Bir web sitesi var ve şehrin her yerine ilanlar asıyor. | Open Subtitles | وأصبح لديه موقع إلكتروني، ويقوم بتوزيع المنشورات في كل أنحاء المدينة |
Her ne yapacaklarsa büyük olacak ve şehrin su kaynağına girmeleri gerek. | Open Subtitles | خمنت أن ما سيفعلونه سيكون كبير ويتطلب الوصول لمصادر المياه في المدينة |
Saraydaki o canavar kraliçemizi tutsak etti ve... şehrin meydanında zincire vurdu. | Open Subtitles | ذلك الوحش التابع للقصر قد أحتجز مليكتنا وقيّدها بالأصفاد في ساحة المدينة |
Melek gibi bir sesi vardı ve şehrin her yerindeki kulüplerde şarkı söylerdi. | Open Subtitles | كانت تمتلك صوت عذب و قامت بالغناء في النوادي في كل أرجاء المدينة |
Daha başka hangi sorunlarınız var ve şehrin sıfırdan yeniden tasarlanması gerekliliği konusuyla artık ilgilenmemizi mi istiyorsunuz? | TED | ماهي مشاكلكم الأخرى التي تُريدون منا مُعالجتها الآن خاصة وأن المدينة سيُعاد النظر فيها من الصفر؟ |
İspanya Stepleri üzerinde bu şeyi açıyor ve şehrin üzerinde bir tur için havalanıyor. | TED | انها تطلق هذا الشيء أعلى العتبات الإسبانية ، وينطلق لجولة جوية على المدينة. |
İskenderiyeli Hypatia, önde gelen bir matematikçi, filozof ve şehrin liderlerinin danışmanıydı. | TED | هيباتيا الإسكندرانيّة، عالمة الرياضيات والفيلسوفة البارزة، والناصحة الأمينة لقادة المدينة. |
Cinayetin ardından, Yunan ve Roma geleneğindeki diğer filozoflar kaçtı ve şehrin bir öğrenme merkezi olarak rolü azaldı. | TED | بعد مقتلها، لاذ بقية الفلاسفة في اليونان وفي روما القديمة بالفرار، وتراجع دور المدينة كمركز للتعليم. |
Collect Pond'u ve akıntıları sayısallaştırabiliyoruz ve şehrin bugünkü coğrafyasında aslında nerede olduklarını görebiliyoruz. | TED | نستطيع أن نرقمن بركة كولكت والجداول المائية، و نستطيع أن نرى بدقة موقعها الجغرافي في المدينة اليوم. |
Orda uzun dönem altyapıyı ve şehrin tekrardan inşasını gerektiren en karmaşık büyük planlar vardı. | TED | وكان هناك العديد من الخطط الكبرى الغير مباشرة المتعلقة بالبنية التحتية على المدى الطويل وإعادة بناء المدينة بأكملها. |
Wynand binasının nerede yükseleceğine ve şehrin en yüksek yapısı olacağına 16 yaşımdayken karar verdim. | Open Subtitles | قررت منذ كنت فى السادسة عشرة أن هنا المكان حيث يجب أن تقف بناية ويناند وهذا ما سوف تكونه أعلى بناء فى المدينة |
Birçok kabile ve kralları egemenliğini iddia ediyor ve şehrin duvarları sığınak ve güç. | Open Subtitles | قبائل كثيرة و ملوكهم يحاولون فرض سيطرتهم و جدران المدينة هى الملاذ والقوة |
Çevrede uzun binalar, ...yoğun sokaklar, ve şehrin tam ortasında, ...Katedral Meydanı bulunur. | Open Subtitles | .. وبالقـُرب منها تقع مباني عالية .. .. وشوارعاً مُزدحمة ، وفي قلب المدينة .. .. يقع ميدان الكاتدرائية .. |
Ama askerler evleri yağmaladı ve şehrin her yerinde kadınların peşine düştü. | Open Subtitles | لكن الجنود نهبوا المنازل، وتعقبوا النساء عبر أنحاء المدينة |
Bu yayın izlenemez, durdurulamaz ve şehrin en özgür sesidir. | Open Subtitles | لا يمكن تعقبه ، لا يمكن إيقافه وهو الصوت الحر الوحيد الذي بقي في المدينة |
Bu yayın izlenemez, durdurulamaz ve şehrin en özgür sesidir. | Open Subtitles | لا يمكن تعقبه ، لا يمكن إيقافه وهو الصوت الحر الوحيد الذي بقي في المدينة |
Bu yayın izlenemez, durdurulamaz ve şehrin en özgür sesidir. | Open Subtitles | لا يمكن تعقّبها أو إيقافها، وهي صوت الحرية المتبقّي الوحيد في هذه المدينة |
Gerekirse bunun için bütün konukları ve şehrin yarısını yok edebilirim. | Open Subtitles | لقتل كل شخص في زفافنا ونصف هذه المدينة لأقيمه |
Bu yayın izlenemez, durdurulamaz ve şehrin tek özgür sesidir. | Open Subtitles | لا يمكن تعقّبها أو إيقافها، وهي صوت الحرية المتبقّي الوحيد في هذه المدينة |
- Bu kanlı cinayet çığlık olacak ve şehrin yarısı Mantikorlar kaydetmek gelmek arayın. | Open Subtitles | و سينادي نصف المشعوذين في المدينة ليأتوا لإنقاذه |