Eğer hayatta kalmak istiyorsan öne oturup uyuyormuş gibi yapman lazımdı. | Open Subtitles | إذا أردت النجاة فكان عليك أن تبقى في المقدمة وتتظاهر بالنوم |
Şu uyuyormuş numarası yapan heriften pek bir farkı yokmuş. | Open Subtitles | يالة من اختلاف عن هذا الذي يتظاهر بالنوم |
Ormanda. Sessiz bir yer. Oradayken bebekler gibi uyuyormuş. | Open Subtitles | إنه في الغابة وهو هادئ إنه ينام كالطفل عندما يكون هناك |
Çocuğu uyuyormuş o yüzden gürültü etmeyin diyor. | Open Subtitles | تقول بأن طفلها نائم لذلك لا تسبب أى ضوضاء |
Kurtarma ekiplerinin dediğine göre, olay sırasında uyuyormuş ve bu nedenle kurtulmuş. | Open Subtitles | يقول المسعفون إن ساره كانت نائمة وربما نجت لهذا السبب |
Ön kapının karşısındaki dolapta uyuyormuş. | Open Subtitles | لقد كان نائماً فى الجزانه التى بقرب الباب الأمامى |
Ve ben yine de yerimden kıpırdamaz, uyuyormuş gibi yapmaya devam ederdim. | Open Subtitles | و أظل أنا ساكنا لا أريد التحرك و أظل أدّعي أننى لا زلت نائما |
Buraya gelip, sizi gözleriniz kapalı vaziyette uyuyormuş gibi yapıp yatağınızda yatar bulduğum dakika, kendime dedim ki işte bu benim adamım! | Open Subtitles | منذ قليل حين دخلت, وعيونك مصطكة متظاهرا بالنوم, قلت لنفسي هذا هو بعينه |
Hep uyuyormuş gibi yapardım, ama daima öpücüğünü beklerdim. | Open Subtitles | لقد كنت دوماً أتظاهر بالنوم لكنني كنت دوماً أنتظر قبلتك |
uyuyormuş numarası yapmayı seviyor. Anlaması zor. Allen'in sigaraları gibi kokuyor. | Open Subtitles | نعم انه يحب التظاهر بالنوم انها مثل رائحه سجائر الان |
Son birkaç aydır günde 8 ila 10 saat uyuyormuş. | Open Subtitles | خلال الشهرين الأخيرين، كان ينام من 8 إلى 10 ساعات كل ليلة. |
Bence de öyle. Kafeste falan uyuyormuş gibi sanki. | Open Subtitles | يُمكنني معرفة ذلك ، يبدو أنه ينام في قفص لعين |
Yüzlerce yıl önce yaşayan büyük bir kahramanmış şimdiyse yeraltında uyuyormuş. | Open Subtitles | يقال بأنه كان بطلاً عظيمًا قبل مئات السنين، ولكنه الآن ينام تحت سراديب الموتى. |
Yerlerinize dönün ve uyuyormuş gibi yapın. | Open Subtitles | الظهر في أماكنك ويدعي لأن يكون نائم. الذي كل أنت يجب أن تعمل. |
Pejite şehrinin derinliklerinden eski dünyadan kalma bir yaratığın çıkarıldığını söylüyordu, bulunduğunda, uyuyormuş. | Open Subtitles | ذلك الوحش من العالم القديم كان نائم اسفل قرية بجيتي تم اكتشافة |
Sen yatakta kal, uyuyormuş gibi yap. | Open Subtitles | سيكون علينا أن نخدعه. أنتَ إبق في السرير متظاهراً بأنك نائم |
uyuyormuş gibi rol yaptı. Onu kontrol etmek için geri geldiğinde... | Open Subtitles | لقد تظاهرت بأنها نائمة و عندما عاد إليها حتى يتفقدها |
Anahtarın sesiyle uyanıyorum, ama uyuyormuş gibi yapıyorum. | Open Subtitles | ...صوت المفاتيح قام بإيقاظي لكنّي تظاهرتُ بأنّني نائمة |
bir şey söyleme. Tamam mı? uyuyormuş gibi yap. | Open Subtitles | تظاهرى بانك نائمة هل تستطيعين هذا ؟ |
Şimdi uzan ve uyuyormuş gibi yap. | Open Subtitles | والأن استلقي وتظاهر بأنك نائماً. |
Sanki bunca yıldır uyuyormuş gibiyim. | Open Subtitles | وكأنني كنت نائماً كل هذه السنوات |
Meğer Disco Kraliçesi arkada uyuyormuş. | Open Subtitles | كانت ملكة الديسكو نائما في المقعد الخلفي طوال الوقت. |
Meger bunca zamandır ön koltukda uyuyormuş. | Open Subtitles | نعم .. تبين انها نائمه في المقعد الامامي طوال الوقت |
Adam uyuyormuş ve birden yavru örümcekler fırlamış. | Open Subtitles | أنه كان نائمًا , وكُل تلك العناكب الصغيرة بدأت بالخروج |
Derste sürekli uyuyormuş. | Open Subtitles | لقد كانت تنام في الصف كثيراً |