygulamak için korkulacak bir düşmanın olması gerekiyordu. | Open Subtitles | لفرض هذه السياسات الأقتصادية كان يجب خلق عدو من الخوف |
Kanunları çiğnememek ve uygulamak için maaş alıyor. | Open Subtitles | إنه يتلقى راتباً ليطبق القانون فقط |
Aslında bu silahı Bir Numara'ya karşı uygulamak niyetindeydim. | Open Subtitles | نويت أصلاً أن أطبق هذا السلاح ضد الرقم واحد |
Evet, yetkimizde, uygun gördüğümüz takdirde standart kuralları uygulamak vardır, ...eşsiz bir dizi gerçeklere dayanarak. | Open Subtitles | نعم، ولكننا نطبق اللوائح كما نراه مناسبًا وفقًا للحقائق المعطاة |
Bu tür regülasyonları merkezi olmayan bir ağ üzerinden uygulamak fazlasıyla zor olurdu çünkü hosting şirketleri yok. | TED | فيما سيصعب تنفيذ هذه القوانين في حال الشبكة اللامركزية، لأنه لا وجود لما يسمى بشركات الاستضافة. |
Ben bir uzmanım. İşim formüller uygulamak. | Open Subtitles | كنت أستدعي النسق وظيفتي هي تنفيذ المعادله |
Kanunları uygulamak Chin'in aile mesleği o yüzden rozetini kaybedince ailesini de kaybetti. | Open Subtitles | تنفيذ القانون هو عمل عائلة شين, لذلك عندما فقد شارته, فقد عائلتة. |
Priori olarak kanunları, kimi suçlu gösterdiğine bakmadan uygulamak sizin göreviniz. | Open Subtitles | بديهيًّا، واجبك هو تنفيذ القانون غير عابئ بمَن مرتكبه |
Polislerin görevi kuralları uygulamak, onları çiğnemek değil. | Open Subtitles | يُفترض بضبّاط الشُرطة فرض القواعد، وليس كسرها. |
- İşin kanunları uygulamak bunun yerine devamlı olarak kanunları görmezden geliyorsun. | Open Subtitles | ،وظيفتك هي فرض القانون ومع ذلك لقد تجاهلتي ذلك مراراً وتكراراً |
Yasaları uygulamak hoş bir görev değildir. | Open Subtitles | العمل على فرض أنه ليس عبئا طيف. |
Böylece biraz bütçede para biriktirdik bunu da projeyi uygulamak için kullandık. | TED | لذا قمنا بوضع ميزانية من المدخرات وصرفناها لتنفيذ المشروع. |
İnsanları şok ederek değişime zorlamak yerine, onlara dönüşümsel değişim hakkında eğitim vermek değişim uygulamak için her zaman daha iyi bir yoldur. | TED | الآن أنا أعلم أن تعليم الناس هو تغيير انتقالي بدلًا من صدمهم بالتغيير هو دائما وسيلة أفضل لتنفيذ التغيير |
gerçek bazlı bilim ve inovasyonda uygulamak ve katalize etmek için duygularımızı da kullanmaktan korkmamamız gerektiğini söylüyorum. | TED | لكنني أقول أنه لا يجب علينا أن نخاف من استخدام مشاعرنا لتنفيذ وتحفيز العلم القائم على الحقائق والإبتكار. |
Ve bize düşen görev ise onun yüzünden başkası ölmesin diye onlara verilen bu cezayı uygulamak. | Open Subtitles | ومن واجبنا أن ننفذ تلك العقوبة قبل أن يموت آخرون بسببه |
Buluşmazsa sivil itaatsizlik eylemimizi uygulamak için başkanın 4 saati kaldı. | Open Subtitles | لدى المحافظ أربع ساعات أخرى قبل أن ننفذ وعدنا بالعصيان المدني إن لم يجتمع بنا. |
Eğer bir genoma CRISPR'ı uygulamak istiyorsanız, önce DNA'ya zarar vermek zorundasınız. | TED | إن أردتم تطبيق كريسبر على الجينوم، فإن أول ما عليكم فعله هو إتلاف الحمض النووي. |
Polislerin, varoşlara sadece kanunları uygulamak için gittiğine inanmak aptallık olur. | Open Subtitles | أحمق من يعتقد أن الشرطه تذهب هناك فقط لفرض القانون |
Gücünü ve kontrolünü uygulamak için yalnızlığa ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يحتاج للعزلة ليطبق سلطته و سيطرته |
Ama benim işim kuralları uygulamak. | Open Subtitles | لكـن عملـي أن أطبق القوانين |
Bu yeni düşünme tarzını yerleşim yerlerine uygulamak için, bizim, yani sizin ve benim, derinlere bakmamız ve içimizdeki tiksinmeden, saygısızlıktan ve önyargılarımızdan kurtulmamız gerek. | TED | لكي نطبق ذلك الفكر الجديد على المستوطنات، نحن، أي أنا وأنتم، علينا أن ننظر في أعماقنا ونتخلص من الاشمئزاز، والازدراء، والمخاوف التي لدينا |