Anne ve babasıyla tanışmam için evine götürdü. | Open Subtitles | أخذتني الى المنزل للقاء أمها و والدها. حسنا، تلك النهاية. |
Ama bu güzel akşamı sevdiceğim ve babasıyla geçirmek için çalışmamı erteleyeceğim çünkü böyle bir sevgiliyim ben. | Open Subtitles | لكنني سأتجاهل ذلك لأمضي الأمسية مع عزيزتي و والدها , لأنه |
Ama bu güzel akşamı sevdiceğim ve babasıyla geçirmek için çalışmamı erteleyeceğim çünkü böyle bir sevgiliyim ben. | Open Subtitles | لكنني سأتجاهل ذلك لأمضي الأمسية مع عزيزتي و والدها , لأنه هذا أخلاقي كعشيق |
Vegas'ta Şükran Günü yemeği için anne ve babasıyla olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يفترض أن يقضي نهاية الأسبوع مع أمه وأبيه ويقضي عيد الشكر هناك، |
Annesi ve babasıyla oldukça mutlu bir hayat sürermiş tabii, büyücünün cadaloz bir de kızkardeşi varmış. | Open Subtitles | وكان يعيش حياة سعيدة جداً مع أمه وأبيه. وأخته الصغيرة حادّة الطباع, لولابيل. |
Onun harikalar yarattığını düşünen annesi ve babasıyla yüzleşeceği için gideceği son yer evi olur. | Open Subtitles | آخر مكان يود الذهاب اليه هو المنزل ليواجه أمه وأباه اللذان يعتقدان انه يسير بشكل جيد |
Jake artık bir delikanlı oldu ve babasıyla daha fazla zaman harcaması onun yararına olur. | Open Subtitles | وان من الجيد ان يقضى مزيد من الوقت مع والده |
Kız ve babasıyla ilgili elinizde ne var? | Open Subtitles | . ماذا لديك بشأن الفتاة و والدها ؟ |
Ve yine, tüm o hayatlar boyunca anne ve babasıyla birlikte olmak isteyen bir çocuktan daha güçlü bir şey olmadığını da öğrenememişsin. | Open Subtitles | وفي كل تلك الأرواح لم تتعلم أبداً أنه لا يوجد شيء أقوى من طفل يريد أن يكون مع أمه وأبيه |
Prens Andrei döndüğünde kız kardeşi ve babasıyla tanışmış olacaksınız. | Open Subtitles | لمّا يعود الأمير (أندري) ستكونين قد تعرّفتي على أخته وأبيه. |
Dün Kramer ve babasıyla görüştüğünü duydum. | Open Subtitles | لقد علمتُ أنك إلتقيت مع (كرايمر) وأبيه البارحة. |
O gün anne ve babasıyla tanıştı. | Open Subtitles | ثم قابل أمه وأباه |