ويكيبيديا

    "varsayalım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نفترض
        
    • افترض
        
    • نظريا
        
    • نتظاهر
        
    • إفترض
        
    • فلنفترض
        
    • لنتظاهر
        
    • لنقل
        
    • افتراض
        
    • افترضي
        
    • لنفترض
        
    • لنعتقد
        
    • فلنقل
        
    • بإفتراض
        
    • إفتراضاً
        
    Ve bu virüsü taşıyan bir sivrisinek tarafından ısırıldığınızı varsayalım. TED ودعنا نفترض أنك تعرضت للعض من قبل بعوضة حاملة للفيروس.
    Ama amacımızın piramidin tabanına yeni ekonomik faaliyet getirmek olduğunu varsayalım. TED لكن دعونا نفترض أن هدفنا هو أن نأتي بنشاط اقتصادي جديد لقاعدة الهرم.
    Şimdi, varsayalım ki, katil onun Bay Baxendale olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles والآن افترض ان القاتل لم يكن يعرف انه السيد باكسيندال
    Eğer... varsayalım ki, Doktor McKay kovanın alt-uzay iletişimini çalıştırabildi... ve durum size bildirildi. Open Subtitles نظريا إذا الدكتور مكاي استطاع تشغيل اتصالات البعيدة وأطلعوك على الموقف
    Hadi bir anlığına annemin beni gerçekten istediği bir dünyada olduğumu varsayalım. Open Subtitles دعنا نتظاهر للحظة أنّ هذا هو الكون الذي تُريدني أمّي فيها حولها.
    Son bir şey. varsayalım kazara yakalandın. Ne yaptın ki? Open Subtitles هناك شيء إفترض جدلاً أنك قبض عليك , فماذا فعلت ؟
    İspanyolca öğrenmek istediğinizi varsayalım. TED حسنًا، فلنفترض أنك تريد تعلم الإسبانية.
    Bana gerçekte neler olduğunu anlattığınızı, benim de size aptallar dediğimi varsayalım. Open Subtitles حسناً , لنتظاهر بأنكما أخبرتموني بما يجري وأنا سميتكم يا رفاق بالغبيان
    Bu yaprakların yalnızca bir mikrometre hareket ettiğini varsayalım, ve bunun görüntümüzü yalnızca bir pikselin binde biri değiştirdiğini varsayalım. TED حسنا، لنقل بأن هذه الأوراق تحركت ميكروميترا واحدا ولنقل بأن ذلك سيحرك الصورة بمقدار واحد بالألف من البكسل
    varsayalım bu adamları üzerlerinde çok parayla Open Subtitles و على افتراض انه وجد جثث الرجال خارج ال باسو
    Hepsi iyi niyetli büyük insanlar olarak görünüyorlar-- böyle olduğunu varsayalım. TED كلهم يبدون أشخاص رائعين ذو نوايا طيبة دعنا نفترض ذلك.
    varsayalım çocuk gerçekten cinayeti işledi. Open Subtitles دعونا نفترض بأن الولد قد ارتكب جريمةالقتل حقاً.
    Bunun bir tuzak olduğunu varsayalım. Open Subtitles دعونا نفترض انه فخ ..سيتوقعوننا في المدينه الفضيه
    Bir cinayet için üç zanlı tutuklayıp hapse attığını varsayalım. Open Subtitles كيف تتعرف علي القاتل دعنا نفترض اننا سجنا ثلاثة اشخاص بتهمة القتل
    varsayalım ki iki iş arasında bir seçim yapmalısınız: bir yatırım bankeri veya grafik sanatçısı olabilirsiniz. TED افترض أنك تملك خيارًا بين وظيفتين: بإمكانك أن تكون مستثمرًا بنكيًا أو رسامًا.
    Evleneceğimizi falan söylemiyorum ama öyle varsayalım. Open Subtitles لا اقول اننا سنتزوج او شيئا ما و لكن نظريا
    Yaşayacağınızı varsayalım. Benimle iş yapmaya ne dersiniz? Open Subtitles دعنا نتظاهر بأن لديك مستقبلاً ما رأيك بأن تشاركني العمل؟
    varsayalım ki vuruldum. Liderliği kim üstlenecek? Open Subtitles إفترض أنك أصبت من الذي سيتولى إصدار الأوامر؟
    Buraya ait olduğumuz için cehennemde olduğumuzu varsayalım. Open Subtitles فلنفترض أننا في الجحيم لأننا ننتمي إلى هنا
    Bu kutuyu da maç için iddiasına girdiğim elma sepeti olarak varsayalım. Open Subtitles لنتظاهر أن هذا الصندوق هو سلة التفاحات التي راهنت عليها في المباراة
    Konunun hatırına haklı olduğunu varsayalım. Open Subtitles إنها فقط مجرد نظريه و لكن من أجل إكمال الجدال لنقل أنك محق
    Şey, varsayalım ki, konuşmak istemiyorum? Open Subtitles ولكن ليس لدينا كل الإجابات على افتراض أنى لا أريد التحدث خوفاً من الجدل ؟
    Koca kafalılık edip seni ve güvenini incittiğimi varsayalım. Arkadaşız. Open Subtitles ..حسناً ، افترضي انه يوجد فتحةً في رأسي لا تصدقكِ
    Sadece bir otobüsün olduğunu ve onu her daim gördüğünüzü varsayalım. Open Subtitles لنفترض أن هناك كان باص واحد وأنت يُمْكِنُ أَنْ تَراه دائماً
    Haklı olduğunu varsayalım. Yalan söylemediğini varsayalım. Open Subtitles حسناً، لنعتقد إنك على حق و إنك لا تكذب
    varsayalım birinin tanıdığım birine borcu var ve ödemiyor. Open Subtitles فلنقل أن أحدى ما يدين لي ببعض المال لحد ما وهو لا يدفع
    Çalıntı mal alıp satan birine satsam, ki bir tane bulabildiğimi varsayalım beni kazıklar, değerlerinin çok az bir kısmını alırım. Open Subtitles وإن بعتهم إلى مهرب بإفتراض أننى أستطعت الوصول إلى أحدهم سيسرقنى وسأحصل على جزء صغير من قيمتهم
    varsayalım demiştim. Open Subtitles لقد قلت أن هذا إفتراضاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد