Bu süt topu gelecek vaat eden bir politikacının sonunu getirebilecek bir hata. | Open Subtitles | هذا الصبي الصغير غلطة غلطة ستنهي مهنة سياسي واعد |
Bu ufak süt topu bir hataydı, gelecek vaat eden bir politikacının kariyerini bitirebilecek bir hata. | Open Subtitles | هذا الصغير كان غلطة غلطة ستنهي مهنة سياسي واعد جداً |
Böylece bir mevkie ulaşacak umut vaat eden genç bir erkekle tanışabilirsin. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة يمكنك مقابلة شخص يتمتع بمستقبل واعد |
En umut vaat eden çözüm, besin zincirinin altlarına bakmak olabilir. | TED | أحد أكثر الحلول الواعدة هو بالاتجاه نحو الأسفل في السلسلة الغذائية. |
Kağıt elektroniği, materyal biliminin en umut vaat eden alanlarından biri, çünkü bize ucuz ve esnek elektronik malzemeler üretme imkanı veriyor. | TED | لكن الكترونيات الورق واحدة من اكثر الفروع الواعدة في علم المواد في ذلك هي تمكننا من صنع الكترونيات ارخص ومرنة. |
Aslında, umut vaat eden teklifler alıyorum... | Open Subtitles | في الحقيقة, لقد صدف و أن حصلت علي .... عدة عروض واعده من |
Pentium çip pazarında umut vaat eden göstergelerden bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نرى مؤشرات واعدة بسوق رقائق المعالجة |
Faydalı olabilir ve eskiden aldığın övgüleri hak ettiğini umut vaat eden birisi olduğunu gösterebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تكون عونـاً لنـا هنا و ترينـا أنك ما زلت تستحق كل هذا المديح و الوعود المبكرة |
En iyi gelecek vaat eden dizi ödülünü kazanan Old Starsky and Hutch's. | Open Subtitles | والآن، الفائز بأفضل مسلسل تلفزيوني جديد عرض على القنوات المشفرة ستارسكاي العجوز وأقفاص الأرانب |
Sanırım bu sefer gelecek vaat eden oyuncu yüksek seviye ile başa çıkamayacak. | Open Subtitles | يبدوا إنهُ رجل واعد وحترف وبإمكانهُ الصعود للشهرة |
Böyle gelecek vaat eden bir vampiri sırf yaratıcısı kendisinden büyüklere nasıl davranması gerektiği konusunda eğitmekten aciz diye boşa harcamak kepazelik olur. | Open Subtitles | سيكون عاراً أن نبدد بـ مصاص دماء واعد لآن ببساطة صانعه فشل في تعليمه |
Gelecek vaat eden, genç bir matadoru neredeyse öldürdüğü için hala da popülerdir. | Open Subtitles | ومازال شهيراً بسبب محاولته قتل مصارع ثيران واعد |
Gelecek vaat eden yetenekli ve popüler bir öğrenciydi. | Open Subtitles | موهوبة وطالبة شعبية التي كانت تحظى بمستقبل واعد أمامها. |
Umut vaat eden genç bir üniversite öğrencisi olduğunun varoş bir suçlu olmadığının farkına varabilirsin. | Open Subtitles | لتدرك بأنك طالبٌ جامعي واعد وليسَ وليس مجرم الحي |
En çok gelecek vaat eden start-up'lara -ister erkek ister kadın tarafından yönetiliyor olsun- büyümeleri ve gelişmeleri için bir mücadele şansı verelim. | TED | دعونا نعطي الشركات الناشئة الواعدة بغض النظر أن كانت مدارة من قبل النساء أو الرجال، فرصة ليكافحوا وينمو |
Acı deneyiminin arkasındaki mekanizmaları henüz keşfetmeye başladık. Ancak gelecek vaat eden araştırma alanları var. | TED | لازلنا في بداية اكتشافنا للآلية التي تقف وراء الشعور بالألم، لكن هناك بعض المجالات الواعدة للبحث، |
Karşılığını pek iyi vermeyen, gelecek vaat eden sıkıştırma şirketi olan Pied Piper'ın. | Open Subtitles | (بايد بايبر) , إنها شركه ضغط واعده لا تدفع للموظفين جيداً |
Çok şey vaat eden bir fikir. Bu şey sonunda çocukların güvenliği hakkında öyle tesirli olacak ki herkese kayıp parmaklarını unutturacak | Open Subtitles | إنها فكرة واعدة من الأمان الذي ينبغي أن يحصل عليه الأطفال |
Faydalı olabilir ve eskiden aldığın övgüleri hak ettiğini umut vaat eden birisi olduğunu gösterebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تكون عونـاً لنـا هنا و ترينـا أنك ما زلت تستحق كل هذا المديح و الوعود المبكرة |
En iyi gelecek vaat eden dizi ödülünü kazanan Old Starsky and Hutch's. | Open Subtitles | والآن، الفائز بأفضل مسلسل تلفزيوني جديد عرض على القنوات المشفرة ستارسكاي العجوز وأقفاص الأرانب |