Baba neredeyse üç hafta oldu. Ne dogru düzgün bir sey yiyorsun ne de uyuyorsun. | Open Subtitles | أبي، لقد مرت ثلاثة أيام وأنت بالكاد تأكل أو تنام |
Hâlâ yastığının altında silahla mı uyuyorsun? | Open Subtitles | أخبرنى، هل مازلت تنام و السلاح تحت وسادتك؟ |
uyuyorsun, ve sivrisinekler seni ısırmıyorlar | Open Subtitles | تنام ولا يأكولك البعوض ولكن الحقيقة وهو حتما ما سيحدث |
Dışarıda işler sarpasardı ve sen hala uyuyorsun. | Open Subtitles | يوجد أشياء مُيبه كهذه خارجاً , وأنت نائم هُنا. |
Geceleri sıradan, huzurlu aptal rüyalarla dolu uykunu uyuyorsun. | Open Subtitles | و فى المساء تنامين نوما عاديا مليئا بالسكينة و الاحلام السخيفة |
Merhaba anne, sanırım orada saat geç olduğundan uyuyorsun. | Open Subtitles | مرحبا ماما، أعتقد أن الوقت متأخرا عندك لذا ربما تكوني نائمة |
-Keşke aynısını söyleyebilsem. Ama geceleri nasıl uyuyorsun bilmiyorum bayım. | Open Subtitles | أتمنى لو أنني أستطيع أن أشعر بنفس الشيء و لكنني لا أعرف كيف تنام في الليل يا سيدي |
Kıkırdağın üzerinde değil, kolunun üzerinde uyuyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تنام على بعض الغضاريف أنت تنام على ذراعك |
Hâlâ gece lambasıyla uyuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ألا تزال تنام وأضواء الليل مفتوحة, صحيح؟ |
Öyleyse yanıldım. Bir bebek gibi uyuyorsun, hayatın düşlediğin gibi ilerliyor. | Open Subtitles | وأنت تنام مرتاحاً كطفل وتعيش حياتك كما حلمت بالضبط |
Uzanıp uyuyorsun, hava aydınlık, bir uyanıyorsun, hava kararmış. Gün bitti bile. Koca gün nereye gitti? | Open Subtitles | تنام في النهار وتستيقظ في الليل، وينتهي اليوم وتتسآئل أين ذهب اليوم؟ |
O kadına yaptıklarını bile bile geceleri nasıl uyuyorsun? | Open Subtitles | كيف تنام الليل وأنت تعرف ما فعلته لتلك المرأه ؟ |
Gece yarısında yatağında uyuyorsun. | Open Subtitles | أنت نائم على السرير الخاص بك في منتصف الليل |
Gökyüzü meleklerle dolduğundan beri uyuyorsun. | Open Subtitles | لقد كنت نائم منذ أن كانت السماء تسقط منها ملائكة. |
Buna gerek yok ki. Neden yanlız uyuyorsun? | Open Subtitles | ليس هناك حاجة لذلك لماذا لا تنامين وحدك؟ |
Gözlerin yarı aralık uyuyorsun, bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين بأنك تنامين و عيناك ليستا مغلقتين تماماً؟ هل تعلمين ذلك؟ |
En azından bir saattir burada uyuyorsun ama yine de dikkat etmelisin. | Open Subtitles | الان انظري ,أنت نائمة هنا منذ ساعه لكن يجب ألا تضغظي على نفسك |
Üç gündür, günde 1 saat 20 dakika uyuyorsun. | Open Subtitles | لقد نمت فقط لـ ساعه و عشرون دقيقة في ثلاثة أيام |
Şimdi çok ağır uyuyorsun ve sonra uyuman gereken saatte ayakta olacaksın. | Open Subtitles | و الآن ستنام جيداً و تستيقظ لاحقاً في وقت يفترض بك أن تكون نائماً فيه |
Benimle aynı otelde, iki yan odamda onunla uyuyorsun. | Open Subtitles | كنت نائما في نفس الفندق كما لي، واثنين من الأبواب إلى أسفل، |
Nasıl uyuyorsun, Elizabeth? - Hey. | Open Subtitles | -لا لا أنها محقة كيف تنامى,يا "أليزابيث"؟ |
Sürekli işten geç çıkıyorsun ve ofiste uyuyorsun ve bu arada barlarda, beş para etmez kadınlarla takılıyorsun. | Open Subtitles | دائما ما تتحدث حول عملك لوقت متأخر و نومك فى المكتب، بينما انت تتسكع فى الحانات و تلتقط القمامة |
Bu günlerde kıfayetlerinle uyuyorsun! | Open Subtitles | أتنام وأنتم ترتدي ملابسك بالكامل؟ |
Michael, eve gecenin bir yarısı geliyorsun... bütün gün uyuyorsun. | Open Subtitles | مايكل، أنت تَرْجعُ للبيت في منتصفِ الليلِ و تَنَامُ طِوال النهار |
Niye uyuyorsun? - Çabuk! | Open Subtitles | لماذا انتى نائمه |
Belki gecede üç-dört saat uyuyorsun. | Open Subtitles | ربما تستطيع النوم لثلاث أو أربع ساعات .. |
Çok fazla pancar yiyorsun, elektrikli diş fırçası kullanıyorsun, ve günde altı saatten az uyuyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تأكل الكثير من الشمندر لديك فرشاة أسنان كهربائية وتنام أقل من ست ساعات يومياً |