Sizlere daha da başka ortamlar göstermek için vaktim var mı bilmiyorum. | TED | أنا لست متأكدًا إذا ما كان لدي وقت لأوضح لكم بيئات أخرى |
Bakın, birkaç saat sonra şehirden ayrılacağım o yüzden çok az vaktim var. | Open Subtitles | اسمعي , انا في طريقي لخارج البلدة وقد ظننت , لدي وقت قصير |
Tur otobüsü soygunu mu? Hala vaktim var. | Open Subtitles | سطو على حافله سياحيه لازال لدي الوقت الكافي |
- Ne kadar vaktim var? | Open Subtitles | كم من الوقت لدي ؟ |
Şu Pancho Villa menüyü getirene kadar bir sürü vaktim var. | Open Subtitles | تفضلي. لديّ وقت أضيعه بينما أنتظر ذلك الزعيم المكسيكي ليحضر القائمة |
Saat 7'ye geliyor. 10'a kadar vaktim var. Üç saatten daha az bir süre. | Open Subtitles | لقد قاربت على السابعة ، لدي وقت حتى الساعة العاشرة ذلك أقل من ثلاثة ساعات |
Boş ver, biraz vaktim var. Seninle geleyim, biraz konuşuruz. | Open Subtitles | لاعليك لدي وقت سأركب معك , ليتسنى لنا الحديث |
Ve benim sizin için her zaman vaktim var, ama... şimdi korkarım, zamanınızı tükettiniz. | Open Subtitles | و أنا لدي وقت دائماً لك و لكن أخشى أن هذا الوقت قد انتهى |
Onu bizzat öldürmek zorundayım ve bunun için gece yarısına kadar vaktim var. | Open Subtitles | و انا يجب أن أقتله بنفسي و انا لدي وقت حتى منصف الليل فقط لفعلها |
Dadınız olmaya vaktim var mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أتعتقدون أنه لدي وقت لاكون مربيتكم اللعينة ؟ |
Bu yüzden bana hayatımın pek iyi gitmediğini söylemene ihtiyacım yok ama bu gece vaktim var mı, ajandama bir bakarım ve zamanım olduğundan emin olurum. | Open Subtitles | لكن ان كان لدي وقت الليله وسأتاكد من التقويم وأتاكد من انني املك الوقت لو لدي الوقت ربما سذهب معك |
Turist otobüsü soygunu. vaktim var. | Open Subtitles | سطو على حافله سياحيه لازال لدي الوقت الكافي |
Sizler beni bırakalı konuşacak çok vaktim var. | Open Subtitles | أصبح لدي الوقت الكثير منذ أن إستبعدت من قبل رجالك. |
Yeterli vaktim var ve telefonda oranın isminden bahsettiğini duydum, ve sonra bu broşürü buldum. | Open Subtitles | لدي الوقت , و سمعتك تذكر أسمائهم على الهاتف و بعد ذلك وجدت الدليل |
vaktim var. Enerjim var. | Open Subtitles | لدي الوقت لدي الطاقة |
Kazanmak için vaktim var. Bu şey bir sonraki sefere kadar olmaz, değil mi? | Open Subtitles | حسنًا، لديّ وقت لأكسب المال، ولا يمكن لهذا أن يحدث حتى موعد البعثة الحادية عشر، صحيح؟ |
Ne senin bunu anlayacak beyin gücün... ..ne de benim de buna ayıracak vaktim var şov bitti. | Open Subtitles | ليس لديك العقل القوي لفهم هذا الأمر وأنا لا أملك الوقت الكافي ، انتهى العرض |
Yok, yok. Bir toplantım bitmek üzere. Bolca vaktim var. | Open Subtitles | لا , لقد انتهيت من اجتماع للتو لدي متسع من الوقت |
Sahibe'min şarabını götürmeden önce çok az vaktim var. | Open Subtitles | لدي دقيقة فقط قبل العودة بالنبيذ إلى مولاتي |
Belki de böylesi en hayırlısıdır. Şimdi hep istediğim şeyi yapmak için vaktim var. | Open Subtitles | الآن لديّ الوقت لأفعل ما أردت فعله دائماً كتابة أفضل رواية أمريكية |
Mektubu geri alacak vaktim var. | Open Subtitles | أنا ما زِلتُ عِنْدي وقتُ للحُصُول على ذلك ظهرِ الرسالةِ. |
Bunun için vaktim var mı, bilemiyorum arkadaşlar; | Open Subtitles | لا اعلم اذا كان عندي وقت لهل المواضيع يا رفاق |
Şimdi vaktim var, düşünceli kızım, gel. | Open Subtitles | ان لدى وقت فراغ الان أيتها الابنة المتأملة |
Ne kadar vaktim var? | Open Subtitles | كم من الوقت لدى |
Tatlıyla birlikte bir akşam yemeği, ama ay sonuna kadar vaktim var. | Open Subtitles | عشاء فاخر مع الحلوى ولكن مهلتي حتى نهاية الشهر |
Ne hayal ettiğini anlat, bana öğretebilirsin, öğrenmek için dünya kadar vaktim var benim. | Open Subtitles | أنا لدّي الوقت للتعلّم |
Gel haydi, biraz vaktim var. Çok çabuk. | Open Subtitles | حسنا ، انا لدي بعض الوقت الان هيا ، لـ نفعلها سريعا |