Her iki devlet de Sovyetler Birliği ve Mısır ve Irak gibi güçlü Arap devletlerinden korktu. | TED | كلاهما كانتا تخافان الاتحاد السوفياتيّ و البلدان العربية القوية كمصر و العراق. |
Somali, Yugoslavya ve Irak'tan kurtuldu. | Open Subtitles | هو خدمّ فى الصومال و يوغوسلافيا و العراق |
Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçlerine karşı kullanılan teknolojiyle aynı. | Open Subtitles | هذه التكلنوجيا نفسها إستُخدمت ضدّ قوات التحالف في أفغانستان و العراق |
Bence kendisi Afganistan ve Irak'taki uluslararası politik ilişkilerde en inanılmaz adamlardan biridir. | TED | واعتقد بأنه احد اروع الرجال بعلاقته بالسياسات الخارجية في افغانستان والعراق |
Suudi yanlısı ve Irak karşıtı söylemler kafa karıştırıyor. | Open Subtitles | إنه لمربك كل هذه اللغة السعودية المعادية للغة العراقية, واشياء من هذا. |
Afganistan ve Irak'tan savaş kayıtları ve Ulusal Haber Karargâhı veri tabanındaki mesajlar olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأنها بيانات حرب من أفغانستان و العراق و مصادر من قاعدة البيانات |
Nijer ve Irak Hükumetleri arasında 500 tonluk Yellowcake Uranyumu satışına dair müzakereler yapıldığı belirtiliyor. | Open Subtitles | مذكرة بيع "بين حكومتي "النيجر" و "العراق لشراء 500 طن من "الكعك الأصفر" خام اليورانيوم |
Nijer ve Irak Hükumetleri arasında 500 tonluk Yellowcake Uranyumu satışına dair müzakereler yapıldığı belirtiliyor. | Open Subtitles | مذكرة بيع "بين حكومتي "النيجر" و "العراق لشراء 500 طن من "الكعك الأصفر" خام اليورانيوم |
- Suriye ve Irak ile ilgili haberleri yaptın. | Open Subtitles | قمتَ بتغطية سوريا و العراق - الآن تفهمين لما أقوم |
- Suriye ve Irak ile ilgili haberleri yaptın. | Open Subtitles | قمتَ بتغطية سوريا و العراق - الآن تفهمين لما أقوم |
Afganistan ve Irak'ın geleceğine yaptığımız yatırım... | Open Subtitles | "(أستثمارنا المستقبلى فى (أفغانستان) و (العراق" |
Efendim, vardiyalar İran ve Irak gibi savaşıyor. | Open Subtitles | سيدي ، العمال يتشاجرون مثل (إيران) و(العراق) |
Suriye ve Irak, olmaz, olmaz. Mısır... | Open Subtitles | و " سوريا " و " العراق " ذهبت ومصر |
- Merkez Afrika'da ve Irak'ta fazla SEAL yoktu. | Open Subtitles | حسنا، لا يوجد الكثير من مغاوير البحرية الذين عملوا في (إفريقيا الوسطى) و(العراق) كما تعلم. |
"KBRN uzmanı, Afganistan ve Irak'ta hizmet vermişti." | Open Subtitles | "مُتخّصصٌ في "ك.ح.ش.ن"، خدم في (أفغانستان) و(العراق)". |
Afganistan ve Irak'tan gelen bir sürü geri dönen asker vardı. | Open Subtitles | الكثير من العسكريين العائديِن هُناك، فِتيَة من (أفغانستان) و (العراق). |
Bayanlar ve baylar, ben Vietnam, Afganistan ve Irak`ta bulundum... ..ve abartmadan söyleyebilirim ki burada olanlar hepsinde olanlardan milyon kez daha kötü. | Open Subtitles | ايها السادة لقد كنت في فيتنام ، افغانستان والعراق .. ويمكنني القول بدون مبالغة هذا بنحو مليون مرة أسوء منهم مع بعضهم سوياً |
...Vietnam'da ve Irak'ta kanımızı döktük. | Open Subtitles | منذو ذالك الحين ودمائنا تراق في كوريا وفيتنام والعراق |
İran, Irak değil ve Irak da İran değil. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | إيران ليست العراق والعراق ليست إيران،أعرف هذا |
Suudi yanlısı ve Irak karşıtı söylemler kafa karıştırıyor. | Open Subtitles | إنه لمربك كل هذه اللغة السعودية المعادية للغة العراقية, واشياء من هذا. |
Davis'in elinde bir BM diplomatı ve Irak Hükümeti'nin iftiraları var. | Open Subtitles | (ديفيس) لديه دبلوماسي من (الأمم المتحدة) في جيبه واتهامات ملفقة من الحكومة العراقية |
Bugün Dayr Az-Zawr ve Irak sınırındalar. | Open Subtitles | اليوم، (دير الزور) والحدود العراقية. |