Bilim adamlarına kendileri ve başkalarının geleneklerindeki şefkat temasını araştırmaları için çağrıda bulunuyorum. | TED | أود أن أدعو العلماء لإستكشاف موضوع الرحمة في تقاليدهم وفي تقاليد الناس الآخرين. |
Kendinizinkini hatırlayın ve başkalarının kendi merdivenlerini görmelerine yardımcı olun. | TED | كن على وعي به، وساعد الآخرين ليرو سلمهم الخاص. |
Dünya görüşünü, kanıtlar ve başkalarının da deneyimleri ışığında gelişime açık görmek anlamına geliyor. | TED | تعني أنكم ترون نظرتكم للعالم مفتوح للتطور عن طريق أدلة وتجارب وخبرات الآخرين. |
Çünkü, kendine ve başkalarının gözlerinde var olduğuna kendini aşırı derecede inandırmışsın. | Open Subtitles | لأنك تصدق بشكل كبير إنك أصبحت حقيقيا لنفسك وللآخرين |
Çünkü, kendine ve başkalarının gözlerinde var olduğuna kendini aşırı derecede inandırmışsın. | Open Subtitles | لأنك تصدق بشكل كبير إنك أصبحت حقيقيا لنفسك وللآخرين |
Önemli olan insanın kendisinin ve başkalarının gözünde inandıklarına uygun davranmasıdır. | Open Subtitles | ...ما يهم هو أن يتصرف المرء بطريقة أن يؤمن بأن لنفسه حق وللآخرين كذلك |
Dünya görüşünü, kanıtlar ve başkalarının da deneyimleri ışığında gelişime açık görmek. | TED | رؤية العالم كمفتوح للتطوير عن طريق أدلة وتجارب وخبرات الآخرين. |
Ama sonunda evlerinden kaçtım ve başkalarının haklarının korunmasına yardımcı olabilecek bir federal polis dedektifi oldum. | TED | في النهاية، هربت من منزلهم وأصبحت محققةً في الشرطة الفيدرالية ولدي القدرة على حماية حقوق الآخرين. |
Kendi duygularınızı ve başkalarının duygularını anlayabilme yetisi olan duygusal zekâ o kadar önemli ki okullarda ve işletmelerde öğretiliyor ve sağlık hizmetleri tarafından teşvik ediliyor. | TED | الذكاء العاطفي الذي هو مهارة إدراك وتسمية عواطفك وعواطف الآخرين يعتبر مهمًا جدًا إلى الحد الذي جعله يُدرّس في مدارسنا وأعمالنا وجعل مؤسساتنا الطبية تحُثّ عليه. |
İçki içmezler, faiz istemezler ve başkalarının karılarını ayartmazlar. | Open Subtitles | إنهم لا يشربون، ولا يهتمون بمطاردة زوجات الرجال الآخرين |
Kendin için birşey yapamadın ve başkalarının hayatını değiştireceksin. | Open Subtitles | انت لا تستطيعُ عمَلُ أيّ شئُ لَك وأنت في الخارج لتَغيير حياةِ الآخرين |
Kim olduğunu ve başkalarının seni nasıl gördüğünü anlamak. | Open Subtitles | إنه حول التخلص من مايتعلق بك وكيف ينظر لك الآخرين |
Karanlıkta yaşamak ve başkalarının alışkın olduğu şeyleri görememek korkunç bir şeydir. | Open Subtitles | إن العيش في الظلام أمر سيء العجز عن رؤية ما يعتبره الآخرين بديهياً |
Birtakım kabiliyetleri olan biriyim ve başkalarının yapmaya cesaret edemediği işleri yapıyorum diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول فقط أنا رجل مع مجموعة من المهارات الخاصة. وحصلت على الدستور لارتكاب أعمال أن الآخرين لا يملكون الشجاعة ل. |
benim Meksikada başıma geldi ve başkalarının da başına gelebilir. | Open Subtitles | ومن الممكن حدوثة مع الآخرين انا اتفق معك |