- Sen ve Ajan Mulder için endişelenmiştik. | Open Subtitles | هناك بعض التحفظات بخصوصك أنتِ, والعميل مولدر. |
Carter ve Ajan Fuller bir kaç dakika konuştular sonra... | Open Subtitles | كارتر والعميل فولر كانا يتحدثان لبعض الدقائق. ومن ثم سيارة قامت بالوقوف. |
Ajan Tiger ve Ajan Zoya, RAW ve ISI'ın arananlar listesinde. | Open Subtitles | أدرجت أسماء العميل النمر والعميلة زويا في قائمة المفقودين في ملفات المخابرات الهندية والباكستانية |
Bir CCTV görüntüsü ve üç tweet Bay Reddington ve Ajan Keen'in Reservor'i geçtikten sonraki Foxhall Yolunda kuzey/kuzeybatıya gittiğini işaret ediyor. | Open Subtitles | تؤكد أن السيد ريدينجتون والعميلة كين مُتجهين إلى الشمال الغربي على طريق فوكسهال |
Sen bir yanda, ben ve Ajan Grasso diğer yanda. Atalarımız aynı güneşli yarımadadan gelse bile. | Open Subtitles | فأنت على كفة و أنا و العميل جراسو على الأخرى حتى و إن كان أجدادنا جميعهم أتوا من نفس شبه الجزيرة المشمسة |
Bugün, Ajan Baldwin ve Ajan Skouris bu savaşı kazanmamız için neye ihtiyacımız olduğunun örneğini gösterdiler. | Open Subtitles | اليوم ، العميل بالدوين و العميلة سكوريس قدموا مثالا حيا عما نحتاجه لكسب هذه المعركة |
Siz ve Ajan Scully, Gizli Dosyalar'la ilgili tüm malzemeyle ilişiğinizi keseceksiniz. | Open Subtitles | أنت ووكيل سكولي سيتوقّف كلّ الجمعية المادية بالملفات المجهولة. |
Umarım sen ve Ajan Bartowski bu iki ajandan bir şeyler öğrenebilmişsinizdir. | Open Subtitles | اتمنى منك والعميل بارتوسكي كنتما قادرين على تعلم شىء ما من هذين الناشطين |
Tamam, tüm polis bölgesinde resimleriniz var ve Ajan bloom dedi ki... | Open Subtitles | والشرطة قد تكون نشرت صورتك في كل المنطقة والعميل بلوم قال |
Muhtemelen, seni ve Ajan Gibbs'i öldürmeye çalışan aynı kişi tarafından tutuldular. | Open Subtitles | من المفترض انهم أُستؤجروا من قبل نفس الاشخاص الذين حاولوا قتلك والعميل جيبز |
Gerke hastanede ve Ajan Boshane New London tren istasyonunda yakalandı. | Open Subtitles | استدعى جيركى من مستشفى بروفيدانس... والعميل بوشاين اعتقل بمحطة قطار فى مدينة نيو لندن. |
Bay Reddington ve Ajan Keen tüm bu yerlerinde hepsinde olamaz birinde olmalılar. | Open Subtitles | السيد ريدينجتون والعميلة كين لا يُمكنهم التواجد فى كل تلك الأماكن لكن لابُد أنهم فى أحد تلك الأماكن |
Yangını, çökmeyi ve Ajan Johnson'ın hayatımı kurtarışını. | Open Subtitles | لكن ثلاثة أشياء تظل واضحة الحريق والسقوط والعميلة جونسون تنقذ حياتي |
Sen ve Ajan Walker gizlenmiş şekilde gidin. | Open Subtitles | انت والعميلة ولكر ستذهبون تخفيين |
Detektif Fonnegra ve Ajan Cameron çiftliğe yapılacak bir gübre nakliyesini kontrol etmek için geldiler. | Open Subtitles | المحقق فونيغرا و العميل كاميرون جاؤا الى المزرعة لكي يفحصوا شحنة الأسمدة |
Ben FBI'dan Jason Gideon, bunlar da Dr. Reid ve Ajan Morgan. | Open Subtitles | . (أنا (جايسون جيديون) مع الدكتور (ريد).و العميل (مورغان مكتب التحقيقات الفدرالي |
Bu adamlar, Blake Sterling ve Ajan Lee hiçbir şeyden çekinmeyecekler. | Open Subtitles | هذا الرجلان، (بليك ستيرلينغ) و العميل (لي)، لن يقفا عند حدّ |
Albay Casey ve Ajan Walker partiye katılmaya karar vermiş. | Open Subtitles | العقيد كاسي و العميلة والكر قررا الانضمام إلى الحفلة |
Zoe ve Ajan Rivai'yi yeniden konumlandırıyorum. | Open Subtitles | أنا أعيد تمركز زوي و العميلة ريفاى |
Müdür Yardımcısı Skinner'ı ve Ajan Doggett'ı çağırsan iyi olur. | Open Subtitles | أنت أفضل تصبح بعد الميلاد. سكيننير في لرؤية هذا. ووكيل دوجيت. |
Bir avukat ve Ajan tuttu. | Open Subtitles | لقد استأجر محامي و عميل |
Kaçakçı ve Ajan olmak rolün gibi görünmeyerek rolün gibi görünmektir. | Open Subtitles | كون المرء مهرباً وجاسوساً يعتمد على إتقان الدور من دون الظهور به. |
Bunu kanıtlamaları için bu durum Dr. Brennan ve Ajan Booth için bir şans olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون هذه فرصة لها وللعميل بوث لتلقينهم درساً |
Ajan Clark ve Ajan Bower bir sığır eti vardı görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن العميل "باور" كانت لديه مشكلةٌ مع العميل كلارك |