valizimi otobüsten çıkaran bir adam gördüğümü sandım. | Open Subtitles | ظننت أنني رأيت رجل يسرق حقيبتي من الحافلة |
valizimi ve sana vereceğimi bildiğim oyuncak eşeğimi aldı. | Open Subtitles | أخذت حقيبتي و دميتي المحشوة . التي كنت أعلم بأني سأعطيها لك |
Sanırım benim valizimi aldınız. | Open Subtitles | أعتقد أنك أخذتَ حقيبتي ، عند مدرّج الأمتعة |
Asırlar önce her ihtimale karşı valizimi toplamıştım. | Open Subtitles | لقد وظبت حقائبي منذ مدة طويلة فقط لأكون مستعدة |
Bak, ben valizimi alayım, - bir taksi tutup otele gideyim. | Open Subtitles | سأحضر أمتعتي و أستقل سيارة أجرة إلى فندقي |
- Boşanmanın etkisini ben daha valizimi toplarken üzerinden atmıştı. | Open Subtitles | لا،لا، هي تغلبت على الطلاق بينما أنا مازات أحزم أغراضي |
O yüzden valizimi toplayıp New York'a geldim ve elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | .لذلك حزمت حقائبى واتيت الى نيو يورك .وعرضت كل مواهبى |
Kapıcı sizi içeri alacak. Herhangi bir yere koyun. valizimi almayı unutmayın. | Open Subtitles | ضعوهم فى اى مكان هناك, وارجوكم الاّ تنسوا حقيبتى |
Kimsenin tuzağa düşmesini istemiyorum, sadece valizimi geri istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد لأي أحد أن يستغفل أريد إستعادة حقيبتي فحسب |
Merhaba, özür dilerim affedersiniz. valizimi kaybettim. Uçağım şimdi kalkıyor ve valizimi kaybettim. | Open Subtitles | مرحباً, آسف اسمح لي لقد فقدت حقيبتي وطائرتي سوف تغادر الآن وأنا فقدت حقيبتي |
Diplomatik valizimi aramak istediler. | Open Subtitles | أرادوا تفتيش حقيبتي الدبلوماسية |
Neyse, boşandım valizimi arabama attığım gibi hukuk okumak ve dünyayı değiştirmek için buraya taşındım. | Open Subtitles | على أي حال, تطلّقت.. وحملت حقيبتي في السيارة... وانتقلتُ لدراسة القانون لأغيّر العالم. |
Sanırım benim valizimi almışsın. | Open Subtitles | أعتقد أنّك قد أخذتِ حقيبتي - بعيدٍ جداً - |
Küçük valizimi toparladım. | Open Subtitles | حصلت حقيبتي بين عشية وضحاها معبأة. |
- valizimi annen gile götürür müsün? | Open Subtitles | أيُمكنك أن تأخذ حقيبتي الى أمك؟ |
valizimi alacağım. Kusura bakmayın. | Open Subtitles | سوف أحضر حقيبتي أنا اّسف |
Havayolları valizimi kaybetti ve adada alışveriş yapılabilecek tek yer profesyonel bir tenis mağazasıydı. | Open Subtitles | شركة الطيران أضاعت حقائبي والمكان الوحيد لشراء أي شيء على الجزيرة كان متجر لمحترفين التنس |
O aşağılığı tutukladım. 48 saat sonra valizimi toplayıp Batıya yönelmiştim. | Open Subtitles | لقد إعتقلت الحقير.. وبعد يومين أجبروني أن حزم حقائبي ولكي أنتقل شرقاُ |
valizimi alıp onu odama geri götürür müsün? Harika. | Open Subtitles | هل بإمكانك أن تعيد أمتعتي إلى الجناح؟ |
20 yıl burada durduktan sonra tekrar valizimi toplayacak değilim. | Open Subtitles | لقد عشنا هنا لمدة 20 عام لا أريد أن أحزم أغراضي وأنقل من جديد |