| İdarecilerin, binanın emniyette olduğunu bilerek, geceleri rahat uyumalarını sağlıyor. | Open Subtitles | إنه يساعد الإداريين أن ينامون جيدا ليلا مطمئنين أن المبنى مؤمن |
| Ben olsam gece çöküp uyumalarını ve savunmasız kalmalarını beklerdim. | Open Subtitles | سأنتظر حتى حلول الظلام عندما ينامون وويوهنوا، ثم أختفي وراء الأشجار، |
| İyi uyumalarını, iyi beslenmelerini ve üremelerini sağlamalısınız. Kabile dönemlerinde bu normal sayılabilirdi. | TED | يأكلون ، ينامون و يتكاثرون .. الأمر الذي سيكون طبيعيًّا في الأزمان البدائية . |
| Everglades de gecelerini geçiren herkesi çağır davet et herkesi. emir ver diyorsun, ve çadırlarda uyumalarını sağla kim kendi odalarında banyo varken çadır da uyumak ister nerden biliyorlar herşeyin nerde olduğunu düşünmüştüm de yarın piknik yaparız | Open Subtitles | (سأدعو الجميع لقضاء ليلة فى (إيفر جليد تدعو الجميع ؟ تقصد أن تأمرهم وتجعلهم ينامون فى الخيام |
| Adamlara yemek yiyip uyumalarını söyle. | Open Subtitles | فلتجمع الرجال وأجعلهم يأكلون جيداً وينامون |
| O bankayı soydum çünkü bu buhran yılında çocukların ormanlarda aç dolaşmasını, demiryolunun kenarında başıboş gezinmelerini, terk edilmiş arabaların içindeki hurda yığınları üzeinde uyumalarını seyretmekten bıkmıştım. | Open Subtitles | سئمت من رؤية ... الأطفال الذين يجوبون الغابات بدون طعام الأطفال الذين يجوبون الطرق السريعة ... في هذا العصر من الكآبة الأطفال الذين ينامون في السيارات القديمة المهجورة وأكوام الزبالة |
| En azından uyumalarını sağladı. | Open Subtitles | على الأقل تجعلم ينامون |
| Adamlara yemek yiyip uyumalarını söyle. | Open Subtitles | فلتجمع الرجال وأجعلهم يأكلون جيداً وينامون |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 