Majesteleri, devletimizin Kralının meşru nikahlı karısı olarak zinadan dolayı vatana ihanetle itham ediliyorsunuz. | Open Subtitles | صاحبة السمو أنتى متهمة بالخيانة العظمى كزوجة قانونية لجلالة الملك لقد ارتكبتى الزنا. |
Eminim Bay Collier'in vatana ihanetle suçlanmasını görmek hepimizin hoşuna giderdi. Ama pek muhtemel değil. | Open Subtitles | نتمنى أن يدان بالخيانة العظمى لكنه أمر بعيد الحصول كما يبدو |
Burada ne gördüğünü birilerine anlatırsan vatana ihanetle suçlanırsın. | Open Subtitles | تنص على أنك ستتّهم بالخيانة إن أخبرت أحد بما رأيته هنا |
Olan bitenin vahametine göre vatana ihanetle suçlanmanız işten bile değil! | Open Subtitles | مهما كانت المناسبة التي جلبتك هنا يمكن أن تحاسب كخيانة عظمى للحاكم |
Hepiniz vatana ihanetle suçlanacaksınız. | Open Subtitles | وسوف تواجهون جميعاً تهمة الخيانة العظمى. |
vatana ihanetle ve Majestelerine suikast düzenlemeyi düşünmekle suçlanıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد تم اتهام سموك بالخيانة والتخطيط لقتل جلالة الملك |
Yıllar evvel saltanat vekilliğinize karşı geldiğimde zaten vatana ihanetle suçlanmıştım. | Open Subtitles | منذ سنوات عندما عارضت على وصايتك بالعرش إتهمت بالخيانة. |
Van Meegren vatana ihanetle suçlandı, bu ölüm cezası verilebilecek bir suçlamaydı. | TED | ومن ثم تم إتهام "هان فان ميجيرين" بالخيانة العظمى وهي تهمة حكمها الموت |
Şimdi bu adamı, Thomas Jordan'ı, vatana ihanetle suçluyorum. | Open Subtitles | أنا أتهم هذا الرجل توماس جوردون ... ..... بالخيانة العظمى ... |
"Satir Tumnus vatana ihanetle suçlanmaktadır. | Open Subtitles | المتهم "تومنوس" بالخيانة العظمي لـ سمّو الملكة "جاديس" ملكة نارنيا لتهريب والاتصال مع بشريين |
Babam Irak'ta evler inşa ettiği için... {\1c00FFFF}- ...vatana ihanetle suçlanıyor. | Open Subtitles | أبي متهم بالخيانة لبناء المنازل في "العراق" |
Askeri mahkeme ve hapishane ile karşı karşıya kalırım... ve vatana ihanetle suçlanabilirim. | Open Subtitles | المحاكمة العسكرية والسجن... واتهامات بالخيانة أيضاً. |
Onu durduramazsam, beni vatana ihanetle suçlayacaklar. | Open Subtitles | إن لم أوقفه سيتهمونني بالخيانة. |
vatana ihanetle hayatlarını geçirecekler. | Open Subtitles | سيعيشون حياتهم متهمون بالخيانة |
George Boleyn, burada belirtilen tarihlerde İngiltere Kraliçesi Anne'le zina yapmaktan dolayı vatana ihanetle itham ediliyorsunuz. | Open Subtitles | جورج بوليين أنت متهم بالخيانة العظمى وهناك تواريخ محددة لذلك هنا. لقد أرتكبت جريمة الزنى مع ( أن) ملكة انجلترا. |
Bay Mohr, beni vatana ihanetle suçluyorsunuz ve benden, sadece daha az almak için sözde suç ortaklarımı ispiyonlamamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | سيد (مور) ,في الأول هددتنا بالخيانة العظمى. والأن تريدني الإفشاء عن الشركاء المزعومين حتى أتمكن من انقاذ نفسي؟ |
Tedbirsizliğim ne vatana ihanetle karıştırılmalı ne de yolculuğuma devam etmemi engellemeli. | Open Subtitles | حماقتي لا يجب تصنيفها كخيانة ولا أن تمنعني من تكملة رحلتي |
Bu göreve, General Carrington tarafından atanmıştı ki bu general, tutuklanmış ve vatana ihanetle suçlanmıştır. | Open Subtitles | "عُينَ بالقضية مِن قِبل الجنرال "كارينجتون ومنْذُ ذلِك الحينِ إعتقلَ بتهمة الخيانة العظمى |