Kendi bedenimi izliyordum ve büyülenmiş gibiydim çünkü vücuduma geri döneceğimi biliyordum. | Open Subtitles | .كُنت أُشاهد جسدي مُنبهراً لأنني كُنت أعرف أنني .سأعود إلى ذلك الجسد |
Manidardır, ki benim vücuduma bir yazar olarak ama bir insan olarak da yaptıracağım tek dövme bu olabilirdi. | TED | ولسخرية الأمر أعتقد ربما أنه الشيء الواحد الأهم الذى كان يجب أن أوشمه على جسدي .. بصفتي كاتبة، لكن أيضاً بصفتي إنسانة. |
Orada, öldükten sonra vücuduma ne olacağı hakkında merak duymaya başladım. | TED | وبتواجدي هناك، انتابني الفضول حول مصير جسدي بعد الموت. |
Hastalandığımdan beri, kendi vücuduma istediğim her şeyi yaptırabileceğimi hissediyordum. | Open Subtitles | منذ مرضي كان يرادوني هذا الشعور أنه يمكنني التحكم بجسدي |
Meyvenin içindeki lifler vücuduma durması gerektiğini, bu kadar yemenin yeterli olduğunu söyleyecektir. | Open Subtitles | الألياف التي بالتفاحه ستُعلم جسمي بالتوقف عن الاكل لقد تناولت بما فيه الكفايه |
Çok güzelim, evde yalnızım ve vücuduma iyi bakıyorum. | Open Subtitles | و لكن أنا فى خطر حسنا؟ أنا فاتنة جدا و أنا وحيدة و أنا أخاف على جسدى جدا |
vücuduma 8-10 yıl sonra ne olacağını çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعي تماماً ما سيحدث لجسدي في السنوات الثماني أو العشر القادمة |
Ve ben de vücuduma aldığım herşeyi ilaç olarak düşünmeye başladım. | TED | لذلك ، كل ما أضعه في جسدي اعتبرته دواءً |
vücuduma bakmasına izin vermeliydim. Vücudum güzel değil mi? | Open Subtitles | كان يجب أن أدعه ينظر إلى جسدي هل أملك جسدأ جميلا؟ |
Bu bant sürekli olarak vücuduma nikotin veriyor sigara içme isteğimi yok ediyor. | Open Subtitles | هذه الرقعة تنشر النيكوتين في جسدي ، وتقلل من رغبتي بالسجائر |
Her altı haftada düzenli olarak bunu tüm vücuduma uyguluyorum. | Open Subtitles | كل ستة أسابيع، على نحو مستمر، يجب أن أمرّره على جسدي بالكامل. |
Yüzüm o kadar güzel oldu ki, yağı bütün vücuduma süreceğim. | Open Subtitles | أشعر بأن وجهي رائع، لذا سأستعمله على جسدي بالكامل. |
Mezuniyet törenine çıplak vücuduma sürdüğüm smokin şeklinde boya ile gitmiştim. | Open Subtitles | ...لقد ذهبت الي الحفلة الراقصة بواسطة بدلة مدهونة علي جسدي العاري... |
Dizideki karakterlerden birini öldürecekler ve ölünce onun beyni benim vücuduma nakil olacak. | Open Subtitles | سيقومون بقتل إحدى الشخصيات في البرنامج وعندما تموت سيتمّ زرع دماغها في جسدي! |
vücuduma sahip olabilir fakat ruhuma asla sahip olamayacak. | Open Subtitles | يمكنه الحصول على جسدي لكنه لن يستطيع الحصول على روحي ابدا. |
vücuduma giren çıkan düzinelerce boru vardı. | TED | وكان هناك العديد من الانابيب التي تحيط بجسدي |
vücuduma var olduğunu unuttuğum şekillerde bağlanmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بأني متصلة بجسدي بطرق نسيت انها موجوده |
Yemin ederim, cevabını tüm vücuduma dövme yaptırmak istiyorum. | TED | أقسم لكم لقد وددتُ أن أضع إجابتها وشماً على جسمي بأكمله |
Vay be! Bu şey biraz daha hızlı giderse, kafam lanet olası bir tosbağa gibi vücuduma girecek. | Open Subtitles | هذا الشيء سريع رأسي سيلتصق في جسمي مثل سلحفاة لعينة |
Tapınaktaki eğitimim sayesinde vücuduma sahip olan Goa'uld zihnimi tamamen ele geçiremedi. | Open Subtitles | بسبب تدريبي في المعبد الجواؤلد الذى استحوذ على جسدى لم يسيطر على عقلي بالكامل |
Tabii ikimizi de kurtarıp vücuduma neler olduğunu sen anlatmak istersen o başka. | Open Subtitles | إلا بالطبع إن أردت أن توفر علينا المشاكل وتخبرني بما حدث لجسدي |
Bunu bu şekilde bütünüyle vücuduma koyabilirim, hiçbir şey hissetmeden. | Open Subtitles | يمكنني أَنْ أَضِعَه كُلّه داخل جسمِي هكذا |
Ama ben bunu yapamam. Diğer yolları da denedim ama bunlar vücuduma zarar veriyor. | Open Subtitles | وقد حاولت بعدة طرق أخرى لكنها لن تكن مناسبة لجسمي |
Yarın Han için "vücuduma Neler Oluyor?" kitabı almam gerektiğini bana hatırlat. | Open Subtitles | ذكرنى برفع كتاب ماذا يحدث لجسدى لهان غدا |
Bayan McFaddon, ben doğal yaşayan bir insanım. vücuduma doğal olmayan hiçbir şey sokamam. | Open Subtitles | إني شخص يهتم بصحته ولا أضع أشياء غير طبيعية بجسمي |
Oldukça bozulmuş bu gezegeni kurşunla dolmuş vücuduma çok sevdiğim bu şehrin asfaltına mavi olarak akan kanıma terk edeceğim çünkü burası benim evim. | Open Subtitles | سأترك هذا الكوكب المعيب تماماً وجسدي متناثراً مع الرصاص... وقلبي ينزف دماً أزرق على إسفلت هذا المدينة التي أحبّها كثيراً... لأن هذا منزلي. |