ويكيبيديا

    "ve ışığın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الضوء
        
    • والضوء
        
    ve ışığın duvardan geçemediği konusunda hem fikiriz. TED سوف تتفقون معي ان الضوء لا يخترق الجدران
    Kapınızın eşiğinden antreye, koridorunuza, diğer tarafta ne varsa oraya geçin ve ışığın kalitesinı takdir edin. TED قف على عتبة بابك وأدخل إلى بهوك أو الرواق أو أياً كان في الجانب الآخر وقدّر نوعية الضوء
    Bu kez antik Arap mimarisinin temeli olan müşrefiyeyi kendimizce ele aldık ve alınan ısının ve ışığın formunu şekillendirebilecek özellikte deliklere sahip olan bir ekran yarattık. TED هنا أعدنا تصور المشربية، وهو طراز بدئي للعمارة العربية القديمة، وأنشأنا شاشة حيث أن حجم كل فتحة فريد لتشكيل شكل الضوء والحرارة التي تتحرك من خلال ذلك.
    Bunu küçük prefabrik parçalarla inşa ediyoruz bunlar hava ve ışığın kontrolü bir şekilde içeri girmesine izin veren pencereler. TED ونحن بصدد بناءه مع هذه القطع الجاهزة الصغيرة وهي النوافذ التي تسمح بدخول الهواء والضوء بطريقة متحكم بها داخل المبنى
    Zaman geçerken, insanlık ve ışığın uçup giden anlarını yakalıyorum. TED أصور لحظات عابرة من النشاط البشري والضوء مع مرور الوقت.
    O sesin ve ışığın nerden geldiğini bilmem gerekiyor. Open Subtitles أردت أن أعرف من أين ذلك الصوت والضوء أتيا
    Moleküller ısındığında ışık salınımı yapıyor ve ışığın rengi de moleküllerin ısısına göre değişiyor. TED تشع الجزيئات ضوءاً عندما تسخن، ولون الضوء يعتمد على درجة حرارة الجزيئات
    Banyoya gitmem gerekti, ve ışığın açık olduğunu gördüm. Bakabilir miyim? Open Subtitles لا، لقد أردت الذهاب إلى الحمام و رأيت الضوء هنا
    Bir gün, ışık ve ışığın ne kadar hızlı hareket ettiği üzerine düşünmeye başladı. Open Subtitles في يوم ما بدأ بالتفكير في الضوء و كيف يسافر بسرعة
    Çoğunun isimlerini hiç öğrenemeyeceğiz fakat bir zamanlar, bir yerlerde biri kafasını kaldırdı ve ışığın sihir numaralarından birini gördü. Open Subtitles معظم أسماءهم لن نعرفها نحن ولكن في مكان ما، منذ زمن بعيد وقف أحدهم ليرى الضوء وهو يؤدي إحدى حيله السحرية
    Bu belli bir sıcaklık değerine kadar ısıtabilecekleri ve ışığın ürettiği rengi veya frekansı ölçebilecekleri özel bir tüp. Open Subtitles انه أنبوب خاص يمكنهم من رفع حرارته إلى درجة حرارة دقيقة جدا وطريقة لقياس اللون أو تردد الضوء الذي ينتجه.
    Bu gölgeye bir teleskop veya kamera koyuyoruz, güneşe tekrar bakıyoruz ve ışığın çoğu yok olmuş oluyor ve böylece korona bölgesinde kalan soluk detayları görebiliyoruz. TED فلو وضعنا تيليسكوبا أو كاميرا في ذلك الظل، ونظرنا إلى الشمس بعد أن حُجبت أشعتها نستطيع أن نرى ذلك الضوء الخافت والتفاصيل الدقيقة في الهالة المحيطة. وقد اقترح سبيتزر أن نفعل ذلك في الفضاء.
    Yeni çip buluşları sistemin boyutunu küçülterek hızlandırıyor ve bedenlerimizin içini görebilmemiz için hızlı tarama ve ışığın toplanmasını mümkün kılıyor. TED قلّصت ابتكاراتنا للشرائح الجديدة من حجم النظام وسرّعته ومكّنت من التصوير السريع وإزالة تبعثر الضوء لرؤية أعماق أجسامنا.
    Bugün ve her gün beni göstermeye iten şey isimlerimizi tarihe yazdırmaya dair basit bir tutku, onları milyonların görmesi için açıkça sergilemek ve ışığın altında yürüyenler olarak kadınlar. TED ولكن ما يدفعني لأظهر اليوم وكل يوم هو شغفي البسيط لأُدوّن أسماءنا في صفحات التاريخ، ولأعرضها عَلَنًا للملايين كي يروها، ويسيرون في الضوء المتوهج دومًا، المتمثل في المرأة.
    Bu yüzden, ikizlerden biri bir ışık demeti gözlemlediğinde diğer ikiz için bir yılın ne kadar sürdüğünü ve ışığın ikisi arasında ne kadar sürede seyahat ettiğini ölçer. TED لذا عندما يرصد التوأمان موجة ضوئية، فهما يقيسان كم يستغرق التوأم الآخر ليختبر مضي عام عليه، بالإضافة إلى كم يستغرق الضوء ليسافر فيما بينهما.
    Şarap kadehinin altı saydam olmasına rağmen ve ışığın içerisinden direk geçmesine rağmen, siz kadehin orada olduğunu bilirsiniz, çünkü arkaplandaki görüntü bozuktur. Open Subtitles بالرغم من أن قعر الكأس شفاف والضوء يمر من خلاله فأنت تعلم أنه هناك بسبب هذه الصور المشوهة لديك
    Wesley'in uzun gölge boyuna ve ışığın tonuna bakarsak... Open Subtitles بوجود ظل (ويزلي) الطويل والضوء الذهبي
    Van Gogh'un türbülanslı zekâsının onun türbülansı resmetmesini sağladığını söylemek çok kolayken, doğanın insandan önce de oluşturduğu fevkalade zor kavramlardan birini, Van Gogh'un aşırı acı çektiği bir dönemde her nasılsa sezip betimlemesi ve hareket, akışkan ve ışığın en derin gizemleriyle özgün akıl gözünü birleştirmesi gerçeğinin heyecan verici güzelliğini doğru şekilde ifade etmek de oldukça zor olsa gerek. TED رغم أنه من السهل جدا قول أن عبقرية فان غوخ المضطربة مكّنته من تصوير الجريان المضطرب، إنه أيضا من الصعب التعبير عن الجمال المثير لحقيقة أنه في فترة من العناء الشديد، كان ڤان غوخ قادرًا، بطريقة ما، على التماس وتمثيل أحد أصعب المفاهيم التي قدمتها الطبيعة للبشرية، ولتوحيد بصيرته الفريدة مع أعمق عجائب الحركة، الميوعة، والضوء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد