Bu galaksideki yerli halkların çoğunun olanaklarının ötesinde teknolojiye ve askeri güce sahipsiniz. | Open Subtitles | لديكم التكنولوجيا والقوة العسكرية خارج النطاق أكثر من الشعوب الأصلية في هذه المجرة |
Ulusal Muhafızlar ve askeri Birimler tarafından şehir merkezlerinde su dağıtılmaya başlandı. | Open Subtitles | يتمُّ توزريع المياه على المستوى المحلي عن طريق الوحدات العسكرية والحرس الوطني |
Hedefler Amerika'nın mali ve askeri merkezleriydi. | Open Subtitles | الأهداف كانت للمراكز الرئيسية المالية والعسكرية في الولايات المتحدة |
İlk olarak herhangi bir Müslüman ülkesindeki başka bir devletin kontrolü altında olan hükümet ve diktatörlere yapılan finansal ve askeri yardım kesilecek. | Open Subtitles | أولاً لا مزيد من الدعم المالي أو العسكري التي تقدم للمنظمات الدموية والدكتاتورية في الدول العربية |
Eski CIA ve askeri yetkilileriyle görüştüm. | Open Subtitles | تحدثت مع مسؤولين سابقين في الاستخبارات والجيش. |
Çözüm için siyasi, insani ve askerî alanlarda ortak hareket etmek gerekir. | Open Subtitles | ويكمن الحل في التكاتف السياسي والانساني والعسكري |
Politik ve askeri liderlerimiz bize bir şeyler anlatıyor fotoğrafçılar ise bambaşka bir şey söylüyorlardı. | TED | كان قادتنا السياسيين والعسكريين يخبروننا بشئ واحد والمصوّرين يخبروننا بشئ مختلف |
Mirası, yıkıldığı tarihe kadar sayısız savaş açan bir imparatorluk ve askeri otokrasi geleneğiydi. | TED | كان إرثه إمبراطورية استمرت في غزو لا نهاية له حتى انهارت وتقليد للإوتوقراطية العسكرية. |
Babangida, askeriyeyi ve askeri ihtilali hatırlatır. | TED | عندما تسمع بابانجيدا، تتذكر الجيش والإنقلابات العسكرية. |
Bu nükleer gücün geldiği yerlerin tarihi ve askeri zihniyetinden kaynaklanıyor. | TED | والتي تأتي من العقلية العسكرية القديمة، من الأماكن التي تأتي منها الطاقة النووية. |
Elbette, bir asırlık ekonomik kalkınma ve askeri stratejinin gelişimi bize küresel çatışmayı yönetmenin daha iyi yollarını verecektir. | TED | بالتأكيد، قرن من التنمية الاقتصادية وتطور الاستراتيجية العسكرية سيمدنا بطرق أفضل لإدارة الصراع العالمي. |
Bu protestocular, Karl Marx gibi sosyalist liderlerin eserlerini okumak ve askeri stratejilerde bilgelik aramak adına Sankara'ya ilham oldu. | TED | ألهم هؤلاء المحتجين سانكارا لمطالعة كتب زعماء الاشتراكية مثل كارل ماركس وليبحث عن الحكمة من الاستراتيجية العسكرية. |
Garlara, sivil ve askeri makamlara durumu bildirin. | Open Subtitles | إرسل إنذارات إلى كل السلطات العسكرية والمدنية |
Ticari, özel ve askeri bütün uçuş kayıtlarını kontrol ettim. | Open Subtitles | من سجلات كل الرحلات التجاريه والخاصة والعسكرية. |
Naip vekili politik ve askeri düsüncelerini annesini oldürmeye calisan kadinla paylasmaz. | Open Subtitles | لا يفصح نائب وصي العرش عن أفكاره السياسية والعسكرية لامرأة حاولت قتل أمه. |
Bütün kelime hazinesini alıp stratejide kullandığımız bütün terimleri ve askeri operasyonları siber dünyaya adapte etmeliyiz. | Open Subtitles | لذا علينا أخذ كل العبارات والمصطلحات التي نستخدمها في العمليات الإستراتيجية والعسكرية |
İlk olarak herhangi bir Müslüman ülkesindeki başka bir devletin kontrolü altında olan hükümet ve diktatörlere yapılan finansal ve askeri yardım kesilecek. | Open Subtitles | أولاً لا مزيد من الدعم المالي أو العسكري التي تقدم للمنظمات الدموية والدكتاتورية في الدول العربية |
Bilimsel ve askeri Loncaların işbirliği sonucunda ortaya çıktı. | Open Subtitles | كانت شراكة بين نقابة العلماء والجيش |
Ve çok geçmeden Atlantik Dünya yeni ekonomik lider olduğundan sırasıyla kültürel, politik ve askerî lider de oldu. | Open Subtitles | وعما قريب، أصبح العالم الأطلسي لهذا السبب القائد الاقتصادي والثقافي والسياسي والعسكري الجديد. |
Onların tehditlerinin üstesinden gelmek, politik ve askerî güçlerini altetmek. | Open Subtitles | وأتفوق على جبروتهم السياسي والعسكري |
Siyasi ve askeri liderler bize başka bir şey söylüyordu fotoğrafçıların anlattıkları ise başkaydı. | TED | كان قادتنا السياسيين والعسكريين يخبرونا بشئ، وتخبرنا الصور بشئ آخر. |