Ayrıca yarın, çok iyi bir beyefendi olan Bay Wislow'u, avukatını beni vasiyetine dahil ettirmek için çağırıyor. | Open Subtitles | وغداً أبى سيجتمع بمحاميه بار وينسلو رجل رائع ليعيد كتابتى فى وصيته |
Eğer eniştem kömür madeni kazasında ölürse vasiyetine göre, sigortadaki paranın yarısı bu miskine verilecek. | Open Subtitles | لو مات زوج شقيقتي في حادث انهيار للمنجم سوف ترث تلك الحقيرة نصف أموال التأمين كما هو مكتوب في وصيته |
Amcalarının vasiyetine bakıp, aileye para kalıp kalmadığını öğrenmişler ve-- | Open Subtitles | نظرا في وصية خالهما ليعرفا مقدار المال المتبقي في العائلة |
Rahmetli kocası Sir Matthew'ın vasiyetine bağlı olarak bana ve eşime kalacak. | Open Subtitles | ..فهى ستؤول لى ولزوجتى بناءا على وصية المرحوم زوجها السابق, سيد ماثيو. |
Çok zamansız öldü, evlat. Beni vasiyetine ekleyemedi. | Open Subtitles | لم تسنح لها الفرصه لتضعني فى وصيتها |
Babamın vasiyetine göre bütün tarlaların varisi benim. | Open Subtitles | ..طبقاً لوصية والدي فأنا أرث كامل المزرعة |
vasiyetine göre elde edilen gelir çocuklara edebiyatı sevdiren bir hayır kurumuna gidecek. | Open Subtitles | وصيته تشير إلى أنّ العوائد تذهب إلى جميعية خيرية لتحفيز الأطفال على القراءة والكتابة |
Avukatınız olarak vasiyetine karşı hiç şansımız olmadığını belirtmeliyim. | Open Subtitles | وبصفتي محاميك , لايمكنني ان ارى كيف ستعارض وصيته الان |
İmzasını taklik etmen hesabını çekmen zehir satın alman, vasiyetine bakman yüklü bir ücret ödenen gizemli adamla kaçış planlaman. | Open Subtitles | تزوير توقيعه السحب من حسابه شراءكِ للسم وإستشارة وصيته |
vasiyetine bir madde koymuştu, Lisa Marie ile babası olabileceği yasa dışı her çocuğu mirasından yararlanabilecekti. | Open Subtitles | كان لديه شرط في وصيته التي تنص على أن ليزا ماري ... ... جنبا إلى جنب مع أي طفل غير شرعي وقال انه قد أنجب ... ... يحق ل تركته بأكملها. |
Biliyorsunuz, Chelsea'yi vasiyetine koymuştu. | Open Subtitles | أتعلمِ,لقد وضعها في وصيته |
İngiliz yasalarına göre Delaney'nin karısı olarak cinnet gerekçesiyle vasiyetine itiraz etmek için meşru hakka sahipsiniz. | Open Subtitles | وفقاً للقانون الإنكليزي بما أنك زوجة (ديليني لديك الحق الشرعي بالاحتجاج على وصيته بحجة الجنون |
Annesinin vasiyetine göre Bayan Norma'nın servetinin yarısı yeni kocanıza kalacaktı. | Open Subtitles | فَفي شروط وصية والدتها فزوجك الجديد سيرث نصف ثروة الآنسة نورما |
Kızı olarak, merhum babamın vasiyetine uymak zorundayım. | Open Subtitles | وهكذا ارادة ابنة حيّة تحكمها وصية أبّ ميت |
Şansını denemek ister ve doğru sandığı seçer de onunla evlenmezseniz, babanızın vasiyetine karşı gelmiş olursunuz. | Open Subtitles | لو عرض أن يختار واختار الصندوق الصحيح ستخالفين وصية أبّيك اذا رفضت قبوله |
Linnet, babasının vasiyetine göre yirmi bir yaşını doldurduğunda veya evlendiğinde mirası alacaktı. | Open Subtitles | حسب وصية والدها تتولى لينيت ادارة ميراثها عندما تبلغ سن 21 او عندما تتزوج |
Rosemary bir kaç ay önce sizi vasiyetine ekledi, değil mi? | Open Subtitles | لقد قامت (روزماري) بذكركَ في وصيتها قبل بضعة أشهر، أليس كذلك؟ |
Annem, gelecekteki halini vasiyetine işledi. | Open Subtitles | كتبت والدتي مستقبلها في وصيتها. |
Beni vasiyetine yazdığına ihtimal vermezdim. | Open Subtitles | لم يخطر ببالي بأنها وضعتني في وصيتها |
Christina'nın vasiyetine göre siz Joey'un vasileriymişsiniz. | Open Subtitles | وفقاً لوصية " كريستينا " لقد وضعت " كوصية على " جوي |
Beni vasiyetine dahil etmeyi bizzat kendisi istemişti, | Open Subtitles | لقد أراد ضمي في ميراثه |
O zaman neden vasiyetine Noel'de kar etmemiz şartını koymuş? | Open Subtitles | إذن لماذا جعل هذا الشرط القانوني بالوصية بأننا يجب علينا أن نعمل ربح طوال عيد الميلاد |