ويكيبيديا

    "vazifem" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • واجبي
        
    • واجبى
        
    • مُهمتي
        
    • مهمّتي
        
    benim vazifem, haftada bir kere, Doğu sokağında yaşayan Rahibe Lassiter, Bledsoe Avenue da yaşayan Rahibe Wıllıamson, ve Oberlin Yolu nda yaşayan Anne Lathers i ziyaret etmekti. TED كان واجبي على الاقل مرة في الاسبوع زيارة الام لاسيتر اللتي تعيش في الشارع الشرقي, الام ويليامسن اللتي تعيش في جادة بليدسو, الام لاذر اللتي تسكن على طريق اوبرلين.
    Düşündüğümü söylemek sana karşı başlıca vazifem. Open Subtitles هل فقدت عقلك يا مولاي؟ من واجبي أتحدث بصراحة بحكم أنني مستشارك
    Aku'nun yardakçılarına karşı koymak benim vazifem ve gerçek iblisin hakkından gelmek benim görevimdir. Open Subtitles أنه واجبي مواجهة تابعى آكو و مهمتي هي التغلب علي الشر نفسه
    Eski eşi olmama rağmen, vazifem ona göz kulak olmak, değil mi? Open Subtitles بالرغم من أننا إفترقنا, ولكن لا زال من واجبى أن أحميها, صح؟
    Sizden biriymiş gibi davranıp size yaklaşmak zaten benim vazifem! Open Subtitles التظاهر بأنني من رِجالك والتقرب إليك هذه هي مُهمتي.
    Seni de ikna edene kadar, buradaki vazifem başarısız oldu demektir. Open Subtitles حتى أُحضرك إلى المجموعه فإن مهمّتي هنا فاشله
    Toplum içinde daha dikkatli olman için seni uyarmak benim vazifem. Open Subtitles فلذا من واجبي أن أذكرك أنك ما بين النبلاء
    Hiç yakını yok diye bununla uğraşmak benim vazifem mi? Open Subtitles هل من واجبي أن ادفع كلّ شيء لأنها ليس لدّيها أيّ أقارب؟
    Fakat türümüzün yok olması tehlikesiyle karşı karşıyayız. Benim vazifem bunun olmaması için ne gerekiyorsa yapmak. Open Subtitles لكنّنا نواجه زوالَ جنسنا، و من واجبي القيام بكلّ عملٍ ضروريّ لمنع ذلك
    Çünkü bunu yapmayı vazifem hissediyordum. Open Subtitles لأنني شعرت بأنه كان من واجبي القيام بذلك
    Bir öğrenci hakkında endişelendiğimde özellikle de işin içinde suç faaliyeti olması muhtemel ise durumu savcılık bürosu ile görüşmek benim vazifem. Open Subtitles عندما ينتابني قلق بخصوص طالب خصوصا إن كانت هنالك إمكانية ضلوع في نشاط إجرامي من واجبي التواصل مع السلطات المحلية
    Benim vazifem oğlum. Gerçek bir baba olmak istedim. Open Subtitles ابني هو واجبي أردت أن أكون والداً حقيقياً
    Onu korumayı vazifem olarak düşündüm. Open Subtitles لقد اعتقدتُ أن من واجبي تقديم الحماية لها.
    Yeminimi tutup vazifem gereği onunla yattım. Open Subtitles لقد وفيتُ بعهدي ونمت معها كجزء من واجبي.
    Yarının İnsanları'nı korumak benim vazifem. Hepsini. Open Subtitles واجبي أن أحمي المستقبليون، جميعهم
    Sizin gibi bir grubu gördüğüm için uyarmak vatandaşlık vazifem olacaktır. Open Subtitles .. أنا أشعر أن من من واجبي تحذيركم
    Kutsal vazifem gereği söylemeliyim... Open Subtitles يحتم علي واجبي المقدس أن أخبركم،
    Beni Büyük X'e terfi ettirdiniz, düşmana rahatsızlık vermek... yeteneğim doğrultusunda düşmanı şaşırtmak ve karıştırmak benim vazifem. Open Subtitles "كلفتنى بمهمة "بيج إكس ومن واجبى مضايقة تحطيم و تشويش العدو بأقصى قدرتى
    Kraliçeyi boşamak benim vazifem. Open Subtitles إنه واجبى المحتوم أن أتخلّص من الملكة
    Şimdi son vazifem için. Open Subtitles الآن إلى مُهمتي الآخيرة.
    Şimdi son vazifem için. Open Subtitles الآن إلى مُهمتي الآخيرة.
    Bak, benim vazifem başımızı beladan uzak tutmaktı, değil mi? Open Subtitles اسمع، لقد قلتَ بأنّ مهمّتي تتمثّل في إبقائنا بعيدين عن المشاكل، صح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد