Birkaç kutu likörümüz ve üç kutu kadar da biramız kaldı. | Open Subtitles | لذلك لدينا بعض من المشروب الكجولي وثلاث صناديق بالقرب من البار |
Yarım bira, pastırma ve üç kap fıstık ezmesi mi? | Open Subtitles | نصف زجاجة جعّة، ولحم مقدّد، وثلاث أكواب زبدة الفول السوداني؟ |
Sicilya mafyası üyelerine açılan davaya bakan yargıç karısı ve üç koruması öldü. | Open Subtitles | لقد قتل الحاكم الذي يقاضي المافيا الصقلية, و زوجته و ثلاث حراس شخصيين |
Kontrol edilemeyen bir yangın otlak boyunca ilerlediği için üç aslan ve üç antilop canlarını kurtarmak için kaçarlar. | TED | مع تصاعد وتيرة حرائق الغابات من خلال المراعي يحاول ثلاثة من الأسود وثلاثة من الحيوانات البرية الفرار للنجاة بحياتهم |
ve üç, babamın protestolarının aksine yatak odanın zemini aslında elbise dolabındır. | Open Subtitles | وثالثاً رغم إعتراضات أبي فإن غرفة نومك هي خزانة ثياب |
Ve üç: Arada bir kendini tekrar etmekten çıkıp derin zamanın içine adım at. | TED | والثالث: من وقتٍ لآخر، أترك عجلة حياتك المكررة لحالة زمن عميق، |
Aynı düzenek. Bir avuç oyun ve üç farklı ödül. | TED | نفس الموضوع. مجموعة من الألعاب وثلاث درجات من المكافآت. |
İki buçuk yıl bu orduda, bir yıl askeri hapishanede ve üç yıl madenlerde. | Open Subtitles | سنتين ونصف بالجيش وسنة بالسجن العسكري وثلاث سنوات بالمناجم |
Merkezi bir geçidi ve üç odası var, veya sarnıcı... | Open Subtitles | تَحتوي على مَمَرّ رئيسي وثلاث غُرَف أَو خراجات |
Hayır. Hayır. Bak, Tüm istediğim üç tane soğanlı tavuk ve üç tane beyaz pirinç. | Open Subtitles | لا , لا , انصتي كل ماطلبته هو ثلاث طلبات من الدجاج بالثوم وثلاث طلبات من الأرز الابيض |
Bir dolu televizyonu ve üç mikrodalga fırını var. | Open Subtitles | لديها مجموعة تلفزيونات و ثلاث اجهزة ميكرويف ما هذا؟ |
Altı yukarı ve üç sola. | Open Subtitles | هذا سيكون 6 طوابق للأعلى و ثلاث إلى اليسار |
Bir büyük ve üç küçük patlama oldu. | Open Subtitles | حسناً.. لدينا إنفجار كبير.. و ثلاث أقل خطوره |
ve üç sene süren başarısızlıklarımın ardından, sonunda Yemen'i görüyordum. | TED | وبعد ثلاثة أعوام من الفشل، تمكنت أخيراً من رؤية اليمَن. |
Kamera iki ve üç, kızıl ötesi tam görüntü verin. | Open Subtitles | كاميرا إثنان و ثلاثة يعطوني مسح كامل بالأشعه تحت الحمراء |
Bıçaklanmışlar. İki ve üç defa. Kadın iki kez bıçaklanmış. | Open Subtitles | لقد تم طعنهم, مرتان او ثلاثة هى تم طعنها مرتان |
Bir, o benim yasal vasim, iki, ben hâlâ ergen bir gencim, ve üç: | Open Subtitles | أولاً هي ولية أمري القانونية، ثانياً أنا مراهقة وثالثاً |
Bir ve üç nolu şerit çizgilerini karartırsan dört şeritli yol, iki şeritli rahat yolculuğa dönüşür. | Open Subtitles | تدهن خطوط المسارين الأول والثالث بالأسود وطريق سريع ذو أربع مسارات يصبح جولة ممتعة ذات مسارين. |
Satışları üçe katladın ve üç aydır burada dişini sıkıyorsun. | Open Subtitles | تضاعفت المبيعات ثلاث مرات، وأنت كنت منتظر نفسك لثلاثة شهور. |
...ve üç gün sonra, şeker yasağını çiğniyorsun ve kantinde dondurulmuş şekerli yoğurt yiyorsun. | Open Subtitles | و بعدها بثلاثة أيام تقطعين صيامك عن السكر و تلتهمين دلواً من الزبادي المثلج في الكافيتيريا، بالمكسرات |
İsimleri Jeremy ve Kelly olan ve üç yıldan fazladır programımızda olan iki kardeşimiz var. | TED | لدينا شقيقان: جيريمي وكيلي، كانا في برنامجنا لأكثر من ثلاث سنوات. |
Lenny, ve üç küçük kimyagerine götürürsen memnun olurum. | Open Subtitles | لينى خذ هذه العينة الى بياض الثلج والثلاثة صيادلة |
"...ve üç, pek, belki biraz da senin hatandır." | Open Subtitles | و ثالثاً , ربما يكون هذا خطأك قليلاً |
Ve üç: Eğer bunu biri daha öğrenirse, | Open Subtitles | و الثالث ، لو أن أحدا اكتشف هذا |
ve üç yıl sonra -- adil olursak Hollywood standartlarında sonsuza dek sürmüş gibi -- ayrıldılar, ve Johnny gidip birkaç onarım işi yaptırdı. | TED | وبعد ثلاث سنوات لاحقاً وكأنه نظام متبع في هوليوود إنفصلا الثنائي، وقد عزم جوني ديب على محاولة إصلاح ما وشمه على كتفه. |
Biz ve üç dağıtıcı bu aptalca şeyi izleyen tek kişiler olabilir. | Open Subtitles | يبدو أنه أننا والثلاث مشاركين في التحميل هم الأغبية الوحيدون الذين كانوا يشاهدون ذلك في صغرهم |
ve üç, dostum bu bir deneme programı. | Open Subtitles | وثالثا, يا رجل سيكون هذا تجريبياً لهم |