Sen ve Süpermen uzay istasyonunda eski Sıfır Yerçekimi Kulübüne katıldınız, değil mi? | Open Subtitles | انتي وسوبرمان اجتمعتما في نادي انعدام الجاذبية. فوق على محطة الفضاء, أليس كذلك؟ |
Çünkü Donald Trump'ı bu sabah Uluslararası Uzay İstasyonunda aslan yedi. | Open Subtitles | لأن أسد إلتهمه هذا الصباح في محطة الفضاء الدولية |
Edildi zaten ama NASA benim teleskopu uzay istasyonunda çok istiyormuş o yüzden erken fırlatma yapılacak. | Open Subtitles | لكن ناسا تريد منظاري حقاً في محطة الفضاء ، لذا سيضعوني في إطلاق مبكر |
Hassara denilen sistemde bir uzay istasyonunda. | Open Subtitles | في محطة فضائية في نظامِ هاسارا. |
Herşey bir uzay istasyonunda geçecek. | Open Subtitles | تضع كل التقديرات في محطة فضائية. |
Bu bir su arıtma sistemi ve temel bir kısmı uzay istasyonunda suyu arıtma teknolojisi üzerine kurulu. | TED | نظام تنقية المياه، وعنصرها الأساسي يقوم على تقنيات تصفية المياه المستعملة في المحطة الفضائية. |
NASA benim teleskopu uzay istasyonunda çok istiyormuş o yüzden erken fırlatma yapılacak. | Open Subtitles | ناسا تريد منظاري في محطة الفضاء حقاً لذا سيضعوني على إطلاق مبكر ، |
Öğrencilerimizin uzay istasyonunda Rusça çevirmen yardımıyla astronotlarla konuşmasını ayarladım. | Open Subtitles | إذا، لقد رتبت لطلابنا التحدث إلى رواد الفضاء في محطة الفضاء الدولية عبر مترجمة روسية |
Yarıyol uzay istasyonunda, basitçe Pegasus geçit sisteminden çıkmış oluyorsunuz... ve Samanyolu sistemine girmek için benzer bir makroyu bendeniz dizayn etti o da sizi YGK'ya gönderecek. | Open Subtitles | و عندما تكون فى محطة الفضاء الوسيطة يمكنك مغادرة مجرة بيجاسوس و دخول مجرة الطريق اللبنى عبر برنامج خاص مماثل مصمم بواسطتى ليقوم بنقلك إلى قيادة بوابة النجوم |
Caz için yeterli. Uluslararası uzay istasyonunda altı ay. | Open Subtitles | ستة أشهر في محطة الفضاء الدولية |
Bu Uzay İstasyonunda vardı. | Open Subtitles | هاذا نحن على محطة الفضاء الدولية |
O uzay istasyonunda ne oldu? | Open Subtitles | مالذي حدث في محطة الفضاء تلك ؟ |
uzay istasyonunda çekirdek içinde kromozomlar, genetik malzemelere sahibiz. | TED | وفي محطة الفضاء تلك لدينا المادة الوراثية، الكروموسومات (الصبغيات) التي توجد داخل نواة. |
Hayır, Dr. Sueno geçen yıldan beri bir uzay istasyonunda sıfır yerçekimli yatak araştırması yapmakta. | Open Subtitles | كلا، دكتور "سوينيو" يجري بحث في مجال انعدام الجاذبية على محطة فضائية من العام الماضي |
Bir ay önce, uluslararası uzay istasyonunda görevini tamamladıktan sonra Anatole Konstantinov hastalanmış. | Open Subtitles | منذ شهر مضى , أنتولي كوستانتلوف مرض بعد الانتهاء من جولة على متن المحطة الفضائية الدولية |
Pamuk helva yiyor ve Uzay İstasyonunda mini futbol oynuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نقوم بأشياء مثل أكل الحلوى و نلعب في المحطة الفضائية الدولية |
Hayır, fakat cevaplar o uzay istasyonunda olmaz zorunda. | Open Subtitles | لا , ولكن الأجوبة هي العودة إلى تلك المحطة الفضائية |