biliyorum Ve anlıyorum yapacak işlerim var. | Open Subtitles | أنا أعلم ، وأنا أفهم لدي عمل يجب القيام به |
Ve anlıyorum zamanlama mükemmel değil, ama durum böyle. | Open Subtitles | وأنا أفهم أن التوقيت ليس مثالياً لكن هذا ما حدث |
Seni tanıyorum Ve anlıyorum bu pek fazla ortaya çıkmayan tatlı bir tarafın. | Open Subtitles | ,أنا أعرفك و أتفهم ذلك , وإن هذا .جانبُ لطيف منكَ بأنني الذي لا أراه غالباً |
Kızmadım zaten, neden yaptığını biliyorum Ve anlıyorum. | Open Subtitles | لا بأس. أعلم لما قمتِ بهذا. و أتفهم ذلك. |
Artık ben de biliyorum Ve anlıyorum ve bunu bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | ،و الآن أنا أعرف و أفهم ولا أريد التخلّي عن ذلك |
Neden böyle hissettiğini biliyorum, Ve anlıyorum, ama hediyenden vazgeçemezsin. | Open Subtitles | أناأفهملماذاتشعرينبهذه الطريقة. و أنا أفهم ، لكن لا يمكنك أنتفقديالإيمانبهبتك. |
İkinizin birbirinize nasıl baktığınızı gördüm. Ve anlıyorum. | Open Subtitles | أرى نظراتكما لبعضكما وأفهم ذلك |
Tatlım seni seviyor Ve anlıyorum ama yarın benim için çok önemli bir gün. | Open Subtitles | عزيزتي, أنا أحبك وأفهمك ولكن ورائي يوم كبير غداً |
Bana kızdığını biliyorum Ve anlıyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك غاضب مني وأنا أفهم ذلك |
Ve anlıyorum, ama... | Open Subtitles | وأنا أفهم, ولكن... |
Ve anlıyorum | Open Subtitles | وأنا أفهم |
Ve anlıyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | وأنا أفهم. |
Sen güzel bir kadınsın Ve anlıyorum seninde ihtiyaçların var. | Open Subtitles | و أتفهم أنه لديكِ رغبات |
Albert, bu ayrılığı çok zor kabullendiğini biliyorum Ve anlıyorum... ama bu ruh halinden çıkmalısın. | Open Subtitles | ألبرت) أعلم أن هـذا الإنفصـال) صعب عليك جدا ، و أتفهم ذلك لكـن عليك الخروج من هذه القوقعـة |
Ve anlıyorum, ama belki de elimden gelebiliriz. | Open Subtitles | و أتفهم ذلك لكن ربما |
Biliyorum Daniel, Ve anlıyorum. | Open Subtitles | . أعلم، يا(دانيال)، و أتفهم |
Strateji seansı - Ve anlıyorum dostum, kız aynı Sutton gibi. | Open Subtitles | جلسة تخطيط ، و أفهم ذلك يا صاح، إنها مثل (ساتن) بالضبط |
Söylediğin şeyi düşündüm Ve anlıyorum. Patronunla yatıyor olsaydın ben de seninle beraber olmazdım. | Open Subtitles | مرحباً، كنت أفكر بما قلتِ مسبقاً و أنا أفهم الأمر |
Ve anlıyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | وأفهم ذلك كلياً أتفهم |
Eric, seni duydum Ve anlıyorum, ama o bunu boşvermeyecek. | Open Subtitles | (إريك) أنا أسمعك وأفهمك لكنّها لن تترك الأمر |