Boş hayaller, onun ölüm korkusunu uyuşturuyor! | Open Subtitles | يخدر خوفه من الموت بهذه الخرافات. |
Ayakların için. Ayak parmakları uyuşturuyor. | Open Subtitles | من أجل قدمايّ، انه يخدر الـأصابع. |
Yoksa kafana taktığın eşarp beyninin o kısmını uyuşturuyor mu? | Open Subtitles | أم أن حجابك يخدر هذا الجزء من مخك؟ . |
Dudakları uyuşturuyor. | Open Subtitles | تجعل شفاهك تتخدر. |
Dudaklarını uyuşturuyor. | Open Subtitles | تجعل شفاهك تتخدر. |
Pekâlâ, zanlı kurbanları rast gele seçiyor, onları uyuşturuyor ve kanlarını boşaltıyor. | Open Subtitles | حسنا اذن لدينا جانٍ يختار ضحاياه عشوائيا يخدرهم,و من ثم يأخذ دمائهم |
Leviathan'lar bunu taşıyamaz çünkü... onları uyuşturuyor. | Open Subtitles | اللفازين لايمكنها نقله لأنه يخدرهم |