Birkaç dakika içinde fazla olan ısınmış vücutlar bizimkiler olacak. | Open Subtitles | خلال دقائق قليلة، سنكون الأجسام الدافئة الوحيدة التى يمكنهم تمييزها. |
Güvenli vücutlar, yaşamak için güvenli ortamlar ister... ve varolan her çeşit toksik madde, gazlar,... veya havalandırma sistemlerinin... güvenli ikâmeleri mevcuttur. | Open Subtitles | الأجسام الآمنة تحتاج أماكن آمنة للعيش وهناكبدائلصحيةمتوفرة.. لكلمنتجسام.. |
- Hayır, ama yabancı vücutlar yerde yabancılaştırılır. | Open Subtitles | كلا ، لكن الأجسام الغريبة على الارض جعلته أمرًا فضائيًا |
Bu vücutlar 223 kalibrelik zırh delici mermilerle parçalanmış. | Open Subtitles | هذه الهيئات ممزقة بأسلحة خارقة للدروع برصاصات عيار 223 |
Bu kopya vücutlar hakkında kimseye birşey bahsetmeyin. | Open Subtitles | لا أذكر أي شخص حول الهيئات مكررة. |
Kilisede bundan bahsedemezsin ama evde, televizyonda insanlar güneşte parıldayan ıslak vücutlar görmek istiyorlar. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتحدث عنه في الكنيسة لكن في المنزل وعلى التلفاز... الناس تريد رؤية أجساد مثيرة مبللة و تلمع تحت الشمس |
Ne çıplak vücutlar vardı, ne de seks. | Open Subtitles | لا أجساد عارية، لا ممارسات جنسية |
Gözler avcı oltası, vücutlar kimyasal silah olur. | Open Subtitles | كنمو العيون على عصى، أو تغدو الأجساد بنادق كيميائية. |
Alınan her kaloriye sıkı sıkı tutunmak üzerine yapılandırılmış vücutlar kendilerini, savaş sonrası batı beslenme tarzı sonucunda gereksiz derecede alınmış kalorilerin içinde yüzerken bulmuştur. | TED | الأجسام التي بُنيت للتشبث بكل سُعرة حرارية وجدت نفسها تسبح في فائض السعرات الحرارية للنظام الغذائي الغربي في مرحلة ما بعد الحرب. |
Ama tüm vücutlar, tüm tüylü roplar benzerdir... oteller, heykeller, bahçeler gibi... fakat yoktur dengi seni her gün bulduğum... o eşsiz bahçenin. | Open Subtitles | ،ولكن كل الأجسام ...وكل أثواب الريش، تبدو متشابهة ...مثل كل الفنادق، التماثيل، والحدائق ...ولكن ليس هذه الحديقة المميزة |
Bu tekrar canlanmış vücutlar kışkırtılmaya gerek kalmadan... tüm sıcak kanlı hayvanlara saldırıp etlerini yiyorlar. | Open Subtitles | هذه الأجسام التي عادت للحياة "مفتاح البنزين" تهاجم الإنسان والحيوانات على السواء بدون أية أسباب .. |
Onların görülmesini sağlayan boyadan adını alan "renkli vücutlar" anlamındaki kromozomlar hücrenin bölünüp çoğalmasında açıkça önemli bir rol alıyordu. | Open Subtitles | (الكروموسومات تعني (الأجسام الملونة و سميت بهذا الاسم نسبة للصبغات التي لونتها وهي تقوم بدور بالغ الأهمية في تضاعف الخلية |
vücutlar ayrı. | Open Subtitles | الأجسام ... مشتتة |
- Orada vücutlar gördük. | Open Subtitles | - رأينا الأجسام في هناك. |
Bak bizim işte her türlü pislik vardır, çöplük vardır, ölü vücutlar, parçalanmış cesetler, leş kokuları, lağım fareleri vardır. | Open Subtitles | انظروا، هذه هي وظيفة قذرة، هناك القمامة، وجثث القتلى... الهيئات التي مزقتها إربا، الروائح الكريهة. |
Güneş ve ay kadar güzel vücutlar bulacaksın. | Open Subtitles | ستجد أجساد جميلة كشموس وأقمار |
Sımsıkı genç vücutlar gördüğümüzde dimağımızdan yükselen her çığlık şöyle diyor: | Open Subtitles | عندما نرى أشكال الأجساد الصغيرة كل جزئية من عقولنا تصرخ |
Güneş, dalgalar, bronzlaşmış ve terle parıldayan vücutlar... | Open Subtitles | الشمس، الأمواج، الأجساد الجميلة أخذت لون السمرة وتلمع من العرق |