Teknik kurulumlarının kilit bir noktası, Boston'daki çeşitli evlerde tavan arasına atılmış yarım mil uzunluğunda bir kabloydu. | TED | مفتاح التقنية الاساسي لهذه التقنية كان يكمن في سلك طوله نصف ميل, والذي أُلقي به عبر اسطح لعدة منازل في بوستن. |
Bütçemiz, ileride bir mil uzunluğunda bir gezinti yeri oluşturacak sadece iki blok büyüklüğündeki bir alana yetiyordu. Yani inşa edeceğimiz şey mükemmel olmalıydı. | TED | ولذا يمكننا أن تضع اللبنة الثانية لمنتزه طوله ميل لذا أيا كان ما بنيناه يجب أن يكون مثاليًا |
Bu tesiste 2.650 ayna bulunuyor ve bunlar merkezdeki 140 metre uzunluğunda bir kulenin etrafında eş merkezli çember şeklinde dizilmiştir. | TED | تحتوي هذه المنشأة على 2,650 مرآة وتنظَّم في دوائر متحدة المركز حول برج طوله 140 مترًا، في مركزه. |
Size klapeli vana yerine geçecek bir şeye bağlamak için borunun uzunluğunda bir misina lazım. | Open Subtitles | تحتاج خط الصيد الذي يمتد على طول الأنبوب مرتبطة بشيء من شأنه أن يكون بمثابة صمام مضرب عريض |
kuzey amerika uzunluğunda bir duvar yapılamayacağını söylediler.. | Open Subtitles | "جدار لاحتواء الحيوانات "المهجّنة (يمتد على طول (أميركا الشمالية |
Yani, bir an, on ayak uzunluğunda. Bir an, ayağı göl kadar büyük. | Open Subtitles | فمرة يكون طوله 10 أقدام ومرة يكون حجم قدمه بحجم بحيرة |
6 metre uzunluğunda bir peynir tekerinin yanında, büyük bir Noel İçkisi çeşmesi var. | Open Subtitles | بوجود لحم دجاج بالجبن طوله عشرة أقدام و ينبوع ضخم من الحلوى |
Adamın biri 3 m uzunluğunda bir insan heykeli oyar ve onu gömer daha sonra da gömdüğü devi keşfeder. | Open Subtitles | الرجل ينحت تمثالا لإنسان من حجر طوله عشرة أقدام ويدفن ، ثم يكتشف العملاقة المتحجرة. |
Deliğin boyutunu küçümsemişlerdi, çünkü Jensen'ler 4 metre uzunluğunda bir köpekbalığı yakalamışlardı. | Open Subtitles | إكتشفواأنَّهمإستصغرواحجم الحفرة، لان الجينسن قد أمسكوا بقرش طوله 4 أمتار. |
8 metre uzunluğunda bir çalışma. | TED | وهو عمل طوله تسع ياردات بالفعل |
Aslan, üç metre uzunluğunda, bir buçuk metre yüksekliğinde, bolca sivri dişi ve jilet gibi keskin pençeleri olan, dev bir yırtıcı canavardır. | Open Subtitles | ...الأسد مخلوق قوي و وحشي طوله عشر أقدام ...و أرتفاعه خمسة أقدام ...و لديه أسنان كبيرة و حادة |
Nükleer radyasyon onu küçük bir kurtçuktan, 100 metre uzunluğunda bir canavara dönüştürdü, ve o da Tokyo'ya saldırdı. | Open Subtitles | الإشعاع النووي، حوله من يرقة صغيرة (إلى وحش طوله ثلاثمائة وخمسون متراً، هاجم (طوكيو |
- Elinde belki bir metre uzunluğunda bir tahta vardı-- | Open Subtitles | لوح خشبي ربما طوله ياردة |
(Müzik) Bu 6 santimlik yarasanın 8 cm uzunluğunda bir dili var, herhangi bir memelinin boyuna oranla sahip olduğu en uzun dil. | TED | (موسيقى) هذا الخفاش الذي يبلغ طوله بوصتين ونصف يمتلك لساناً طوله ثلاثة بوصات ونصف، وهو الأطول, نسبةً إلى طول الجسم, من أي حيوان ثديي في العالم. |