ويكيبيديا

    "uzanıp" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أستلقي
        
    • تستلقي
        
    • الاستلقاء
        
    • نستلقي
        
    • الإستلقاء
        
    • استلقى
        
    • التمدد
        
    • تتمدد
        
    • تمتد
        
    • أمدّ يدي
        
    • وتستلقي
        
    • واستلقى
        
    • يدى و
        
    • يمد
        
    • تمد يدك
        
    Şimdi burada uzanıp sizlere yine yük olacağım. Open Subtitles علي الآن أن أستلقي هنا مجدداً و أكون عبئاً عليكم
    Yatakta uzanıp dergi-kitap okumayı tercih ederim. Open Subtitles فأنا أفضل أن أستلقي في السرير و أقرأ المجلات و الروايات
    O yüzden bu gece ödev olarak ikinizin yatağa yan yana uzanıp birbirinize dokunmadan cinsel bir fanteziyi paylaşmasını istiyorum. Open Subtitles الليلة، والواجبات المنزلية، و أنا أريد منك أن تستلقي معا، جنبا إلى جنب، دون لمس، وتشترك في الحلم الجنسي.
    uzanıp biraz gevşeyeyim bari. Yemekte yok. Hiçbir şey yok. Open Subtitles أريد الاستلقاء هنا والإسترخاء لا أريد عشاءً ، أو أيّ شيء
    O zaman aynı yatakta rahatça uzanıp dinlenebilecek miyim? Open Subtitles اذن . الامر جيد اننا نستلقي وننام علي نفس السرير ؟
    Sadece uzanıp bırakmak istediğimi hatırlıyorum. TED أتذكر أنني كنت أريد الإستلقاء والاستسلام.
    Nasıl bir adam sırt üstü uzanıp yıldızları sayarken, onları numaralandırmayı düşünür. Open Subtitles لكن من استلقى على ظهره وعدّ النجوم وفكر برقم؟
    Kocaman bir yatağa uzanıp iki gün boyunca uyumayı ve anne olmayı düşünüyorum. Open Subtitles إنني أفكر في التمدد على سرير كبير والنوم لحوالي يومين وأفكر في الإنجاب
    Charles, biz bulaşıkları yıkarken, neden oturma odasına gelip de divana uzanıp akşam gazetesini okumuyorsun? Open Subtitles سنغسل الصحون يا تشارلى لما لا تذهب لغرفة المعيشة و تتمدد على الاريكة و تقرأ صحيفة المساء
    Altıncı gün uzanıp bir mektup yazdım. Open Subtitles أردت أن أستلقي وفي اليوم الساس كتبت رسالة
    Hücremde uzanıp seni öptüğümü hayal ediyorum sevişmeyi değil yalnızca saatler boyu hiç durmadan öpüşmeyi. Open Subtitles إنني أستلقي في زنزانتي أتخيل نفسي أقبّلك, لا أن أمارس الحب معك فقط أقبّلك لساعات وساعات
    Aynı tenimle yapardım uzanıp aşkın ölmesine izin vermek Open Subtitles أن أستلقي و أسمح للظلام و أن أقف و أسمح لضوء حب يشع
    Ya da sen biraz yerde uzanıp bir süreliğine ağzını kapatsan iyi edersin. Open Subtitles أو ربما تستلقي علي الأرض وتضع كمامة لفترة
    Bir saatini yere uzanıp felçli halde geçirmek istiyorsan bilemem tabii. Open Subtitles إلا اذا كنت حقاً تريد ان تستلقي على الأرض هنا مشلولاً حتى الساعـة القادمة
    Sahilde uzanıp dinlenmekten başka bir şey yapmayacağız. Open Subtitles لن يكون هناك ما نفعله سوى الاستلقاء على الشاطئ والاسترخاء
    Seni onun yanına uzanıp onu izlemekten başka hiçbirşey daha iyi hissettiremez Open Subtitles ستود الاستلقاء بجانبها وقضاء الوقت بمشاهدتها تنام
    Böylece yatağımıza uzanıp eski siyah-beyaz filmleri seyredebileceğiz. Open Subtitles هكنا نستطيع أن نستلقي بالسرير و نشاهد جميع الأفلام بالأبيض و الأسود
    Belki birkaç saat kanepede uzanıp sonra da--. Open Subtitles ربما يمكنني الإستلقاء على الأريكة لبضع ساعات قبل أن أرحل
    Pilavımı yedirmem ve eski usul, uzanıp akışına bırakacağım bir sekse ihtiyacım var. Open Subtitles ما تحتاجه هو shafting جيد... بعض الخير من الطراز القديم، استلقى والتفكير في إنجلترا... bonking.
    Hastane yatağında öylece uzanıp hemşirelerin sünger banyosu yaptırmasını mı istiyorsun? Open Subtitles التمدد على سرير المستشفى وأن تحصل على حمام بالإسفنج من الممرضات
    İşte size uzanıp uyuyabileceğiniz boş bir tane. Open Subtitles ها هى كابينة فارغة حيث يمكنك ان تتمدد و تنام
    Önkollarının parmakları arasında gerilerek uzanıp, arka bacaklarının dibine kadar devam eder. Open Subtitles والتي تمتد من أصابعهم الطويلة على مفاصلهم الأمامية حتى نهاية مفاصلهم الخلفية
    uzanıp sana dokunabileceğim günün geleceğini hayal bile edemezdim. Open Subtitles .. لم أحلم أبداً بقدوم اليوم الذي أمدّ يدي فيه وألمسكِ ..
    Gerçekten sen de gidip sahilde uzanıp, güneşlenip bütün gün gingko balboanı içebilirsin. Open Subtitles كمخيمٍ للعقل تذهب وتستلقي على الشاطئ وتحظى بسمرة وتشرب (جنكة بالبوا) طوال اليوم
    Peki, eve gidip, kanepeye uzanıp o hayvan klonlama saçmalıklarını falan izlesene. Open Subtitles حسنا، يجب أن تذهب إلى البيت واستلقى على الأريكة... مشاهدة بعض من تلك الحيوانات استنساخ الهريس المنبثقة أو شيء من هذا.
    Kaliforniya'ya gidince, her canım istediğinde uzanıp bir portakal koparacağım. Open Subtitles انتظروا حتى نصل "كاليفورنيا" ، سأرفع يدى و ألتقط برتقالة حينما أريد
    Şimdi yaşam ağacına uzanıp meyve almasına, ...yiyip ölümsüz olmasına izin verilmemeli." Open Subtitles والآن لعله يمد يده ويأخذ من شجرة الحياة أيضا ويأكل ويحيا إلى الأبد
    Ve o, ona uzanıp dokunacak kadar gerçekti. Open Subtitles ولقد كانت حقيقية جدا بحيث كان يمكنك أن تمد يدك وتلمسها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد