Her sabah kulağımın arkasına biraz vanilya sürüyorum, ne var bunda. | Open Subtitles | أنا أضع قليل من الفانيليا خلف أذني كل صباح موضوع كبير |
Sadece vanilya tadını alamıyorum. Çok da önemli değil, değil mi? | Open Subtitles | فقط لا أستطيع تزوق طعم الفانيليا ليس أمراً هاماً ، صحيح؟ |
Yani, başımız ne kadar derde girebilir ki? Bir şekersiz, kremalı vanilya latte. | Open Subtitles | أعني، ما حجم المشاكل التي قد نقع فيها ؟ مخفوق فانيلا مع الكريمة |
Yani artık senin gizli istihbaratçın mıyım vanilya? | Open Subtitles | تعنين أنا الآن المخبر الخاص لكِ يا فانيلا ؟ |
Ne kadar yaşarsan yaşa tadı ne olursa olsun kesinlikle vanilya değildir. | Open Subtitles | أنت تعرفين ماهي النكهة وبالتأكيد ليست فانيليا |
Harika. vanilya ve yoğurt kalmamış. Büyük bunalım zamanında mı yaşıyoruz? | Open Subtitles | رائع، لم يتبقَّ إلاّ الفانيلا والزبادي أترانا نحيا فترة الكساد العظيم؟ |
Dedem, amcam ve kuzenim gibi vanilya ve çilekli yoğurt tonları arasındaydı. | TED | كان لون بشرة جدي في مكان ما بين الفانيليا والفراولة واللبن الزبادي، مثل عمي وابن عمي. |
En sonunda da vanilya soslu elmalı strudel. | Open Subtitles | ثم طلب مزدوج من فطيرة التفاح مع صلصة الفانيليا |
Saat 21:43 hava soğuk ve vanilya kokusu var. | Open Subtitles | 43 مساء هناك بعض الهواء البارد برائحة الفانيليا |
Bu çok tatlı, Archibald, ama ben vanilya sevmem. | Open Subtitles | هذا لطفٌ منك، أرشيبالد لكني لا أحب الفانيليا |
Çünkü çikolata ve vanilya için ayrı para vereceğini biliyorlar. | Open Subtitles | لانهم يعرفوا أنكِ ستدفعِ اضافياً للشوكولاته و الفانيليا معاً |
vanilya, karamela, Tapioca. | Open Subtitles | فانيلا .. تابيوكا .. الزبدة و السكر الأسمر |
Bana onu hiç düşünmediğini mi söylüyorsun? vanilya... | Open Subtitles | أتخبرني أنك لم تُفكر بها مُطلقًا؟ فانيلا |
Yağ, yumurta, un, şeker, kabartma tozu, çikolata, tuz, vanilya. | Open Subtitles | زبدة, بيض, نكهة سكر, صودا الخبز شكولانه, ملح, فانيلا |
Kolay vurulur, Bayan zımbalı çanta! Sakin ol, vanilya ve limon. Yarış için gaz tut, tamam mı? | Open Subtitles | بروية يا فتيات, فانيلا والليمون أبقين على قوتكن للنزال، اتفقنا؟ |
Ne yani, ucuz vanilya özü ve Sovyet tarzı un mu? | Open Subtitles | فانيليا مستخلصة رخيصة و طحين من العهد السوفيتي؟ |
Çilek, çikolata, vanilya. | Open Subtitles | نعم,مثلجات فراوله ,شوكولاته ام فانيليا |
vanilya, böğürtlen, çikolata ya da insan... | Open Subtitles | فانيليا ، فراولة ، شوكولا ، بشر |
bu tabak vanilya havyariyla limon sifonundan olusuyor. | Open Subtitles | هذا الصحن عبارة عن شرائح ليمون حريرى وكافيار الفانيلا |
Fırçasıyla gökyüzünü vanilya rengine boyamış. | Open Subtitles | هذه اللوحة الحقيقية لقد صورت فرشته سماء الفانيلا |
Maske için gereken malzemeler; yumurta taze kaymak, pudra şekeri ve vanilya. | Open Subtitles | إنه يتألف من بياض البيض والقشدة الطازجة والسكر الناعم والفانيلا وقليل من الشبّة |
Büyük boy köpüksüz latte, 2 ölçek şekersiz vanilya ve bir de "ayı pençesi".(*) | Open Subtitles | لاتيه مقشود، وملعقتان من السكر الناعم والفانيليا ومُعجّنات باللوز. |
...henüz yirmi üç yaşındayken bir vanilya fıçısının altında kaldı. | Open Subtitles | التي تحطّمت بسبب برميل فانيللا ... في سنّ العطاء من عمر الثالثة والعشرين |
Olamaz. Az önce aklımdan vanilya ve kokarca geçti. | Open Subtitles | أوه, لا , للتو فكرت بالفانيلا و الظرابين |
Evine bağlı biri olan ben dişimi tırnağıma takıp 18 yıl boyunca vanilya yetiştiriminde çalıştım. | Open Subtitles | بعد عمل ثمانية عشرة عاماً بأصابعي حتى العظم في زرع الفانيللا الصغيرة |
Anita, aynı bir paket vanilya gibi kokuyor. Buna kim karşı koyabilir? | Open Subtitles | رائحة (آنيتا) تشبه مظاريف (مانيلا) تماماً، كيف لن أن تقاوم ذلك؟ |
Alkol karamel ve vanilya kullanarak. - Kimyasal birşey içermiyor. | Open Subtitles | ،كراميل وفانيلا ولكن من دون مواد كيماوية |
vanilya beyaz. | Open Subtitles | هذه مثلجات بالفانيليا الفانيليا بيضاء |