ويكيبيديا

    "vardı ve" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كان هناك
        
    • وكانت
        
    • و كانت
        
    • وقد كان
        
    • كانت هناك
        
    • وكان لديه
        
    • كان لدينا
        
    • كانت لدي
        
    • وكان هناك
        
    • وكنت
        
    • ولم
        
    • أصيبت بها و
        
    • وكان معه
        
    • وكان لديّ
        
    • وكان هنالك
        
    1993 yılında Seattle’daki konferansta bir masa vardı ve Marc Andreessen adındaki bir adam WWW için yazdığı küçük browserini tanıtıyordu. TED في 1993، كان هناك طاولة في نفس المؤتمر في سياتل، وكان هناك شخص يُدعى مارك أندريسن قام بعرض متصفحه الصغير للويب
    Bu kızın derinliklerinde bir şeyler vardı ve bunu açığa çıkartmak istiyordum. Open Subtitles كان هناك شيء في هذه الفتاة أريد أن أكشف له عن نفسي.
    Onların şansına, yanımda kameram vardı ve... bende iyi foroğraf çekerim. Open Subtitles لحسن حظهما أنني عاشق للتصوير نوعاً ما وكانت ألة تصويري معي
    Yakınlarda yaşlı bir kadın vardı ve tüm bu olanları görmüştü. Open Subtitles بالكامل كانت هناك امرأة عجوز قريبة من المكان :و كانت تقول
    Aslında korkmalıydık, çünkü çok fazla duman ve ses vardı. ve gerçekten çok güçlüydü. TED كان يجدر بنا ذلك، لأنه أنتج الكثير من الدخان والكثير من الضجيج، وقد كان جبارا، تعرفون.
    Gidip kapı zillerine baktım dört isim vardı ve hiçbirini tanımıyordum. Open Subtitles فتبعتُها وتفقدتُ الأجراس كانت هناك 4 أسماء لم أعرف أياً منها.
    Hastalarına vermek üzere plasebo haplarıyla dolu bir kavanozu vardı, ve onlara, "Hala kötü hissederseniz bir hafta içinde yine gelin," derdi. TED وكان لديه قدر كبير من الأقراص الوهمية التي يعطيها لهم ومن ثم يقول تعالو الأسبوع القادم اذا كنت تحسون بأي تعب
    Pencerenin eşiğinde bir örümcek vardı, ve çöreğimi orada unutmuştum, hepsi bu. Open Subtitles لقد كان هناك عنكبوت على النافذة ونسيت أني أحمل بيدي كعكة محلاة
    Çorba tabağı vardı, tatlı tabağı vardı, ve aradaki tüm o lezzetli tabaklar. Open Subtitles كان هناك بالطبع الحساء. الدورة الحلوى. وجميع هذه الدورات لذيذ الأخرى بين بين.
    İşemeye çalıştım ama yanımda bir adam vardı ve çişim gelmedi. Open Subtitles حاولت الذهاب ولكن كان هناك رجل يقف بجانبي لهذا هربت مبتعداً
    Hayır, banyoda sadece bir tane diş fırçası vardı ve o da benimdi. Open Subtitles لا ، لم يكن هناك إلا فرشاة أسنان واحدة في الحمام وكانت تخصني
    Hayır, banyoda sadece bir tane diş fırçası vardı ve o da benimdi. Open Subtitles لا ، لم يكن هناك إلا فرشاة أسنان واحدة في الحمام وكانت تخصني
    Orada bir ayna vardı ve etrafında yüzlerce isim yazılıydı. Open Subtitles و كان هناك مرآة، و كانت حولها مئاتُ الأسماء المكتوبة
    Ondan önce bir Kraliçe vardı ve annenle hiçbir alakası yoktu. Open Subtitles كانت هناك ملكةٌ قبلها، و كانت تختلفُ كلّ الاختلافِ عن والدتك.
    Hatırlasana, okumaya bayılırdı, nükleer bir savaş vardı ve hiç bir dostu yoktu, aşağıda kütüphanenin bodrumundaydı. Open Subtitles تذكر، كان يحب القراءة، وقد كان هناك حرب نووية، ولم يكن لديه أصدقاء في أي مكان، وقد نزل إلى القبو في المكتبة.
    Bir bisikleti vardı ve Columbia Spor Salonu'na gitti. Open Subtitles وكان لديه دراجة وذهب الى الصالة الرياضية كولومبيا.
    Uruguay'daki bir ev sahibiyle kalan bir konuğumuz vardı ve kalp krizi yaşadı. TED كان لدينا ضيف أقام مع مضيف في أوروغواي، وقال أنه تعرض لنوبة قلبية.
    Rose'un hayatında farklılık yaratmak için bir şansım vardı ve ben kendi sorunlarıma fazlasıyla üzülerek bu şansı mahvettim. Open Subtitles كانت لدي الفرصه في احداث تغيير في حياة روز وانا قلقة جداً حول مشاكلي الخاصة والتي اخفقت فيها كلها
    Geçen yıl, bir işin vardı ve erkek arkadaşınla beraber yaşıyordun. Open Subtitles حسناً, في العام الماضي كانت لديك وظيفة وكنت تعيشين مع صديقك
    Hayalet bir kolu vardı, dayanılmaz acıları vardı ve kımıldatamıyordu. TED كانت لديه ذراع وهمية، مؤلمة للغاية، ولم يستطيع أن يحركها.
    vardı ve geçip gitti. Bu şeyler sürüler halinde dolaşır. Open Subtitles أصيبت بها و مرت تلك الأشياء تمر في مجموعات
    Kolunun altında iki tablo ve Sotheby kataloğu vardı ve biz çarpıştık. Open Subtitles وكان معه تلك اللوحتين تحت ذراعيه وكتالوج لصالة ما وكان هناك بعض الإنجذاب لبعضنا البعض
    Devasaydı. Sonra hesap makinam vardı ve yemek masasının altına saklanarak aydaymışım gibi davranırdım. Open Subtitles وكان لديّ آلة حاسبة، وكنت اختبئ أسفل طاولة الطعام، وأدعي أني كنت على القمر
    Bir duman canavar vardı ve bir de başka insanlar vardı. Open Subtitles وكان هنالك وحش دخان، وكان هنالك آخرون بالجزيرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد