ويكيبيديا

    "vazgeçmeyi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التخلي عن
        
    • التخلّي
        
    • بالاستسلام
        
    Pozisyonumuzdan vazgeçmeyi bırakmalıyız çünkü sessiz kalarak dünya çapında kadın zulmüne ve istismarına izin veriyoruz. TED علينا أن نتوقّف عن التخلي عن مناصبنا لأننا عندما نصمت، فإننا نسمح باستمرار الاضطهاد و الاعتداء على النساء في العالم.
    Mesele şu ki, birbirimizden veya çocuklarımızdan vazgeçmeyi göze alamayız, onlar bizden vazgeçmiş bile olsa. TED لا يمكننا تحمل التخلي عن بعضنا البعض أو عن أطفالنا، حتى لو تخلى عنا.
    Arazilerinden vazgeçmeyi veya yiyeceksiz gitmeyi umursamadıkları sürece. Open Subtitles طالما أنهم لا يمانعون التخلي عن أرضهم أو التخلي عن الطعام
    Roma askeriymiş gerçekten vazgeçmeyi reddettiği için şehit düşmüş. Open Subtitles لقد كان جندياً رومانياً أستشهد لرفضه التخلّي عن الحقيقة.
    vazgeçmeyi hiç düşünmedi! Open Subtitles لم يفكر بالاستسلام حتى
    Ülkem, nükleer silah arayışından Uluslararası Atom Enerji Kurumu'nun himayesinde vazgeçmeyi kabulleniyor. Open Subtitles دولتي توافق على السعي في التخلي عن الأسلحة النووية مع الضمان الكامل للوكالة الدولية للطاقة
    O halde bu kadarcık bir şeyden bile vazgeçmeyi hiç düşünmedin mi? Open Subtitles ..اذاً لم تقم حتى بالتفكير في التخلي عن ما لا يقل عن ذلك بكثير؟
    Televizyon ve film haklarından vazgeçmeyi reddettim. Open Subtitles أرفض التخلي عن فيلم وحقوق البث التلفزيوني
    Hristiyan inancından vazgeçmeyi reddetti kazığa bağlanıp yakılmasına hükmedildi. Open Subtitles رفضت التخلي عن دينها المسيحي وحُكم عليها بالحرق على الوتد.
    Hristiyan inancından vazgeçmeyi reddetti kazığa bağlanıp yakılmasına hükmedildi. Open Subtitles رفضت التخلي عن دينها المسيحي وحُكم عليها بالحرق على الوتد.
    aynı hukuk kariyer hayali kuruyordu. Derslerinden vazgeçmeyi kabul etmedi, o zamanlar Cezayir devletiyle savaşan aşırıcıların TED رفضت التخلي عن دراستها، بالرغم من أن الأصوليين الذين يصارعون الحكومة الجزائرية وقتها كانوا يهددون كل من يحاول أن يواصل تعليمه.
    Dün bir ara vazgeçmeyi bile düşündüm... Open Subtitles فكرت بالأمس أن علينا التخلي عن هذا،
    Ülkem, nükleer silah arayışından vazgeçmeyi kabul ediyor. Open Subtitles -دولتي توافق على التخلي عن سعيها لامتلاك أسلحة نووية
    Basından tamamen uzak durursam paradan vazgeçmeyi kabul etmişlerdi. Open Subtitles حسنٌ, لقد اتفقوا على التخلي عن المهر... طالما أنني أبقى بعيدًا عن الصحافة.
    İnşa ettiğimiz her şeyden vazgeçmeyi mi istiyorsun? Open Subtitles هل تنوي التخلي عن كل شيء بنيناه؟
    Chun'dan vazgeçmeyi tercih ederim Open Subtitles الافضل التخلي عن تشون
    Ve inançlarından vazgeçmeyi reddettiği için aylarca hapsetmişler Dirk'ü ta ki, soğuk, tatsız bir gecede, bir fırsatını bulup kaçana dek. Open Subtitles الآن. (ديرك) رفض التخلي عن معتقداته... لذا لقد حبسوه لشهور طويلة, جداً...
    Ve bazen çocuğu her şeyin önüne koymak dayanmak zor olsa da ondan vazgeçmeyi gerektirir. Open Subtitles و وضع مصلحة الطفل في المقدّمة تعني أحياناً التخلّي عنه للتبنّي
    Will'den vazgeçmeyi mi yeğlersin? Open Subtitles -أتفضّلين التخلّي عن (ويل)؟
    vazgeçmeyi düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles أتمنى انك لا تفكر بالاستسلام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد