Yani, o harika biri... ama uzun sürmeyeceğini düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | اعني انه حقا رائعه ولكن اعتقد انه لن يدوم |
Ama bunun uzun sürmeyeceğini biliyoruz. - Sheldon, konuş. | Open Subtitles | مع أننا نعلم أن ذلك لن يدوم طويلاً |
Keşke gençliğin uzun sürmeyeceğini bilseler. | Open Subtitles | لو أن الشباب يعلم بأنه لن يدوم |
Gelip, tekrar ölümlü olmak için bana yalvarmanın çok uzun sürmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن الوقت لن يطول قبل أن تأتيني متوسلاً لأجعلك فانياً من جديد |
Gelip, tekrar ölümlü olmak bana yalvarmanın çok uzun sürmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن الوقت لن يطول قبل أن تأتيني متوسلاً لأجعلك فانياً من جديد |
uzun sürmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | لكنني علمت انه لن يدوم طويلاً |
Bunun uzun sürmeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنّ ذلك لن يدوم |
uzun sürmeyeceğini biliyorum ama yine kafayı yemeden önce birkaç ayım iyi geçebilir en azından. | Open Subtitles | أعلم أنه لن يدوم للأبد ولكن يمكنني أن أستفيد من هذه الأشهر قبل أن ترحل - (عليك الذهاب لـ(ميج |
Sıkıntı yok. Tarih uzun sürmeyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | رائع التاريخ يقول إنه لن يدوم |
Tanıştığımızda bunun uzun sürmeyeceğini sıradan bir yaz aşkı olacağını düşünmüştüm ama anladım ki, bazı yaz aşkları sonsuza dek sürebilirmiş. | Open Subtitles | "بانه سيكون شخص آخر لن يدوم طويلا" "إنه مجرد عطلة رومانسية آخري" ثم فجأة عرفت أن تلك العطلة من المفترض أن تستمر إلى الأبد |