Tüm müttefikler sorun yaşıyordu ve benim de sorunlarım vardı. 1942'nin yazında, İngiltereye vardığımda bunun sonucu olmayan birşey olduğundan emindim. | Open Subtitles | الحلفاء كانوا في ورطة و انا كذلك, في صيف سنة 1942 عندما وصلت لإنكلترا لأسلم رسالة شفهية كنت متأكد من حماقتها |
Çok yüksek ateşin vardı. Ben oraya vardığımda seni buza koyuyorlardı. | Open Subtitles | كانت حرارتكِ 41 درجة كانوا يضعون عليكِ قطع الثلج عندما وصلت |
Uykusu bölünür ve ben vardığımda bir daha uyandırmış olurum. | Open Subtitles | ستوقظها البرقية، و عندما أصل سأوقظها مرة ثانية. |
Oraya vardığımda da ne olduğu belliydi. | Open Subtitles | وعندما وصلتُ إلى هناك، عرفتُ كيف سيبدو الأمر، |
Ama kapsülüm rotasından saptı ve Dünya'ya vardığımda kuzenim çoktan büyümüştü ve Superman olmuştu. | Open Subtitles | لكن مركبتي أنحرفت عن مسارها , بالطبع لكن بوقت وصولي لهنا كان قريبي قد نضج و أصبح ( سوبرمان ) |
Ama iyi ki kazağı giymedim, çünkü oraya vardığımda havaalanından doğruca BBC'deki bir canlı yayına yetişmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لكنني محظوظ لانني لا البسها لانني عندما اصل للمطار اذهب مباشرة للقاء مباشر لدى قناة الـ بي بي سي |
Oraya vardığımda babamın bunu yapamayacak durumda olduğu belliydi, üstelik bir de hastanın atardamarını kesmişti. | Open Subtitles | في الوقت الذي وصلت فيه،كان من الواضح ان ابي كان غير مؤهل،ليس فقط هذا ولكن ايضا قطع شريانها الكبدي |
Ama oraya vardığımda çoktan ölmüştü. | Open Subtitles | لكن بحلول الوقت الذي وصلت فيه إلى هناك، كان قد مات بالفعل. |
Aslında oraya vardığımda araba yanıyordu, o yüzden zar zor okuyabildim | Open Subtitles | فعلياً كانت تحترق عندما وصلت هناك لذا كان من الصعب قرائتها |
Onu geri çevirdiğim gece evime vardığımda etrafıma bir baktım ve 10 dakika boyunca kendimi ahmak gibi hissettim. | Open Subtitles | وفي الليلة التي رفضت بها طلبه عندما وصلت إلى المنزل ونظرت حول المنزل لـ10 دقائق تقريباً شعرت بأنني غبي |
Olay yerine vardığımda, 70 yaşındaki adam boynundan kan fışkırır bir halde yatıyordu. | TED | عندما وصلت إلى هناك، رأيت رجل يبلغ من العمر 70 سنة وكان ممددا على الأرض و يتدفق الدم من عنقه. |
Ve Singapur'a vardığımda, bunun için özür dilerim ama gemimden ayrılmak istemedim. | TED | و عندما وصلت إلى سنغافورة، و أعتذر عن هذا، و لكني لم أرد أن أنزل من سفينتي. |
Bana bak, tüm gün yollardaydım ve bu gece eve vardığımda sabah olmuş olacak. | Open Subtitles | اسمع ، أنا أقود طوال اليوم ، و عندما أصل إلى منزلي الليلة سيكون ذلك في الصباح |
Kanada'ya vardığımda sana bir kart atarım... üstüne de adresimi yazarım. | Open Subtitles | عندما أصل الي كندا سوف أكتب لك خطابا من هناك و سوف أضع عنواني عليه |
Kanada'ya vardığımda sana bir kart atarım... üstüne de adresimi yazarım. | Open Subtitles | عندما أصل الي كندا سوف أكتب لك خطابا من هناك و سوف أضع عنواني عليه |
Oraya vardığımda senaryo okuyordu. Üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | عندما وصلتُ إلى هناك، كانت تقرأ سيناريو، وبدت منزعجة |
Ama kapsülüm rotasından saptı ve Dünya'ya vardığımda kuzenim çoktan büyümüş ve Superman olmuştu. | Open Subtitles | لكن "مركبتي" أنحرفت بالطبع عن مسارها لكن بوقت وصولي لهنا كان قريبي قد نضج بالفعل وأصبح (الرجلالخارق) |
Çünkü karım evde biftek pişiriyor ve ben vardığımda çoktan kurumuş olacak. | Open Subtitles | لأن زوجتي تطبخ شريحة لحم بالمنزل والتي سوف تبرد عندما اصل الى هناك |
Ben oraya vardığımda adam su üstünde kalmak için karısını suyun altına sürüklüyordu. | Open Subtitles | في الوقت الذي وصلت الى هناك، كان الزوج يسحب زوجته لأسفل، حتى يبقى فوق سطح الماء. |
Tam kulübeye vardığımda kendine gelmişti. | Open Subtitles | في الوقت الذي وصلت فيه للكابينة ، كانت قد أفاقت |
Dürüst olmak gerekirse eve vardığımda istediğim tek şey New York'u kurtaran adamın elini sıkmaktı. | Open Subtitles | صراحة القول , أول شئ أردت فعله حينما وصلت للبيت هو ان أصافح الرجل |
Söz konusu buzdolabı gerçekten akıllıysa, kulübeye vardığımda içi sucuk ve salamlı sandviçle dolu olur. | Open Subtitles | إذا كانت فعلا ذكية، سيكون بها الطعام الذي أريده قبل أن أصل إلى هناك، وداعا |
Oraya vardığımda da kapatmışlardı ve elim boş olarak dönmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ,وعندما وصلت إلى هناك كان المستودع قد اغلق واضطررت للعودة خالي الوفاض |
Oraya vardığımda arabamı çalıştıramadım. | Open Subtitles | فى نفس الوقت كنت أنا هناك لم أستطيع ادارة سيارتى |
Buraya vardığımda adam ölmüştü, yemin ederim! | Open Subtitles | الرجل كَانَ ميتَ عندما وَصلتُ إلى هناك، أُقسمُ! |
Tamam, oraya vardığımda seni ararım. | Open Subtitles | الموافقة، أنا سَأَدْعوك عندما أَصِلُ إلى هناك. |