Fazla uzaklaşamaz. O kadar hızlı değil. | Open Subtitles | حسناً، لم يبتعد كثيراً أنه ليس بهذه السرعة |
Seks manyağı bir sapık, bir Meksikalı ve de bir ahmak, bu fırtınada fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | فتاة مهووسة بالجنس، ومكسيكية والشخص الثالث لن يبتعد داخل هذه العاصفة |
İstasyonun ulaşılabilir parçaları hızla yok oluyor cihazı kim çaldıysa fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | الأجزاء التي يمكن الوصول إليها في المحطة تتقلص بسرعة أياً كان الذي اخذ القرص لا يمكنه ان يبتعد |
- Yürüyerek fazla uzaklaşamaz! - Bakın! | Open Subtitles | إنها لن تبتعد كثيراً على قدميها - أنظر - |
'benim topraklarım tatlı bir kucaklaşma' dan sonra fark ettim ki Hindistan'dan uzaklara gitsem bile Hindistan benden asla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | بعد القدوم الى أرضى التى ... مثل العناق الجميل ... حتى لو ابتعدت عن الهند ... الهند لا تبتعد عنى ... |
uzaklaşamaz. Eyalet sınırını kapattık. | Open Subtitles | لن يذهب بعيداً حدود الولاية مؤمنة |
uzaklaşamaz. | Open Subtitles | في داخل و خارج البلدة لن يبتعد |
Fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | لا يمكنه ان يبتعد |
Çok uzaklaşamaz. | Open Subtitles | لن يبتعد كثيراً |
Delta onu takip ediyor. Fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | فرق "دلتا" يتبعوه لن يبتعد |
Delta onu takip ediyor. Fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | فرق "دلتا" يتبعوه لن يبتعد |
Fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | لن يبتعد كثيرا |
Fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | لن يبتعد |
Çok fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | لن يبتعد |
Fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | لن يبتعد. |
- Madis çok uzaklaşamaz. | Open Subtitles | -حسنًا ، لم يبتعد كثيرًا . |
Ayrıca fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | علاوةً على أنّها لن تبتعد كثيراً |
Fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | لن تبتعد كثيراً. |
- Çok uzaklaşamaz. Hem bacağı sakat hem de çok bitkin. | Open Subtitles | لن يذهب بعيداً إنه أعرج .. |
Fazla uzaklaşamaz, hele bir de aksıyorsa. | Open Subtitles | لايمكن ان يكون قد ابتعد كثيرا حتى لو كان مربوطاً |
Bakın! Tam da düşündüğüm gibi. Fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | أنظروا، لقد أخبرتكم لن تذهب بعيداً. |