Tel örgü ve strafor ormandaki kaya ve ağaçları oluşturuyor. | Open Subtitles | أسلاك الدجاج والبوليسترين ، تمثّل الصخور والأشجار الموجودة في الغابة |
Ve ayrıca, yaklaşarak ormanı ve ağaçları aynı anda görebiliyoruz. | TED | ومع هذا، نستطيع ان تكبير الصورة ورؤية الغابة والأشجار في الوقت نفسه. |
Binaları, çiftlikleri, köprüleri, yolları ve ağaçları görmek için gözlerini açık tut. | Open Subtitles | إبق متنبهاً إلى المباني والمزارع والجسور والطرقات والأشجار |
Kocaman kum tepeleri ve ağaçları olan sahil kasabaları var. | Open Subtitles | لديهم تلك الشواطئ ذات الرمل الكثيف والأشجار |
Çoğu şehir, trafiğin akımını sağlamak için karayollarını genişletirken, paralel park etmeyi ve ağaçları kaldırırken, Portland bir 'ince sokaklar' politikasını hayata geçirdi. | TED | ومع أن معظم المدن كانت تقوم بتوسيع طرقهم وإزالة وقوف السيارات الموازية والأشجار من أجل التدفق المزيد من الحركة، فقد اصدروا برنامجا من اجل شوارع ضيقة. |
bitkileri ve ağaçları. | Open Subtitles | ♫ والنباتات ♫ والأشجار |