ويكيبيديا

    "uyuşuyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تطابق
        
    • يطابق
        
    • مطابقة
        
    • تتطابق
        
    • متطابقة
        
    • يتطابق
        
    • مطابق
        
    • تُطابق
        
    • تتوافق
        
    • متوافق
        
    • طابق
        
    • مباريات
        
    • متوافقة
        
    • يُطابق
        
    • يتوافق مع
        
    Bulduğumuz parmak izlerinin bir kısmı 13 cinayetin parmak izleriyle uyuşuyor. Open Subtitles البصمات التي وجدتموها تطابق جزءً قد وجدناه .على الموقع لـ13 جريمة
    Örnekler bire bir uyuşuyor ama Walden otelde değil. Open Subtitles أنا لم افهم ذلك هنا . انه تطابق مثالي من المسدس الاول الذي استخدمه
    Bulduğun gps in seri numarası Gregory Flynn' e satılan modelle uyuşuyor. Open Subtitles الرقم التسلسلي لجهاز الملاحقة الذي وجدته يطابق وحدة قد تم بيعها لـ جريجوري فلين
    Diyebilirim ki, bu bilgiler önceki bilgilerle tamtamına uyuşuyor. TED وأقول أن هذه المعلومات مطابقة للبيانات السابقة
    Yatak odasındaki her iz Melanie Silber'inki ile uyuşuyor. Open Subtitles كل البصمات فى غرفه النوم تتطابق مع بصمات ميلانى سيلبر
    - Hiçbir şey yok. - Kirk'ün cesedinin Humvee'ye konulduğunu biliyoruz. Lastik izleri uyuşuyor. Open Subtitles لا شيء نعرف بان جثة كيرك وضعت داخل مقطورة أثار الإطارات متطابقة
    Bu ses Braganza olayındaki ses kaydıyla uyuşuyor. Open Subtitles تطابق بصمة الصوت من شريط الهاتف الذي قادنا لخطف براجانزا
    Ayakkabı numarası geçen hafta işlenen bir cinayetin olay yerinde bulunanla uyuşuyor. -Benim botlarım mı? Open Subtitles آثار الحذاء تطابق التى وجدنها بجريمة قتل الأسبوع الماضى
    Jiraya'nın sahte notları efsaneyle tamamen uyuşuyor, ama... Open Subtitles ملاحظات جيرايا المزيفة تطابق الأسطورة تماماً, ولكن
    Asılı adam tablosundan alınan örnekler eski Eddie Amca dosyalarından biriyle uyuşuyor. Open Subtitles العينات المأخوذة من صورة الرجل المعلّق تطابق الموجودة فى الملف القديم للعمّ إيدى
    Tamam, bunlardan herhangi biri kurbanla uyuşuyor mu bakacagım.. Open Subtitles حسناً, سأرى إن كان أياً منهم يطابق الضحية
    Bileziğindeki silikon yine senin bebeğinle uyuşuyor. Open Subtitles و السيليكون الذي على سوارها يطابق أيضاً دميتك
    Ancak dokuz milimetre, kızın atımlarıyla uyuşuyor ve ses kaydındaki silah da bir daha ateşlenmedi. Open Subtitles لكن يطابق مسدّس التسعة ملليمتر الرصاصة التي عثرنا عليها بالفتاة و لم يقم أحد بذلك الشريط بالرد على إطلاق النار
    Kusmuktaki mitokondri parçaları kurbanın tırnaklarından alınan hücre materyalleriyle uyuşuyor. Open Subtitles لقد إستطاعت مطابقة الجزيئات الحبيبية النقطية في القيئ مع البقايا الخلوية من تحت أظافر الضحية.
    Bu kordonda bulduğumuz parmak izleri seninkiyle uyuşuyor. Open Subtitles بصمات أصابعك مطابقة للبصمات التي وجدناها في هذه و التي وجدناها في موقع الجريمة
    Ve bu diş izleriyle uyuşuyor mu diye. Open Subtitles لأرى إن كانت هذه تتطابق مع علامات الأسنان
    Sıklık ve ses özellikleri, şifrelenmemiş sesiyle karşılaştırıldığında, onun sesiyle tam olarak uyuşuyor. Open Subtitles التردد والأنماط الصوتية متطابقة بالضبط عندما تُقارن بتسجيل غير مشفر لصوتها
    Adam Langer'ın kemiklerindeki kesiklerle uyuşuyor mu bakmak istiyorum. Open Subtitles لأرى إن كان يتطابق مع حواف التقطيع في جثة آدم لانجرز
    1960 larda üretilen bir örnek model ile tamamen uyuşuyor. Open Subtitles كان مطابق تماماً لعينات التصنيع للزي القديم من الستينات
    Otel odasındaki parmak izleriyle ölen kadının evindeki izler uyuşuyor. Open Subtitles البصمات التي وُجدت بغرفة الفندق تُطابق بصمات السيّدة المتوفاة
    Kurbanın boynundaki boğulma izleri diğerininkiyle uyuşuyor. Open Subtitles علامات الخنق على رقبة الضحية تتوافق مع طريقة عمل رجلنا.
    Güvenlik kamerasındaki görüntülerle de uyuşuyor. Ama tek bir kişinin sözüyle hareket edemeyiz. Open Subtitles الأمر متوافق مع الوقت في الكاميرا ولكن لا يمكننا الإعتماد على شخص واحد
    Dahası, cinayet mahâllindeki kırmızı iplik parçaları poligondakilerle birebir uyuşuyor. Open Subtitles الطبيب الشرعي طابق أليافاً حمراء من مسرح القتل مع ألياف السجاد في محلّ الرماية توقف.
    Ön balistik incelemelerde, postacıyı vuran kurşunla, onun tüfeği uyuşuyor. Open Subtitles أولي مباريات المقذوفات له بندقية لقتل ساعي بريد في و
    Yaraları ve ölüm zamanı buradakilerle uyuşuyor. Adam pilotmuş. Open Subtitles مات في شقته في بروكلين إصاباته ووقت الوفاة متوافقة مع الرجال هنا ، و لقد كان طياراً
    Tekerleklerindeki çamur da sağlık evindeki çamurla uyuşuyor gibi görünüyor. Open Subtitles والطين على إطاراته يبدو وكأنّه يُطابق الطين خارج المصّحة.
    Bu laboratuvar bulgusu birçok insanın sezgisi ile uyuşuyor. TED اكتشاف المختبر هذا يتوافق مع حدس العديد من الناس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد