Öğrendiklerimizden biri de bilim adamlarının uzun süredir bize anlattıklarını doğruladı. | TED | وأحدُ الأشياء التي تعلّمناها تؤكدُ ما أخبرنا به العلماء لفترة طويلة. |
Her aşamayı bilecek kadar bu işi yeterince uzun süredir yapıyorum. | Open Subtitles | مارست هذا العمل لفترة طويلة تكفى لأعرف ماذا يدور الان بينهما |
uzun süredir bu sulardalar ve sahil şeridindekiler için hayati konumdalar. | TED | كانت في الجوار منذ وقت طويل, وكانت مهمة جداً للمجتمعات الساحلية |
Sen uzun süredir bu kasabaya gelen en ateşli şeysin. | Open Subtitles | أنت أكثر فتاة مثيرة عبرت هذه البلدة منذ وقت طويل |
Daha bugün tanıştık ama beni uzun süredir sevdiğini söylüyorsun. | Open Subtitles | تقابلنا اليوم ورغم ذلك تقول أنك احببتنى منذ فترة طويلة |
Hadi ama uzun süredir birlikte olan sevgililer için bu çok normal. | Open Subtitles | بربك ، لقد إعتادت أن تكون مثل العشاق ليخرجا معاً لمدة طويلة |
Bu hastanın bazı sorunları var ve ve benim de uzun süredir bekleyen ve cevaplarını almam gereken sorularım var. | Open Subtitles | و لكن هذا المريض لديه مشاكل و أنا لدى أسئله أسئله منذ زمن طويل و يجب أن أحصل على الأجوبه |
Bu baban ve benim uzun süredir savaştığımız her şeyin sonu olur. | Open Subtitles | ستكون نهاية كل شيئ قاتلنا من أجله أبوك وأنا منذ مدة طويلة. |
uzun süredir mahkum olarak tutulan bir kişiyle ilgilenirken uyguladığınız bir protokol. | Open Subtitles | أدرك أن هناك بروتوكول عند التعامل مع شخص كان سجين لفترة طويلة. |
Senin türün gölgelerde çok uzun süredir saklanıyordu Bay Foss. | Open Subtitles | نوعك كان مختبأًً في الظلام لفترة طويلة يا سيّد فالس |
uzun süredir yedekte bekliyordum ama artık ben de oyuna dâhilim. | Open Subtitles | لقد جلستُ على مقعد الإحتياط لفترة طويلة لكنني مشارك باللعبة الآن |
Ama bana yaşadığımı öyle bir hissettirdi ki uzun süredir böyle hissetmemiştim. | Open Subtitles | ولكنه جعلنى أشعر بأننى حيّة بطريقة لم أشعر بها منذ وقت طويل |
Çok uzun süredir bu anın hayalini kuruyordum... kendi yatağımda yatmanın. | Open Subtitles | لقد كنت أحلم بتلك اللحظة منذ وقت طويل النوم في سريري |
İkinci gizem: Kadınlar uzun süredir Olimpiyatlara katılıyorlar. Ama tüm kadın kısa mesafe koşucularının dikkat çekici özelliği, hepsi kötüdür, berbattırlar. | TED | اللغز الثاني ان النساء تجري في الالومبياد منذ وقت طويل نسبياً... ولكن الامر المثير في العداءات .. انهن سيئات جداً .. |
Bunu benden daha uzun süredir yapıyorsun. Şuna yanıt ver. | Open Subtitles | إذن أنت كنت تقومين بهذا منذ فترة أجيبيني على هذا |
uzun süredir bu işteyim ve bence sen bu işi yapabilirsin. | Open Subtitles | أنا أقوم بهذا العمل منذ فترة طويلة وأعتقد أن لديكِ مايلزم |
Altın çok ağır ve kütük çok uzun süredir su çekiyor. | Open Subtitles | الذهب ثقيل جدا ولم يتحمل الجذع أكثر لمدة طويلة لقد سقطوا |
Ama uzun süredir tanıdığınız ve sevdiğiniz birini izleme gerçeği... | Open Subtitles | ولكن الحقيقة ، أنك تشاهد أحد تعرفه وتحبه، لمدة طويلة.. |
Gördün mü? Çok ama çok uzun süredir.. ..bu tür eşyaları biriktiriyordum. | Open Subtitles | رُحت أجمع أغراض كهذه منذ زمن طويل جدًّا وخططت لهذه اللحظة قرونًا. |
Birbirimizi uzun süredir tanıyoruz ve bu durumun içinden çıkamazsam, kaybederim. | Open Subtitles | نعرف بعضنا البعض منذ مدة طويلة أذا لم أخرج ما بنفسي |
Dediğim gibi, bu cihaz uzun süredir ölmüş olan bir uygarlığın kayıtlarını tutuyor. | Open Subtitles | كما قلت , هذا الجهاز يحتوي على سجلات لحضارة ماتت منذ زمن بعيد |
- Söz veriyorum, başlamayacağım. uzun süredir bu deri-giysinin içindesin. Bunu unuttun. | Open Subtitles | ،لقد ارتديتِ تلك البزة الجلدية لوقتٍ طويل .حتى أنكِ نسيتِ، كانت هناك مارجريت بلين حقيقية |
2 haftadan uzun süredir her an depresif bir ruh halinde misiniz? | Open Subtitles | هل عانيتِ من ضغط متواصل في المزاج طوال الوقت لأكثر من أسبوعين؟ |
Erkekler için, hep iki seçeneğimiz vardı. Yüzyıldan uzun süredir kondomlar ve vasektomi ameliyatı. | TED | بالنسبة للرجال، فهم يتوفرون على الخيارين ذاتيهما منذ أكثر من 100 عام: الواقي الذكري وقطع الأسهرين. |
uzun süredir tanışıyoruz. | Open Subtitles | تَبْدو مثل أمِّي عَرفنَا بعضنا منذ وقتٍ طويل أنا لا أؤمنُ بالسحر |
O kadar uzun süredir bilinçsizim ki her yerde olabilirim. | Open Subtitles | غبت عن الوعي لمدّة طويلة قد أكون في أي مكان |
Hem de uzun süredir aşık. Senin için yazılar falan yazıyor. Gerçek bu! | Open Subtitles | لقد كانت مغرمه بك منذ فتره طويله قامت بالكتابه عنك ، انها حقيقه |
Ancak konuşmamın sonunda bunu düzeltecegim ve uzun süredir içinde bulunduğumuz bu yanlışı düzeltmek için size bir umut ışığı vereceğim. | TED | ولكنّي سأجعله أفضل في النهاية، وسأقدم لكم الجانب المشرق لإصلاح هذه الفوضى التي نحن فيها من مدة طويلة جدًا. |