Pekala, onunla aynı zamanda Ellis Adası'na gönderilmiş kişilerle ve fiziksel özellikleriyle uyuşan bir eşleşme bulabilecek miyiz bir arayalım. | Open Subtitles | سنتفقد السجلات بحثًا عن مطابقة بين بنيته الجسمانية و أي شخص دخل معتقل جزيرة اليس في ذات الوقت |
Bütün olay mahallerinde aynı kişinin DNA'sı bulundu ama veritabanında uyuşan kimse yok. | Open Subtitles | عينات متطابقة من الحمض النووي وجدت في كل مسارح الجريمة لكن بدون مطابقة في قاعدة بيانات الحمض النووي |
- Bedenindeki yaralar verdiği bazı detay bilgiler, olası olay yeriyle uyuşan bulgular duygusal durum analiziyle birleştiğinde kurbanın doğruyu söylediğine inanıyoruz. | Open Subtitles | - ونظرا للإصابات، تفاصيل روايتها، مطابقة للحقائق في مكان الحادث الذي من الممكن وتقييما لحالتها العاطفية، |
Arabandan aldığımızla uyuşan bir kan. Bunun hakkında ban bir şey söyleyebilir misin? | Open Subtitles | مطابق لما اخذناه من سيارتك هل تستطيع ان تخبرني اي شيء بخصوص هذا؟ |
uyuşan bir şey yok. Tüm ölüm belgelerini kontrol ettim. | Open Subtitles | لا شيء مطابق تحققت من كل شهادات الوفاة |
Bir katilin dişleriyle uyuşan takma bir dişi bulmayı nasıl becerdin? | Open Subtitles | كيف لك مجموعة من الأسنان تُطابق القاتل؟ |
Cinayet şüpheliniz Lorelei Martins'in tarifi ile uyuşan silahlı biri olduğu raporunu aldık. | Open Subtitles | تلقينا بلاغاً عن مُسلّحة تُطابق أوصاف مُشتبهتكم بجريمة قتل، (لوريلاي مارتينز). -أقتل أيّ شخصٍ؟ |
Veri tabanında uyuşan var mı bakmaları için laboratuara gönderdim. | Open Subtitles | و أرسلته على عجل للمُختبر ولم يُطابق أحد في النظام |
Deri kül olmuştu ama Ranim Khalid'le uyuşan bir parça parmak izi alabildik. | Open Subtitles | الجلد قَلَّى بالكامل ولكن أستطعنا الحصول على عينة من قطعة وهيا مطابقة لـ (رانيم خالد) |
Ve 45 numara erkek tenis ayakkabısı ile uyuşan bir kalıp buldum, ayrıca bu kalıplar Ellis Adasında bulduklarımızla uyuşuyor. | Open Subtitles | وجدت أستجابة لنموذج واحد لحذاء تنس رجالى مقاس11 مع أنماط ارتداء مطابقة لعلامات (الحذاء البالي في جزيرة (إليس |
Kaydın sonundaki sesle uyuşan bir eşleşme çıktı: Farhad Hassan. Demek ki nükleer maddelerine kavuştu. | Open Subtitles | حصلنا على مطابقة للصوت في نهاية المكالمة، (فارهاد حسّان) |
Henry, DNA'sı ile uyuşan başka bir örnek var mı diye CODIS'i kontrol ediyor. | Open Subtitles | هنـري) يتحقق من مطابقة له) "بـ"ق،ب،ح،ق |
Scarborough'taki 3 tecavüz vakasındakiyle uyuşan bir DNA örneği buldum. | Open Subtitles | عندي (الدي ان ايه ) مطابق لثلاثه من ضحايا الاغتصاب |
Ölen oğullarıyla uyuşan embriyoyu seçmişsin. Ve onu ektim. | Open Subtitles | وزرعته فيها أنتقاء مطابق |
Ray Palmer'ın kamyonetindeki Harika Kadın'ın kılıcıyla uyuşan kesik izi. | Open Subtitles | دلائل القطع على جسد راي بالمر) والشاحنة) . (تُطابق سيف (وندر وومن |
Tarifiyle uyuşan hiç kimse civar hastanelere başvurmamış. | Open Subtitles | ولا يوجد أحد يُطابق أوصافها قد دخل إلى مُستشفيات المنطقة. -مُجرّد تفاصيل، يا عزيزي . |