Hiç olmazsa, iyi tasarlanmış bir uzay gemisinde kan kaybından öleceğim! | Open Subtitles | على الأقل سأنزف على أرضية سفينة فضاء ذات تصميم جيد حقًا |
Mickey, devrim öncesi Fransa'nın uzay gemisinde işi ne? | Open Subtitles | ميكي، وماذا تفعل فرنسا ما قبل الثورة في سفينة فضاء ؟ |
İşi yapmak için tuvalette mi yoksa uzay gemisinde mi kullanılacağını bilmeniz gerekmez. | Open Subtitles | هل تظن ان الشخص المسئول عن صنع المراحيض في سفن الفضاء |
Devasa bir uzay gemisinde hayat, temellere döner. | Open Subtitles | لنعود إلى الأساسيات الحياة على سفينة فضائية |
Işık hızının %86,6'sında, Lorentz faktörü 2'dir. Bu da zamanın uzay gemisinde iki kat daha yavaş geçeği anlamına gelir. | TED | في 86.6٪ من سرعة الضوء معامل لورنتز هو 2، هذا يعني أن الوقت سيمضي أبطأ بمعدل مرتين على متن المركبة الفضائية. |
SD: Birincisi, o uzay gemisinde olmak için her şeyi yapardım. | TED | ش.د: أولًا، أنا مستعد لدفع أي ثمن مقابل أن أكون على متن تلك السفينة الفضائية. |
Bir atın uzay gemisinde işi ne? | Open Subtitles | ماذا يفعل الحصان في مركبة فضائية ؟ |
CA: Bir şekilde, bu şeyin etrafında gezen bir uzay gemisinde olsaydın çevresini dolaşmak ne kadar sürerdi? | TED | ك.أ: وإذا كان أحدنا بشكل أو بآخر، على متن سفينة فضائية تدور حول ذلك الشيء، كم سيلزم من الوقت لإنجاز دورة كاملة؟ |
- Neden? uzay gemisinde yalnızca senin için bir koltuk ayırdıklarından mı? | Open Subtitles | لأنهم يوفرون مقعد على متن سفينة صاروخية فقط لأجلكِ |
Mickey, devrim öncesi Fransa'nın uzay gemisinde işi ne? | Open Subtitles | ميكي، وماذا تفعل فرنسا ما قبل الثورة في سفينة فضاء ؟ |
Birçok insan kitaplık yapabilmek için bile kullanım kılavuzundan yararlanamıyor sense bunu uzay gemisinde uyguluyorsun. | Open Subtitles | يعجز أغلب الناس عن اتباع التعليمات لتركيب خزانة كتبهم الجديدة وها أنت تعمل على إصلاح سفينة فضاء |
Bir labirentin içinde, uzay gemisi, uzay gemisinde, sise içinde bir orman. | Open Subtitles | غابة في زجاجة بداخل سفينة فضاء في متاهة |
Sıradan bir uzay gemisinde her zaman göremeyeceğiniz bir şey. | Open Subtitles | الآن، هذا شئ لا نراه عادة في سفن الفضاء |
Sıradan bir uzay gemisinde her zaman göremeyeceğiniz bir şey. | Open Subtitles | الآن، هذا شئ لا نراه عادة في سفن الفضاء |
- Sanki bir uzay gemisinde yaşıyor gibiyiz. | Open Subtitles | أنا أشعر فقط كأننا نعيش على سفينة فضائية. |
İnsanın yanında uzay gemisinde okuyacak sansasyonel bir şey bulunmalı. | Open Subtitles | على المرء أن يحمل دائماً ما يستحق القراءة على سفينة فضائية |
Kullandıkları mikrop tipleri hidrojenotroplar olarak biliniyorlar ve bu hidrojenotroplarla bir uzay gemisinde yaşam sürdürebilecek verimli bir karbon döngüsü yapabilirsiniz. | TED | ويسمى هذا النوع المستخدم من الميكروبات بإسم hydrogenotrophs، وتستطيع تلك المخلوقات أن توفر دورة كربون جيدة قادرة على توفير مقومات الحياة على متن المركبة الفضائية. |
Bir uzay gemisinde bisiklet olması biraz alışılmamış. Diyor gecelikler içindeki kız. | Open Subtitles | غير الدراجة التي على السفينة الفضائية فتاة في ثياب نومها |
Hayır, benim yerim bir uzay gemisinde tembelce oturan birinin değil, halkımın yanıdır. | Open Subtitles | كلا , مكاني مع رفاقي ليس الجلوس خاملاً في السفينة الفضائية |
Bir atın uzay gemisinde işi ne? | Open Subtitles | ماذا يفعل الحصان في مركبة فضائية ؟ |
Biliyorum! uzay gemisinde dinozorlar! | Open Subtitles | اعلم, ديناصورات, على متن سفينة فضائية |
uzay gemisinde yalnızca senin için bir koltuk ayırdıklarından mı? | Open Subtitles | بسبب مقعد محجوز فى سفينة صاروخية فقط لأجلك؟ |