Tüm yaptığım, yarım milyar dolarlık uyuşturucu parasını aklamaktı. | Open Subtitles | كل ما فعلته اني غسلت نصف بليون دولار من اموال المخدرات |
Ki fidye için kullanacağınız uyuşturucu parasını zorla almak için kovboyluğa soyunmanız yüzünden işin içine ettiniz. | Open Subtitles | الذي، بالمناسبة، كنت وقتها ثمل تماماً حتى من خلال الذهاب إلى رعاة البقر الكامل لابتزاز اموال المخدرات للحصول على فدية. |
Amcanız,polisin kanıt dolabından uyuşturucu parasını çaldı ve siz bu konuda yıllarca sessiz kaldınız. | Open Subtitles | عمك سرق اموال المخدرات,من خزانة الأدلة وتكتمت على ذالك لسنين |
Lütfen, kayıp uyuşturucu parasını duydum. - Onu çalan küçük hırsızları da. | Open Subtitles | أرجوك، لقد سمعتُ بأمر مال المُخدّرات المفقودة، وبأمر اللصّين الصغيرين اللذين سرقاه. |
Görünüşe göre çocuklar uyuşturucu parasını çalmışlar. | Open Subtitles | يبدو أنّ الطفلين قد سرقا مال المُخدّرات. |
Yarın aklanmış uyuşturucu parasını güvenli bir eve götürecekler. | Open Subtitles | غدا سيقومون بغسيل أموال المخدرات ونقلها إلى مؤسسة آمنة |
Jack Gilmore, fahişe kılıklı karısını Donny Price'dan 2 milyon $'lık uyuşturucu parasını çalması için kullandı. | Open Subtitles | انا اقول (جاك جيلمور) استغل العاهرة زوجتة. لسرقة مبلغ 2 مليون دولار من اموال المخدرات من (دوني). |
Yasadışı silahlara el koyuldu yüzlerce hatta binlerce uyuşturucu parasını yakalandı. | Open Subtitles | ومئات آلاف الدولارات من أموال المخدرات |
uyuşturucu parasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أموال المخدرات |
Ve sen parayı alıp uyuşturucu parasını, kaçıyorsun? | Open Subtitles | وأنت تأخذ االمال أموال المخدرات . . |