Eve geldiğinde çantasını hemen yere boşalttı ve şekerlerin içine dalıp oracıkta uyuyakaldı. | Open Subtitles | عاد للبيت ، رمى حقيبته على الأرض هجم على الحلوى نام تماماً هناك |
Test sırasında uyuyakaldı. Stajyerlik yılını tekrar etti. | Open Subtitles | نام خلال الاختبار أضطر إلى اعادة سنة المستجدين |
Greta, yemek masasındayken uyuyakaldı. | Open Subtitles | هي لا بدّ نامت بينما هي كانت على المنضدة |
Bir gece, hemşire uyuyakaldı. Biz de koğuştan kaçtık. | Open Subtitles | ذات ليلة، الممرضة نامت وتسلّلنا إلى خارج الجناح |
- Çocuk gibi konuşma. Aşağılık herif uyuyakaldı. Bizi basmalarına izin verdi. | Open Subtitles | هذا الأحمق كان نائما خلال نوبته و مكنهم من الهجوم علينا |
Tam Bristol üzerinde uçarken küçük yaramaz uyuyakaldı. | Open Subtitles | لقد غفا الصغير أثناء طيراننا فوق بريستول |
Çok vaktim yok. Ramona sonunda uyuyakaldı ve ondan kurtulmam için yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | انظري، "رامونا" غفت أخيرا ، و أحتاج منك أن تساعديني بالتخلص منها |
uyuyakaldı. Okumaya başladığım anda içi geçti. | Open Subtitles | لقد نام غط في النوم بعد أن بدأت القراءة مباشرة |
Sonra bir gece, çok uzun zaman sonra değil yine koltukta zil zurna sarhoş halde uyuyakaldı sigarası da ağzından sarkıyordu. | Open Subtitles | وفي أحد الليالي ، ليست ببعيدة عن تلك الليلة نام على الاريكة وهو ثملٌ مثل حيوان الظربان وتلك السيجارة تتدلى من فمه |
uyuyakaldı ve adamları en değerli eşyalarını açarak onu okyanusun karşı kıyısına gönderen, yolculuğuna yıllar ekleyen ters yönde esen rüzgârları serbest bıraktılar. | Open Subtitles | لقد نام. وقام رجاله بنهب ممتلكاته الثمينة مطلقين الرياح العاتية التي أعادته عبر المحيط |
Woodward, muhtemelen arabasının direksiyonunda uyuyakaldı ve tren de arabasına çarptı. | Open Subtitles | يبدو أن "وودورد" نام و هو يقود شاحنته التي صدمها القطار المسرع |
Halla'yı rahatlatırım, ona derim ki, Palli hiç acı çekmedi. Sadece uyuyakaldı. | Open Subtitles | اريد ان اريح "هالا" وأخبرها, أن "بالي" مات وهو لم يعاني والحقيقة انه ببساطة نام |
"the Little Engine That Could" istasyonu terk etmeden uyuyakaldı. | Open Subtitles | لقد نام قبل أن أنهي قصة "the Little Engine That Could" حتى قبل مغادرة المحطه |
Ayağım sınıfta uyuyakaldı. Bir türlü uyanmadı. | Open Subtitles | نامت رجلي في المدرسة, و لم تستيقظ |
Demek ki çocuk sütü bitiremeden uyuyakaldı. | Open Subtitles | يبدو أن الطفلة نامت قبل أن تشربه |
Seni çağıracaktım, ama işin ortasında vazgeçti, ve uyuyakaldı. | Open Subtitles | لقد كنت في طريقي لابلاغك ولكنه توقف وسقط نائما |
Benim yatağımda. - Senin yatağında mı uyuyakaldı? | Open Subtitles | إنه في سريري هل غفا في سريرك؟ |
Nadine koltukta uyuyakaldı. | Open Subtitles | و نادين غفت في الكرسي المريح |
Kollarımda uyuyakaldı. İnanılmazdı. | Open Subtitles | . لقد سقطت نائمة ين زراعى . لقد كان أمراً لا يصدق |
Neyse biz konuştuktan sonra kanepede uyuyakaldı. | Open Subtitles | على ايه حال بعد نقاشنا هي سقطت ونامت في الكنبه خاصتي |
- Hayır, 1 işareti yapıyorum. Kendisi görev başında uyuyakaldı. | Open Subtitles | "كلا , أنه لا يزال رقم "1 لكنه نائم أثناء العمل |
Küçük Jack, Ward Allen o berber sandalyesinde uyuyakaldı hem de öncesinde ahkam kesmeyi ihmal etmeden. | Open Subtitles | حسناً، يا (جاك) الصغير، غرق (وادن ألن) بالنوم على كرسيّ الحلاق، لكن قبل أن يجلس على الكرسي، |