Şimdi bu bilgiyi nasıl alacağımıza, tedavi için nasıl çalışacağımıza önleme konusunda neler yapabileceğimize odaklanıyorum ve böylece hayatım çok kolaylaştı. | TED | لذا أستطيع التركيز الآن على التالي: إيجاد طريقة للتوصل للعلاج، كيفية الوقاية من المرض؟ وهكذا أصبحت حياتي سهلة أكثر. |
ve böylece oturma odanda iPad ile okumaya başlayıp sonra iPhone ile kaldığın yerden devam edebilirsin. | TED | وهكذا يمكن أن تبدأ القراءة على الأيباد في غرفة الجلوس ثم الإستمرار حيث وقفت على الأيفون. |
ve böylece mükemmel öğrencilerim terkedilmiş çocuklara bakmayı ve istenmeyen bebekleri almayı öğrendiler. | Open Subtitles | ولذا تلميذي الممتاز تعلم الأعتناء بالأطفال المتروكين وتسليم الأطفال الرضع الغير مرغوبين أسترخي |
ve böylece köyüne gelen yürüyüşçü bir grup için yemek yapmaya başlıyor ve evinde yemek veriyor. | TED | وبالتالي بدأت بالطبخ للسائرين على خُطى النبي إبراهيم ومن يعبر قريتها .. يأكل عندها الطعام |
ve böylece siber-suçlular CarderPlanet bir çeşit süpermarket olmaya başadı, | TED | و لذلك أصبح كاردر بلانت كنوع من المتاجر لمجرمي الانترنت. |
Seni tuttu ve böylece onun öldürüldüğünü bulmanı sağladı. | Open Subtitles | استأجرتك. وبهذه الطريقة اكتشفت إنه قد قُتل. |
ve böylece, kimin dost kimin düşman olduğunu anlamanın bir yolu daha. | TED | وبذلك نأمل أن تكون وسيلة أخرى لتحديد من هو الصديق ومن لا |
Sanırım bundan kaçınmanın tek yolu, korkunç görünen bir hastalığa sahip olmak ve böylece açıklama yapmak zorunda kalmazsınız. | TED | وأعتقد بأن الوسيلة الوحيدة لتجنبها هي أن يكون لدي مرض خطير مرئي، ومن ثم لا يجب عليكم شرح ذلك. |
ve böylece molekülünüzü bu yazılımı kullanarak yazıcıda yapabilirsiniz. | TED | وهكذا يمكنك صنع جزيئك في الطابعة باستخدام هذه البرمجية. |
Ama karaciğeri her gün tabiki yenileniyordu ve böylece her gün yeniden ve sonsuza kadar tanrılar tarafından cezalandırılmış oluyordu. | TED | ولكن بالطبع سيتجدد كبده كل يوم، وهكذا فإنه يُعاقب يوماً بعد يوم إلى الأبد بأمر الآلهة. |
ve böylece yıllar boyunca babamın ben onu öldüremeden ölmesinden korktum. | TED | وهكذا لعدة سنوات كنت أخشى أن يموت أبي قبل أن تسنح لي الفرصة لقتله |
ve böylece, ölüme terk edilmiş çocuk halkına, kutsal Sparta'sına geri döndü. | Open Subtitles | ولذا فالولد استسلم للموتى العائدون إلى شعبه إلى سبارطة المقدسة ملكة ملكنا |
ve böylece Pittsburg'da Olson Zaltman adından bir şirket buldum. | TED | ولذا فإنني وجدت شركة تدعى أولسون زلتمان في بتسبرغ. |
siyah kauçuk kullanmanın başka bir faydası yüzeyinde toz doğal olarak toplanıyor ve böylece zeminde kamufle oluyor. | TED | الآن، الفائدة الأخرى من استخدام المطاط الأسود هو أن الغبار بطبيعته يتراكم على السطح، وبالتالي يتم تمويه الأرضية. |
ve böylece hep aynı şeyleri tekrar tekrar yapmaya devam ediyorlar. | TED | وبالتالي هم يفعلون الشيء نفسه مراراً ومراراً. |
ve böylece insanlarla bunun hakkında tartıştım, tartıştım ve tartıştım. | TED | و لذلك فقد كنت أتجادل مع الناس حول ذلك، باستمرار. |
Bak ne diyeceğim. İkimiz gidelim ve böylece görünce kimi istediğine karar verebilsin. | Open Subtitles | حسنا, نذهب نحن الإثنان معا وبهذه الطريقة ستحدد بعقلها أيا منا تريد أن تكون معه |
Meydanlara çıkmak için, yaşam inancını tekrar tutuşturmak için kendi başına yeterince uzun oturmak için ve böylece yaratılış sürecine aşık olmak için bir fırsattı. | TED | كانت فرصة لينبثق، ليحيي قوة الحياة مرة أخرى، ليظل مزيدا من الوقت مع نفسه وبذلك يقع في حب التواصل الكامل مع الكون. |
ve böylece 60'lı yıllar boyunca bunun üzerinde çalıştık. | TED | ولذلك بدأنا نعمل على ذلك لسنوات في الستينات. |
ve böylece Walt Disney ve sanatçı arkadaşları onun sözüne uydular. | Open Subtitles | و هكذا سار على دربه و الت ديزني ، و فنانيه |
Yapmaya karar verdikleri şey, mümkün olduğunca çok yataklı uzmanlaşmış tedavi merkezleri inşa ederek ilk önce hastalığın yayılmasını yavaşlatmak ve böylece hastalığın başkalarına bulaşmasını önlemekti. | TED | ما قرروا فعله هو أولًا محاولة إبطاء هذا الوياء بتركيب أكبر عدد ممكن من الأسرّة في مراكز المعالجة المتخصصة بحيث يمنعون المرض من الإنتشار من المصابين. |
ve böylece zayıf kardeşlerimiz, zafere dek savaşmak üzere harekete geçecek! | Open Subtitles | و بهذه الطريقة سجعل اخوننا الضعفاء يواصلون القتال حتى يوم النصر |
ağsı bir yapıya bürünüyor, ve böylece, donuk olmanın tam aksine transparan hale geliyor. | TED | حيث تصبح بنيته شبكية وعليه يصبح شفافاً عوضاً عن ماهيته المبهمة |
İşime odaklanırım ve böylece vartayı atlatırım. | Open Subtitles | أركز فى العمل و هذا ما يجعلنى قريبا |
Şimdi, eğer hırsız kendini beyan ederse sadece onu cezalandıracağım. - ve böylece meseleyi unutabiliriz. | Open Subtitles | الآن، إذا أعلن اللص عن نفسه سأعاقبه و بعدها ننسى الأمر. |