Uçak iskelenin yanındaki kafede uzo içen bir adamın şapkasının üzerine düştü. | Open Subtitles | هبطت في قبعة لرجل كان يشرب أوزو في مقهى بالقرب من جانب الرصيف |
Romum var nane likörü, uzo ve... rom. | Open Subtitles | لديّ "روم"، "كريم دوم ميث"، "أوزو"، و... "روم". |
Rodney, Harry uzo alır mısınız? | Open Subtitles | رودني هارى اوزو |
Ooo, uzo. | Open Subtitles | اوزو |
En iyi uzo, Midilli adındaki Yunan adasında üretilir. | Open Subtitles | أفضل يانسون يأتي من جزيرة " ليزبو " اليونانية |
Justin bana ucuz uzo ikram etmeye kalktı. İşe yaramaz herif! | Open Subtitles | حاول " جاستن " تقديم جرعة يانسون رخيصة |
Bayanlar Baylar, şimdi bir kadeh uzo zamanı. | Open Subtitles | سيداتي سادتي لقد حان الوقت لتناول كأس من الأوزو |
Değil, bu uzo. | Open Subtitles | لا، ذلك أوزو |
uzo. Yunan içkisidir. | Open Subtitles | يانسون |
Günde altı öğün yiyebilirdim. Yanında da uzo tabii. | Open Subtitles | أستطيع أن اكل الضأن ستة مرات فى اليوم مع شراب (الأوزو) |
Dolayısıyla artık uzo da yok. | Open Subtitles | إذن... لا مزيد من شراب الأوزو ... |