O ve büyükbaban, ikisinin de bu ülke için büyük planları vardı, ama o vaktinden önce öldü. | Open Subtitles | هو وجدك، كان لديهما مخططات عظيمة لهذه البلاد، لكنّه مات قبل أوانه. |
Sayın Başkan, saygısızlık olarak görmeyin ama onu vaktinden önce hâkim önüne çıkarmak büyük hata olur. | Open Subtitles | سّيدي الرئيس،، بكُلّ إحترام الإنخراط به قبل أوانه سَيَكُونُ خطأً ضخماً |
Lütfen, Mademoiselle. Çay vaktinden önce döneriz. | Open Subtitles | . أرجوكِ , انستي . يجب إن نعود قبل موعد الشاي |
Evet, bir kez daha söylüyorum. Saat 8'de, uyku vaktinden önce. | Open Subtitles | نعم، مرة أخرى في الثامنة، قبل موعد نومها |
- Yatma vaktinden önce gelirim. Bir şey lazım olursa ara. | Open Subtitles | سآعود قبل وقت النوم اتصلي اذا كنت تريدين شئ |
Ve muhtemelen vaktinden önce öleceksin. | Open Subtitles | وقد ينتهي بك المطاف ميتاً قبل وقت رحيلك |
Al işte, hem de vaktinden önce. | Open Subtitles | وها هو ذا... قبل أوانه المزمع |
Çok uzun sürmez. Çay vaktinden önce geliriz. | Open Subtitles | سنعود قبل موعد الشاي |
...fakat yılda bir kez şafak vaktinden önce doğarlar ve doğu ufuk çizgisinde görülür." | Open Subtitles | "ولكن ليوم واحد فحسب كل عام، فإنها تبزغ قبل وقت الفجر، ويمكن رؤيتها... أعلى أفق السماء الشرقي. |