Benim son atışım için tam zamanında geldin ve artık oyun sona erdi. | Open Subtitles | لقد جئت فى الوقت المناسب لضربتى الأخيرة و الآن ، لقد انتهت اللعبة |
Bak, dolapta duruyordu. Sonra sen geldin ve artık dolapta değil. | Open Subtitles | كان بهذا الدولاب، ثم أتيتِ أنتِ و الآن لم يعد بالدولاب |
Normalde şu modern şeyleri pek sevmiyorum ama bir sabah annemi uyanırken çekmiştim ve artık insanları ansızın çekmeye bayılıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة انا لا احب هذه الأشياء الحديثة لكن التقط صورة لأمي في لحظة الأستيقاظ و الآن احب صور المفاجئات |
Özel güçlerin var ve artık evi terk ettiremem sana. | Open Subtitles | إنك تتمتع بقوى خارقة، ولم يعد بإمكاني أن آمرك بالمغادرة. |
ve artık bakire de olmadığından tanrıça hizmetine kendisini adaması da mümkün değildir. | Open Subtitles | ولم تعد عذراء أيضاً لذلك لم تعد قادرة على تكريس نفسها... لخدمة الآلهة. |
ve artık burayı yıktıkları için de bir başlangıcımız olmayacak. | Open Subtitles | و الان لم يعد لدينا بداية بعد الأن لأنهم هدموه. |
-Yapmam gereken çok büyük bir iş anlaşması var ve artık sizin komik şüphelerinin dinleyemem. | Open Subtitles | لدي كمية أعمال كبيرة ولم أعد أنغمس في شكوكك |
Onun fedakarlığı sayesinde buraya kadar geldik ve artık kaybedemeyiz. | Open Subtitles | تضحيتها سمحت لنا بالنجاة و الأن لا يمكننا أن نخسر |
ve artık kızın da babasız yaşamanın ne demek olduğunu bilecek. | Open Subtitles | و الآن بنتك ستعلم كيف يبدو أن.. أن تكبر بدون أب. |
ve artık senin bile anlaman gerekiyor, onlara verecek oldukları tek cevap bu! | Open Subtitles | و الآن ، يجب عليك أن ترى أن هذه هى الطريقة الوحيدة للرد عليهم |
Tanık haberdar, mahkeme haberdar ve artık mahkeme üyeleri de haberdar. | Open Subtitles | الشاهد على دراية المحكمة على دراية و الآن أعضاء المحاكمة على دراية |
Bütün hayatı bu evde geçti ve artık yok. | Open Subtitles | كل حياته كانت في هذه الشقة، و الآن ذهبت. |
Kendinizi kandırmak istiyorsanız durmayın. Boş ümitler verdiniz ve artık hiç ümit yok diyorsunuz. | Open Subtitles | لقد أنتهى بالفعل هل تريدين أن تخدعي نفسك ، هيا إفعلي ، بريق من الأمل و الآن لا شيئ |
En sonunda nasıl bir ilişki istediğimin farkına vardın.... ve artık birbirimize bağlanmadan seks yapabiliriz. | Open Subtitles | أخيراً تفهمت نوعية العلاقة التى أريدها و الآن يُمْكِنُنا ممارسَة الجنس بدون ارتباط |
Suç çeteleri fabrikaları yağmaladı ve artık kimse sisteme inanmıyordu. | Open Subtitles | العصابات الإجرامية نهبت المصانع ولم يعد أحد يثق في النظام |
Kafamda bir sürü soru var ve artık mahzende saklayamam onları. | Open Subtitles | لدي أسئلة كثيرة ولم يعد يمكنني حفظها بالملجأ |
ve artık babanı dert etmiyordun çünkü ona verdiğin saat çok güzel bir saatti. | Open Subtitles | ولم تعد تشـعر بالذنـب أتجاه والدك لأن الساعة التي قدمتها لـه كـانت سـاعة جمــيلة |
Bilgisayarımız basit şeylerle başladı ve gitgide daha karmaşık şeyler öğrendi ve artık çok fazla şey biliyor. | TED | حاسوبنا ابتدأ بالاشياء الصغيرة و تعلم المزيد و المجزيد من الاشياء المعقدة و الان يعرف اشياء كثيرة. |
Yaşadığım yerde yüzme havuzu var ve artık bir oda arkadaşım yok. | Open Subtitles | اسمعوا، هناك حمام سباحة حيث أسكن ولم أعد أملك رفيقة بالسكن |
Birkaç kabloyu bir anda çektim ve artık Bay McClatchey'nin solunum cihazı araba aküsüyle çalışıyor. | Open Subtitles | كل ما قمت به هو سحب بعض الأسلاك و الأن والدك يتعب نفسه محاولاً إصلاح كل شي |
Çok sevdiğiniz ve artık yanınızda olmayan birisini düşünün. Sevgili büyükanneniz, bir sevgili, | TED | هلا فكرتم بشخص تحبونه .. لم يعد موجوداً كجدتكم المحبوبة , أحدٌ تعشقونه |
Bir işin yok, birikimimiz yok, ve artık birbirimizi sevmiyoruz bile! | Open Subtitles | ليس عندك وظيفة, ولا مدّخرات، ولم نعد نحب بعضنا البعض |
Tüm zorluklara ve ihtimallere rağmen değerli yavru kışı atlatmayı başardı ve artık annesine kavuştu. | Open Subtitles | برغم كل الصعاب، نجا الفرخ الثمين من فصل الشتاء وهو الآن بصحبة أمه. |
Evet ve artık acil gözetimden çıktığıma göre satranç takımına girebilirim. | Open Subtitles | أجل.. والآن بما أننى خرجت من حالة الرعاية الطارئة، يمكننى أن أنضم لفريق الشطرنج |
ve artık, 18 aydır temizim. | Open Subtitles | لقد عولجت من الإدمان منذ سنة و نصف |
Birisinin ona öldüğünü ve artık devam etmesi gerektiğini söylemesi gerekiyor. | Open Subtitles | يحتاج شخص ما لإخباره بأنّه ميت ولقد حان الوقت للإنتقال |
Dünya barışı, bağnazlığa son vermek ve artık başka mini alış veriş merkezi olmasın. | Open Subtitles | عالم سالم, بدون تعصب ولا مزيد من المجمعات الصغيرة. |
Pişman olacaksın, ve artık yapabileceğin bir şey yok çünkü artık çok geç. | Open Subtitles | سوف تنمدين على هذا والآن لا يوجد شئ بيدك لفعله لأنه فات الأوان |
Bu kabullendiğim bir sıfat ve artık kazanmam gereken bir sorumluluk. | Open Subtitles | هذا هو اللقب الذي قبلت به والآن هو ملــكي مسؤول عن الحصول عليه |