O beni kardeşi gibi gördü. Oğullarının da vaftiz babasıyım. | Open Subtitles | كان أخاً لي أنا عرّاب ابنه |
Genny'nin vaftiz babasıyım. Sizi göndermiş olamaz. | Open Subtitles | أنا عرّاب (غيني)، لا أصدق أنه أرسلكم. |
Catherine, ben senin oğlunun vaftiz babasıyım. | Open Subtitles | كاثرين، أنا عراب إبنك. |
Ne kadar geriye gidelim Francis? Beth Ann'in vaftiz babasıyım. | Open Subtitles | إلى أي مدى سنذهب (فرانسيس) أنا عراب (بيث آن) |
Oğlunun vaftiz babasıyım, Carlo. | Open Subtitles | أنا الأب الروحى لابنك يا كارلو |
Oğlunun vaftiz babasıyım, Carlo. | Open Subtitles | أنا الأب الروحى لابنك يا كارلو |
Onun en büyük oğlunun vaftiz babasıyım. | Open Subtitles | أنا العرّاب لإبنهُ الأكبر. |
Ben Eddie'nin vaftiz babasıyım. | Open Subtitles | أنا عراب (إيدي) |
2007'de Afganistan'da çok zorlu bir operasyondaydık, kariyerimin farklı zamanlarında onunla çok uzun yıllar geçirdiğim eski bir arkadaşım -- hatta çocuklarından birinin vaftiz babasıyım -- bir zarf içinde bana bir not gönderdi, şöyle diyordu: "Ne zaman bir durumda kalırsam, yaşadığın sürece benim için geleceğini billiyorum." | TED | كنا في عملية صعبة في افغانستان في عام 2007 وصديق قديم لي كنت قد قضيت مدة طويلة من حياتي المهنية معه انا عراب احد اطفاله ارسل الي رسالة .. في الحقيقة ظرف فيه اقتباس من رسائل " شيرمان الى جرانت " تقول " انا متأكد انه ان كان هناك اي منفذ لمساعدتي مهما كان ضيقاً فسوف تأتي منه انت .. ان كنت على قيد الحياة " |